Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden itirazın kaldırılması davasının reddine, davalı-kiracı ...i. Hakkında itirazın kaldırılması ve tahliyesine karar verilmiş, karar davalı ... .. .. .. vekilince temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının itirazın kaldırılmasına yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davacı alacaklı, 17.09.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Ocak ayından Eylül ayına kadar aylık 1.770-TL den kira alacağın tahsilini istemiş, ödeme emrinin davalı-kiracıya 01.10.2014 tarihinde tebliği üzerine davalı-kiracının 13.10.2014 tarihinde yasal 7 günlük süre geçtikten sonra itiraz ettiğinden takip kesinleşmiştir....

    Aynı Kanun’un 67’nci maddesinin 1’inci fıkrasına göre, “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” Yukarıda belirtilen kanun hükümleri uyarınca itirazın iptali davası, itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl içinde açılmalıdır. Mahkemece bu husus gözetilmeden, itiraz dilekçesinin dosyaya girdiği tarih esas alınarak 1 yıllık dava açma süresinin geçmiş olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde açılan davada, 17.07.2012 tarihinde davacının dava dilekçesinde itirazın iptalini talep ettiğinin açık olduğu, davacının elinde itirazın kaldırılması için Kanunun aradığı belgelerin bulunmadığı, genel mahkemelerdeki delillere dayanarak dava açıldığı, her ne kadar itirazın kaldırılmasına yönelik maktu harç yatırılmışsa da davacının dilekçedeki lafzı ve sunduğu deliller göz önünde bulundurulduğunda iradesinin itirazın iptali davası açılması yönünde olduğu ve alacağın kira değil haksız el atmadan kaynaklı ecrimisile dayandırıldığından bahisle Asliye Hukuk Mahkemesi' ne gönderilmek üzere görevsizlik kararı verildiği, temyiz edilmeksizin kesinleşen görevsizlik kararı gereği dosyanın ..... Asliye Hukuk Mahkemesi 'ne gönderilmek suretiyle yapılan yargılamasında ise ; Davanın kısmen kabul kısmen reddine, ........

        GEREKÇE: İİK 67.maddesi " Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir...Birinci fıkrada yazılı itirazın iptali süresini geçiren alacaklının umumi hükümler dairesinde alacağını dava etmek hakkı saklıdır."hükmünü haizdir.Alacaklı bir yıl içinde itirazın iptali davası açmazsa, yaptığı ilâmsız takip düşer, alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece, genel mahkemelerde bir alacak (tahsil) davası açabilir. Ancak, alacaklının açacağı bu alacak (tahsil) davası sonucunda alacağı ilâm ile düşmüş olan icra takibine devam edilmesini isteyemez; ancak bu ilâma dayanarak ayrıca ilâmlı icra takibine girişebilir.İtirazın iptali davası bir yıl içinde açılmakla, takip durmaya devam eder....

          İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuki niteliği itibariyle,--- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir İİK. mad. 67/I -III, V‟de düzenlenmiş bulunan itirazın iptali davası, borçlunun itirazının hükümsüz kılınarak, itiraz ile duran ilâmsız takibe konu olan alacağın varlığının saptanarak, icra takibinin devam etmesini (ve bu suretle, takip konusu alacağın borçludan alınmasını) sağlamak amacı ile açılır. İtirazın iptali davası açılabilmesi için; a) Yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir ilamsız icra takibi bulunmalıdır. İtirazın iptal davası, icra takibi ile bağlantılı olduğundan, davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası dinlenmez. --- yapılmış usulüne uygun bir icra takibi bulunmadıkça, itirazın iptali davası açılamaz....

            Dava, aidat alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise, alacaklı İİK'nın 50/2. maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, İcra Hukuk Mahkemesi'nden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1. maddesi uyarınca önce İcra Hukuk Mahkemesi'ne itirazın kaldırılması için başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmiş ve itirazın kaldırılması için önce itirazın kaldırılması davası açılmışsa, İcra Hukuk Mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır....

              Bu hüküm gereğince itirazın iptali davası açılabilmesi için 1- Davanın açıldığı anda davacının itirazın iptali davası açmada hukuki yararının bulunması, 2- Geçerli bir icra takibinin olması, 3- Takibe borçlu tarafından yasal süre içerisinde itiraz edilmesi, 4- Alacaklının itirazın kendisine tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde itirazın iptali davası açması, 5- İtirazın icra mahkemesinde İİK 68. maddesi gereğince kaldırılmamış olması ve dava konusu uyuşmazlığın daha önceden kesin hükümle çözümlenmemiş olması gerekmektedir. İcra İflas Kanunu'nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptali davası açabileceğini, aynı yasanın 62/2 maddesinde itiraz süresinin tebliğden itibaren işlemeye başlayacağını hüküm altına almıştır....

              İİK md. 67'de İtirazın hükümden düşürülmesi başlığı altında, "(1)Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (2)Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir...." itirazın iptaline ilişkin hüküm düzenlenmiştir. Kanun hükmünden da anlaşılacağı üzere itirazın iptali davası, bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gereken bir dava olup, açık kanuni düzenlemeye göre dava açma süresi itirazın tebliği ile başlayacaktır....

                ) bendinde yer alan "...itirazın iptaline, takibin devamına" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, "...itirazın 1.910,70-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına," sözcüklerinin yazılmasına; hükmün ondördüncü fıkrasının (a) bendinde yer alan "...itirazın iptaline, takibin devamına" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, "...itirazın 2.091,60-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına," sözcüklerinin yazılmasına; hükmün onbeşinci fıkrasının (a) bendinde yer alan "...itirazın iptaline, takibin devamına" ibaresinin hükümden çıkartılarak yerine, "...itirazın 1.892,80-TL asıl alacak üzerinden iptaline, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmek suretiyle takibin devamına," sözcüklerinin yazılmasına; hükmün onaltıncı fıkrasının (a) bendinde yer alan "...itirazın iptaline, takibin devamına" ibaresinin hükümden...

                  Bası, 2010, s. 224, 225).Diğer bir görüşe göre ise itirazın iptali davası mahiyeti itibariyle bir eda davası olmadığı gibi dava sonunda itirazın iptaline dair verilecek ilam da tahsil ilamı değildir. Zira, itirazın iptali davası ile alacaklı mahkemeden borçlunun bir edaya mahkum edilmesini istememekte ve mahkeme de itirazın iptaline karar vermekle borçluyu bir edaya mahkum etmemektedir. İtirazın iptali davası bu nedenlerden dolayı bir tespit davası niteliğindedir (Tahir Çağa, Ödeme Emrine İtirazın İptali Davasına Dair, Batider, 1979, C. X, S. 2, s. 408 vd.).Bir üçüncü görüşe göre de, İİK’nun 67.maddesinde düzenlenen itirazın iptali davası ne bir tespit davası ne de eda davasıdır. Zira itirazın iptali davasıyla alacaklı ödeme emri ile takip konusu yaptığı alacağın varlığının tespitini talep etmekte ise de davacı sonuç olarak alacağın tahsilini amaçlamaktadır. Bu nedenle itirazın iptali davasının takip hukukuna özgü bir tahsil davası olduğunun kabulü gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu