İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır. '' düzenlemesi bulunmaktadır. Taahhüt nedeniyle açılacak tahliye davasının taahhüt edilen tarihten başlayarak bir (1) ay içinde açılması veya bu süre içinde taahhüde dayalı olarak icra takibi yapılmış olması gerekir. Bu süre içerisinde yapılan icra takibi süreyi koruyacağından bir ay geçtikten sonra da dava açılabilir....
Her iki tarafa da edim yükleyen sözleşmelerde, taraflardan birinin sözleşmeyi her 2012/8016-24186 zaman fesih hakkı bulunmakla birlikte, sözleşmenin haksız olarak feshi halinde karşı tarafın sözleşme kapsamında hak kazandığı ücreti-zararı karşılaması zorunludur. Bu itibarla sözleşmeye dayanan tarafın, genel hükümlere göre alacak-tazminat davası açma hakkı bulunduğu gibi, sözleşmeyi dayanak gösterip icra takibinde bulunma hakkıda vardır. Ayrıca belirtmek gerekir ki, itirazın iptali davalarında da genel hükümlere göre inceleme ve araştırma yapılması gerekir. Sözleşmenin davalı tarafça feshedilmiş olmasının haklı nedenlere dayalı olup olmadığı bir başka anlatımla tarafların sözleşmeye uyup uymadıkları, talepte bulunup bulunamayacaklarının da itirazın iptali davasında incelenmesi gerektiği tabiidir....
Mahkemece; somut olayda alacaklı aidat borcuna ilişkin alacağının tahsili için takip başlattığı, borçlunun süresi içinde itiraz ettiği borcu ve hukuki ilişkiyi kabul etmediği, alacaklı itirazın kaldırılması davasında, borçlu sitenin kat malikleri genel kurul karar defterlerine dayandığı, karar defterinin ilgili yerlerinin alacaklı tarafından takip talebine eklenmediği, alacaklı İİK 68/1. Maddesinde sayılan belgelere dayanmadığından, borçlunun da borcu ve hukuki ilişkiyi kabul etmediğinden, alacağın varlığı genel hükümlere göre yargılamayı gerektirdiğinden, alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemeyeceğinden davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/22 E. - 42 K. sayılı ek kararının kaldırılmasına ve merci tayini koşulları oluştuğunun belirlenmesinden sonra yapılan incelemede; Genel haciz yolu ile ilamsız takibe karşı borçlunun süresinde itirazı takibi durdurur. Takibin devamını sağlamak için alacaklı dilerse itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi, takip konusu alacağın dayanağı İİK’nın 68-68/a daki belgelerden değilse, genel mahkemede itirazın iptali davası açabilir. Alacaklı itirazın kaldırılması dilekçesinde “itirazın iptali” tabirlerini kullanmış olsa dahi icra mahkemesince bu dava HUMK’nın 76. maddesi hükmü uyarınca İİK’nın 68. maddesi anlamında itirazın kaldırılması olarak nitelendirilip sonuçlandırılmalıdır. İcra mahkemesinde itirazın kaldırılması yoluna başvuran alacaklı, bu yolu bırakarak mahkemede itirazın iptali davası da açabilir....
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; Alacaklı vekili tarafından sunulan feragat dilekçesi uyarınca 6100 sayılı HMK’nın 310. maddesinin 3. fıkrasına göre gerekli değerlendirme yapıldıktan sonra ek karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 21.09.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi....
Karara karşı davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece kararın miktar yönünden kesin olduğu yönünde karar verilmiş ise de davanın itirazın kaldırılması ve tahliye davası olduğu dikkate alındığında tahliye talebi yönünden hükmün kesin olmayacağını, icra mahkemesinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemli davaların duruşmalı olarak incelendiğini, deliller toplandıktan sonra karar verileceğini, mahkemece vekalet ücretinin de hukuka aykırı olarak verildiğini, kiracının sunduğu belgenin sahte olduğunu, davalının eksik ödenen kira alacağına dair itirazın kaldırılması ve tahliye talepli dava açtıklarını, davalının kira sözleşmesine itiraz ettiğini, davalının eksik ödediği kira bedelini evin elektrik sigortalarının onarımı için harcadığı paraya mahsuben eksik yatırdığını belirterek itiraz ettiğini ve kiranın eksik yatırıldığı tarihten 10 gün sonra düzenlediği anlaşılan bir tediye makbuzu sunduğunu, tediye makbuzunun İİK 68/a ve 269/c'de sayılan evraklardan olmadığını, davalının...
İcra İflas Kanunu’nun 63. maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup, itirazın kaldırılması istemi ile açılan eldeki davaya cevabı ile itiraz sebeplerini genişletemez ve değiştiremez. İİK'nun 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan tedbir nafakası alacağına dayalı genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; ödeme emrinin tebliği üzerine, borçlunun süresinde borca itirazı ile duran takibin devamını sağlamak amacıyla, alacaklının itirazın kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu görülmüştür. İİK'nun 68/1. maddesi gereğince; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, alacaklı, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava açılışta taleplerinin itirazın kesin kaldırılması değil niteliği itibariyle icra memuru işleminin şikayetine ilişkin olduğunu, yerel mahkeme kararının hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, itirazın kaldırılmasına ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davacı vekili icra takibine borçlunun borca ve yetkiye itiraz ettiğini, icra müdürlüğünce takibin öncelikle yetki yönünden durdurulduğunu belirterek itirazın kesin olarak kaldırılmasını istemiş, davalı vekilince davanın reddi talep edilmiştir....
Asliye Hukuk ve ...İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, borçlu aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın itirazın kesin kaldırılmasına ilişkin olduğu belirtilerek ile görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, dava dilekçesi içeriğinden davanın itirazın iptaline yönelik olduğunun anlaşıldığını bildirerek, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlu süresi içinde icra dairesine başvurarak takibe itiraz edebilir. Alacaklı itirazın kaldırılması için icra mahkemesine başvurabileceği gibi itirazın iptali için ödeme emrinin tebliğinden itibaren 1 yıl içerisinde genel mahkemelere başvurabilir. Alacaklı, bu konuda seçimlik bir hakka sahiptir....