Kanunun gerekçesinde, mahkemenin yer itibariyle yetkisi konusundaki hükmün kamu düzenine ilişkin olduğu açıkça ifade edilmiş ve 5. maddede belirtilen yetki kuralına aykırı sözleşmelerin geçersiz olduğu belirtilmiştir. Bu durumda, yetki itirazı ilk itirazlardan olmadığından, taraflar yargılama bitinceye kadar yetki itirazında bulunabileceği gibi, mahkeme de yargılamanın her aşamasında kendiliğinden yetkisizlik kararı verebilir. Somut olayda, davacı sendika tarafından, sendika aidat alacaklarının tahsili için Ankara 8. İcra Müdürlüğünün 2011/5822 esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış ve takip borçlusu Belediye tarafından kanuni süresi içerisinde yetkiye ve borca itiraz edilmesi sebebiyle takip durmuştur. İtirazın iptali davalarında, yetkiye itiraz olması durumunda mahkemece ilk önce bu hususun değerlendirilmesi gerekmektedir. Yukarıda açıklanan kanuni düzenlemeler ve açıklamalara göre, somut olayda yetkili icra dairesi Şereflikoçhisar İcra Dairesi’dir....
Dava İİK’ nun 67. maddesine dayalı olarak açılan icra takibine yapılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. Davalı tarafça başlatılan icra takibine yapılan itirazda borca ve icra dairesinin yetkisine de itiraz edilmiştir.Kural olarak icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz üzerine mahkemece ilk yapılması gereken iş icra dairesinin yetkisinin tartışılmasıdır. Mahkemece bu yön gözetilmeden davalı borçlu tarafından icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan itiraz hakkında bir karar verilmeden işin esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA,bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 09.06.2011 gününde oyçokluğuyla karar verildi. -KARŞI OY YAZISI- Davalı borçlu, icra dairesinin yetkisi ve borca itiraz ettikten sonra açılan itirazın iptali davasına bakan mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2017/11344 esas sayılı icra dosyasının celp ve incelenmesinde; davacı şirket vekili tarafından davalı borçlu aleyhine 00015249673 nolu abonelik için son ödeme tarihi 21/10/2016 tarihi olan 1.172,50 TL tutarlı, son ödeme tarihi 21/11/2016 tarihi olan 729,90 TL tutarlı, son ödeme tarihi 21/12/2016 olan 1.262,60 TL tutarlı toplam 3.165,00 TL enerji bedeli fatura asıl alacağı, 479,31 TL gecikmiş gün faizi ve 86,28 TL faizin KDV si olmak üzere toplam 3.730,59 TL alacağın tahsili istemi ile başlatılmış ilamsız icra takibine ilişkin olduğu, icra takibinin yasal süresi içerisinde yapılan itiraz üzerine durduğu anlaşılmıştır....
Böyle bir durumda alacaklı kendi yerleşim yerinde bulunan icra dairesinde de takip yapabilecektir. 2. İtirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın mahkeme öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır. Ancak icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi itirazın iptali yönünden yetkili hale getirmeyecektir. 3. Taraflar kira sözleşmesine koyacakları bir yetki şartı veya ayrı bir yetki sözleşmesi ile başka bir yer mahkemesinin yetkili olduğunu da kararlaştırabilirler. Ancak yetki sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri arasında yapıldığı takdirde geçerlidir....
D A V A / Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davalı borçlu yanın, takip dayanağı faturaları ödememesi üzerine, aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı alacağının tahsilini geciktirmek amacıyla, haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, borçlu olmadığını beyan ederek takibi durmasını sağladığını, davalı yanın itirazlarının haksız ve dayanaksız olduğunu, davalı yan ile müvekkili şirket arasındaki ilişki sözleşmeden kaynaklı olup davacı müvekkili şirketin ikametgahı mahkemesinin davaya bakmaya yetkili olduğunu, 06/12/2018 tarihli 7155 Sayılı Kanun 20....
Maddesinde yer alan düzenleme karşında genel yetkili icra müdürlüğünün T1 Müdürlükleri olduğu, davalı tarafından usulüne uygun şekilde dile getirildiği anlaşılan yetki itirazı ile icra dairesinin yetkisine itiraz edildiği, neticede davalı/borçlunun yetki itirazının yerinde olduğu, yetkili icra dairesinde usûlüne uygun takip yapılmaması karşısında, geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmadığı gerekçesiyle; "Dava şartı yokluğundan davanın usûlden reddine" karar vermiştir....
Aksi halde bu itiraz dikkate alınmaz. İcra Müdürlüğünde yetki itirazında bulunan asıl davanın davalısı vekili, “... İlamsız icradaki genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yeri mahkemesidir. Bu nedenle husumet yönünden takibin durdurulmasına - iptaline” şeklinde yetki itirazında bulunmuştur. Bu itirazdan yetkili icra müdürlüğünün neresi olduğu anlaşılmamaktadır. Bu durumda HMK’nın 19/2. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak icra dairesinin yetkisine itirazda bulunulmadığından, davanın esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. 2-Birleşen dava yönünden ise, yukarıda belirtildiği üzere yetki itirazında bulunan tarafın yetkili icra dairesini doğru olarak göstermesi gerekir. Aksi halde bu itiraz dikkate alınmaz....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/569 KARAR NO : 2023/741 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/01/2022 NUMARASI : 2021/1146 ESAS 2022/39 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), İmzaya İtiraz, Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 25. İcra Müdürlüğünün 2020/29582 Esas sayılı dosyasından müvekkili aleyhine girişilen icra takibinde, kambiyo takibine, borca, faize, imzaya, ferilerine ve yetkiye itirazının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptali ile haksız takip nedeniyle alacaklı davalı aleyhine % 20'den az olmamak kaydıyla tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun gecikmiş itiraz niteliğinde olduğunun kabulü ile bu doğrultuda inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmek üzere kararın bozulduğu, İlk Derece Mahkemesince hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda, gecikmiş itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 20.03.2012 gün, ....sayılı ilâmı ve Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamalarına göre icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş olması halinde mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun ya da olmasın itirazın iptâli davasında mahkemenin öncelikle icra mahkemesinin yerine geçerek icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek, kesin olarak sonuçlandırması gerekir. Takip ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 1086 Sayılı HUMK'nın yetkiye ilişkin hükümleri, ilâmsız icradaki yetki hakkında İİK'nın 50/I. maddesi hükmünce kıyasen uygulanır. Buna göre ilâmsız icrada genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeki icra dairesidir (HUMK madde 9.). Bunun dışında sözleşmeden doğan alacaklarda akdin ifa edileceği yerdeki icra dairesi de özel olarak yetkilidir (HUMK madde 10.). Ayrıca taraflar yetki sözleşmesi ile yetkili olmayan bir icra dairesini de belli bir icra takibi için yetkili kılabilirler (HUMK madde 22.)....