İİK'nın 68/1. maddesi gereğince; genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde, alacaklı, itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Anılan maddenin 2. fıkrasında borçlunun itirazını varit gösterecek belge ibraz edememesi halinde icra mahkemesince itirazın kaldırılmasına karar verileceği, aynı maddenin 3. fıkrasında da itirazın imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit olması durumunda itirazın kaldırılması talebinin reddolunacağı hükme bağlanmıştır. Genel haciz yoluyla ilamsız takiplerde usulüne uygun olarak borca itiraz edilmesi sonucu takibin durması halinde, alacaklının itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurusunun altı aylık süre içerisinde yapması gerekir....
İsterse itirazın kaldırılması için icra hukuk mahkemesine başvurur. Takip konusu alacak 68- 68/a'daki belgelerden birine bağlı değil ise icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Bu durumda ancak genel mahkemede itirazın iptalini isteyebilir. İtirazın kaldırılması, itirazın iptali davasına göre daha çabuk ve basit bir yoldur. Bu nedenle madde 68'deki belgelerden birine sahip olan alacaklı alacağına daha çabuk kavuşmak için itirazın kaldırılması yoluna başvurmak isteyecektir. Fakat böyle bir alacaklının itirazın kaldırılması yoluna gitmeyerek itirazın iptali davası açmasına da bir engel yoktur. İtirazın iptali davası dava konusu takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu normal bir eda (alacak) davasıdır. Bu dava takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Alacaklı davayı kazanırsa bunun yanında aynı zamanda borçlunun itirazı da iptal edilmiş olur. Bundan dolayı bu davaya itirazın iptali davası denir....
İsterse itirazın kaldırılması için icra hukuk mahkemesine başvurur. Takip konusu alacak 68- 68/a'daki belgelerden birine bağlı değil ise icra hukuk mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyemez. Bu durumda ancak genel mahkemede itirazın iptalini isteyebilir. İtirazın kaldırılması, itirazın iptali davasına göre daha çabuk ve basit bir yoldur. Bu nedenle madde 68'deki belgelerden birine sahip olan alacaklı alacağına daha çabuk kavuşmak için itirazın kaldırılması yoluna başvurmak isteyecektir. Fakat böyle bir alacaklının itirazın kaldırılması yoluna gitmeyerek itirazın iptali davası açmasına da bir engel yoktur. İtirazın iptali davası dava konusu takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu normal bir eda (alacak) davasıdır. Bu dava takip alacaklısı tarafından takip borçlusuna karşı açılır. Alacaklı davayı kazanırsa bunun yanında aynı zamanda borçlunun itirazı da iptal edilmiş olur. Bundan dolayı bu davaya itirazın iptali davası denir....
Bu surette, davalı müvekkile e-tebliğ olarak yapıldığı belirtilen tebligatların hiçbiri şirkete ve şirket yetkililerine ulaşmamıştır. Yapılan tebligatlar usulsüzdür. Belirtilen nedenle yapılan tüm tebligatlar geçersiz olup, davaya cevap ve sair haklarımız saklıdır. Davalı müvekkile yapılan tebligat usulsüzdür. İstinaf edilen huzurdaki dava konusu, itirazın kaldırılması ve iflastır. Adi iflas yolu ile yapılan takibe itirazın kaldırılması şeklinde yapılacak yargılama, genel mahkemelerde yapılan yargılama usulüne göre yapılmalıdır. Bu hususa ayrıca değinilecek olup, huzurdaki davada öncelikle itirazın kaldırılması hususu incelenip neticeye bağlanacağından, içtihatlar uyarınca da itirazın kaldırılması konulu davalarda dava dilekçesinin vekile tebliğ edilmesi gerekmektedir....
Alacaklı, icra tetkik mercii yerine doğrudan genel mahkeme de itirazın iptali davacı açtığı taktirde alacaklının elinde İİK 68- 68a maddelerinde belirtilen belgelerden birisi olabilir ya da olmayabilir. Bu durumda davanın konusu normal bir alacak davası ile aynı olup, dava normal bir alacak davasının tabi olduğu usul ve ispat kurallarına tabidir. Somut olayda davacı; davalının takibe vaki itirazı üzerine itirazın iptalini bu davada istemiştir. İtirazın iptali davasının yasal dayanağı İİK 67. Maddesidir. Bu madde hükmüne göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliğ tarihinden itibaren 1 sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İtirazın iptali davası müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz ettiği alacak üzerine açılan bir eda davasıdır....
incelendiğinde borcun muaccel olduğunun görülmesiyle birlikte itirazın kesin olarak kaldırılması gerektiğini, bu sebeple; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Dava; İİK. nun 67 vd. maddeleri uyarınca açılan itirazın iptali isteğine ilişkindir. İtirazın iptali davası, İİK. nun 67 vd. maddeleri uyarınca genel mahkemelerde görülen ve genel hükümlere göre yürütülen bir davadır. Bu nedenle, itirazın kaldırılması davası gibi (İİK.68-70 m.) sınırlı yetkili İcra Hâkimliğinde görülen alacağın sadece kayıtsız şartsız bir borç ikrarı ile kanıtlanmış (mevcut) sayılmasını gerektirmeyen bir davadır. Bu dava, aynı zamanda takip hukuku alanında da sonuç doğuran eda ve bir maddi hukuk davasıdır. Diğer yönden; icra inkar tazminatı ise; itirazın haksızlığıyla bağlantılı alacağın likit olması koşuluyla hükmedilen bir ceza tazminatıdır. İtirazın iptali davasının dinlenebilmesi için icra takibine konu edilen alacağın bir mahkeme ilamına bağlı olması gerekmediği gibi alacağın sadece kayıtsız ve şartsız borç ikrarını içeren bir belge ile de kanıtlanması gerekmez....
Bu nedenledir ki, mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek, borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır. Yasal dayanağını İİK'nın 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir. Bu dava, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabidir (İİK. m.67/1). Alacaklı, alacağının varlığını Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Dava, özünde tahsil istemini de barındırmakla, burada borçlunun takip sonrası yaptığı ödeme iddialarının da nazara alınması zorunludur....
İİK.nun 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Somut olayda; takibe dayanak yapılan belge, İİK.'nun 143. maddesi uyarınca verilmiş kesin aciz vesikası olup, İİK.'nun 68/1. maddesinde sayılan belgelerdendir. O halde; mahkemece itirazın kaldırılması talebinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken genel mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesi ile istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir....
İcra İflas Kanunu’nun 63. maddesi gereğince borçlu itiraz sebepleri ile bağlı olup, itirazın kaldırılması istemi ile açılan eldeki davaya cevabı ile itiraz sebeplerini genişletemez ve değiştiremez. İİK'nın 275. maddesinde ise "İtiraz vukuunda kiralayan icra mahkemesinden itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Tahliye talebi noterlikçe res'en tanzim veya tarih ve imzası tasdik edilmiş yahut ikrar olunmuş bir mukaveleye müstenit olup da kiracı kiranın yenilendiğine veya uzatıldığına dair aynı kuvvet ve mahiyette bir vesika gösteremezse itiraz kaldırılır. Aksi takdirde itirazın kaldırılması talebi reddolunur. İtirazın kaldırılması üzerine tahliye ve teslim icra edildikten veya kaldırılma talebi reddolunduktan sonra kiracının veya kiralayanın umumi hükümlere göre mahkemeye müracaat hakları saklıdır....