Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı Kurum yersiz ödenen 2.669,84 TL asıl alacak ve 2.826,02 TL işlemiş faizin tahsili için takibe başlamış, süresinde itiraz edilerek takibin durması üzerine, itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemli açılan davada itirazın haksız olması nedeniyle davanın kabulüne, alacağın varlığı ve miktarının tespiti yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Davalıya ödenen aylık miktarları belli ve icra takibine konu alacak tutarı likit olup, mahkemece, davacı Kurum lehine icra-inkar tazminatına hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/10/2013 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen 07/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, itirazın iptaline ilişkindir. Mahkemece, itirazın iptali isteminin kabulüne, icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı; davalının ....nde arsa sahibi olduğunu, arıtma ve altyapı katılım payı ödemeleri için düzenlenen faturaların ödenmemesi nedeniyle başlatılan icra takibine borçlu-davalının itirazının iptaline karar verilmesini istemiştir....

      Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7 nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

        Somut olayda davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatı hakları tartışmalı olup mahkemece bu ihtilaf dosyadaki belge ve bilgiler, tanık beyanları, bilirkişi hesap raporu bir değerlendirmeye tabi tutularak çözümlendiğinden alacakların likit olduğundan söz edilemez. Dolayısıyla yukarıdaki ilkeler ve açıklamalar ışığında icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. 3- İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz. Yargılama sonunda icra takibine itirazın kısmen ya da tamamen iptali ile takibin devamına ya da davanın reddine dair karar verilmelidir. İtirazın iptali davasında dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması mümkün olup arttırılan kısım yönünden tahsil davası olarak hüküm kurulmalıdır. Davaya konu miktarın ıslah yoluyla arttırılması itirazın iptali davasının niteliğini değiştirmez ve tamamını tahsil davasına dönüştürmez....

          İcra Müdürlüğü’nün 2019/11166 Esas sayılı takip dosyasına yapılan İtirazın kısmen iptali ile takibin; 2.267,84 TL kıdem tazminatı, 1.397,56 TL ihbar tazminatı yönünden kısmen devamına, 722,72 TL işlemiş faiz yönünden devamına, davacının icra-inkar tazminatı talebinin reddine... " karar verdiği görülmüştür. Dava, itirazın iptali (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) talebine ilişkindir. Mahkemece isteklerin kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı taraf istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf incelemesine esas miktar 3.665,40 TL olup, karar tarihi ve HMK'nın 341/2. Maddesinde bulunan düzenleme uyarınca kesinlik sınırı (8.000,00 TL) kapsamında kaldığından, aynı kanunun 352 maddesi itibariyle dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda; davalı vekilinin istinaf başvurusu dilekçesinin kesinlik nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davacı vekilinin dilekçesinde 4.314 TL asıl alacak ve gecikme tazminatı toplamı üzerinden yaptığı ve davalının itirazı üzerine duran takip nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 1000 TL üzerinden itirazın iptali ve %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....

            Mahkemece, itirazın 14.025,00 TL asıl alacak üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı borçlu vekilinin kararın esasına ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı borçlu vekilinin inkar tazminatı-vekalet ücreti -harç ve yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece 15.225 TL kira alacağı için yapılan icra takibine vaki itirazda 14.025 TL üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verildiğine göre reddedilen kısım üzerinden davalı yararına inkar tazminatı ve vekalet ücretine hükmedilmesi, harç ve yargılama giderlerinin de buna göre hesap edilmesi gerekirken , yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır....

              Davacı işçi, davalı aleyhine icra takibinde bulunarak fark kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinin tahsilini talep etmiş, davalı ise borca itiraz etmiş, itiraz üzerine takibin durmasına karar verilmiştir. Davacının takibin iptali istemi ile açtığı iş bu dava ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttuğu, ıslah dilekçesi ile de icra takibinde talep ettiği toplam alacak miktarını aşmadığı anlaşılmış, Mahkemece ıslah dilekçesi doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmüştür. Davacının itirazın iptali ile yıllık izin talepli dava açmasında hukuki yararı bulunmakta olup, davalının bu konudaki istinaf nedeni de yerinde değildir İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilir....

              Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemi ile açılmış, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar davalı iş sahibi tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-İtirazın iptali davası sonucu alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için ...nın 67/2. maddesi uyarınca borçlunun takibe karşı yaptığı itirazın haksız olması ile birlikte alacağında likid (muayyen) olması gerekir....

                Asıl davada sözleşmenin teminatı olarak verilen senetten dolayı borçlu bulunmadığının tesbiti, birleşen davada işin geç teslimi nedeniyle gecikme tazminatı ve eksik iş bedelinin tahsili, bu davaya karşı açılan karşı davada ise iş bedelinin tahsili için girişilen icra takibine vâki itirazın iptâli talep ve dava edilmiş, asıl dava ile itirazın iptâli davasının kabulüne, gecikme tazminatı ile ilgili davanın reddine dair verilen karara karşı davalı ve birleştirilen davanın davacısı Mertay İnşaat Müh. Ve Tic....

                  UYAP Entegrasyonu