Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağı, hor kullanma tazminatı ve aidat alacağı tahsili amacı ile başlatılan iki ayrı icra takibine itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece talebin kısmen kabulü ile toplam 8.533.-TL alacağa yönelik itirazın iptaline, inkar tazminatına, tahliye talebinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının ... 2....

    Mahkemece, icra dosyasında davalı borçlunun itiraz dilekçesi davacı tarafa tebliğ edilmemiş ise de; ... 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 2009/1114 sayılı itirazın kaldırılması davasının 09/11/2009 tarihinde açılmış olduğundan davacının itirazı öğrenmiş oldukları, ÎİK.nun 67.maddesindeki bir yıllık hak düşürücü sürenin 09/11/2010 tarihinde dolmuş olduğu kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir. İİK'nun 67. maddesinin 1. fıkrası “ Takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. ”hükmüne amirdir. Anılan maddeye göre itirazın iptali davasında süre tebliğden itibaren başlamaktadır. Somut olayda davacıya itiraz dilekçesi tebliğ edilmediğine göre hak düşürücü sürenin dolduğundan bahsedilemez....

      Mahkemece yapılan yargılama sonunda; itirazın iptali davasının borçlunun itirazının alacaklıya tebliğinden itibaren (1) yıl içinde açılması gerektiği, icra dosyasında itirazın tebliğ edilmediği, icra dosyasında alacaklının itirazın tarafına tebliği için masrafı yatırmamasının aleyhine değerlendirilemeyeceği, davacı – alacaklı tarafından itirazın öğrenildiği bildiren tarihten itibaren (1) yıllık sürede davanın açılmış olduğu, davacının çekin ciro yolu ile yetkili hamili olup, davalının çekte ciranta olan dava dışı 3. kişiye borcu ödediğini ve borcu bulunmadığı iddiasını ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 4.500,00 TL üzerinden itirazın iptaline, asıl alacağın %40 oranında icra inkar tazminatına, bunun haricindeki davacı taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar vekili, dava dilekçesinde kira bedelinin 2.000,00 TL olup 1.000,00 TL'sinin davacı ...'nin, 1.000,00 TL'sinin de davacılardan ..'...

          Davacı alacaklı tarafından dava dilekçesinde İİK. 269/b maddesi gereğince itirazın kaldırılması istenilmeden, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesi doğru değildir. Ayrıca mahkemece icra dosyasındaki itirazın süresinde olup olmadığı hususu üzerinde durulmadan, süresinde olmayan bir itirazın varlığı halinde kesinleşen takibe göre sadece kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılması ile kiralananın tahliyesine karar verilmeside doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İtirazın iptâli davaları, takip talebinde bulunan alacaklı tarafından itiraz eden borçlu ya da borçlular aleyhine açılmalıdır. Takip talebinde bulunmayan ve alacaklı olarak yer olmayan özel ya da tüzel kişilerin itirazın iptâli davası açmalarında taraf sıfatı bulunmamaktadır. Bu nedenle, itirazın iptâli davası, icra talebinde bulunan alacaklı tarafından açılmadığından itirazın iptâli davasının taraf sıfatı (aktif husumet ehliyeti) yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken görevi gereği muhkemece kendilğinden göz önünde tutulması gereken bu husus üzerinde durulmadan yargılamaya devamla itirazın iptâli davasının kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bozulması uygun bulunmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali ve tahliye Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali ve tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili istemiyle başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, kira alacağı ile tahliyeye ilişkin ilamsız icra takibine yapılan itirazın kaldırılması davalarında itirazlara bakan mahkemenin İcra Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesi ile mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı tarafından 10/10/2014 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi ile aylık 180 TL'den 2011 yılının 8. ayından 2014 yılı 9. ayına kadar 6.840-TL kira alacağı ile 975,44-TL işlemiş faiz toplamı olan 7.815,44 TL'nin tahsili istenmiştir....

                İşleyecek faize itiraz ile faiz oranına itiraz birbirinden farklı itirazlar olup işleyecek faize itirazın içinde faiz oranına da itiraz olduğu (çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden yola çıkılarak) sonucuna varılamaz. Borçlunun icrada itirazı ile duran icra takibine devam edebilmesi için alacaklı itirazın iptali (İİK m. 67) veya itirazın kaldırılması (İİK m.68, 70) yollarından birine başvurması gerekir. İİK m. 67 de düzenlenen itirazın iptali davası (müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) normal bir eda davasıdır (Kuru, Baki; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Ankara 2013 s. 248). Hukuk Genel Kurulun da itirazın iptal davasının eda davası olduğu görüşündedir. HGK 3.5.2006; 19/260-251 (YKD 2007/4 s. 626-631). İtirazın iptali davasının tahsil davası olup olmadığı öğretide tartışmalıdır. Ancak mahkemece itirazın iptali davası sonucunda itirazın iptaline karar vermiş ise ve ayrıca ".....

                  Alacaklı, esasa ilişkin itirazın iptali davasını mahkemede açarsa, itirazın iptali davasına bakan mahkeme, İİK.’nun 67. maddesine göre, borçlunun icra dairesine yapmış olduğu yetki itirazını inceleyemez). ilamsız icra takibine borçlunun süresinde, hem yetki itirazında bulunduğu, hem de borca itiraz ettiği, yetki itirazının takip hukuku ile ilgili olarak İİK.’ nun 50/2. maddesi uyarınca, İcra Tetkik Mercii’nce çözümlenmesi gerektiği, bu husus çözümlenmeden borca itirazın incelenmeyeceği, itirazın iptali ile bu davaya karşılık açılan alacak davasının incelenemeyeceği gerekçesiyle açılan davanın ön şart yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı- karşı davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Asıl dava, İİK.’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali davası olup, karşılık dava ise alacak istemine ilişkindir....

                    Öte yandan itirazın kaldırılmasına karar verilmeksizin doğrudan tahliyeye hükmedilmesi de hatalı olmuştur. İİK.’nun 269/b-1. maddesi son cümlesi uyarınca itirazın kaldırılması istenilmeden tahliye talebinde bulunulamayacağı gibi bazı ayrık durumlar dışında mahkemece itirazın kaldırılması kararı verilmeksizin tahliyeye de karar verilemeyeceğinden kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalılar verilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.06.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu