Eldeki dava dosyasına konu olayda, Kurumca hesaplanan prim borcu ve gecikme zammının ödenmesine yönelik bildirimin, davacıya 28.12.2007 tarihinde tebliğ edildiği, davacının, Kurumun itiraz komisyonuna 24.01.2008 tarihinde itirazda bulunduğu, komisyonca, itirazın reddine karar verildiği ve anılan kararın davacıya 08.03.2008 tarihinde tebliğ edildiği, komisyonun ret kararına karşı eldeki davanın 02.06.2008 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesindeki bir aylık süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup, Kurum işleminin tebliğinden itibaren bir aylık süre içinde itiraz edilmemesi halinde, Kurumun işleminin kesinleştiğinin kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ... Reklamcılık ve Turizm Ltd. Şti.'ne borçlu olduğunu, borcu ödemek için EFT yolu ile havale işlemi yaptıklarını ancak işlemin esasta hatalı olarak isim benzerliği bulunan dava dışı ... Reklamcılık Ltd. Şti. hesabına yapıldığını, davalı bankanın derhal uyarılarak havale işleminin gerçek alacaklı hesabına aktarılmasını istediklerini ancak bankanın istemi red ettiğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda alacaklı itirazın kaldırılması veya itirazın iptali kararı getirmedikçe hakkında takibe devam olunmayacağından ve rehin hakkına ilişkin itirazlar alacaklının bu başvurusu sırasında tartışılacağından ayrıca İcra Mahkemesi'nden defter tutma ve hapis hakkı işleminin iptalini istemekte hukuki yararı bulunmamaktadır. O halde Mahkemece borçlu vekilinin isteminin bu nedenle reddi gerekirken ilamsız takipte her türlü itirazın İcra Müdürlüğü'ne yapılacağı gözardı edilerek alacaklının itirazın kaldırılması istemi incelenir gibi borcun miktarı belirlenerek sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Taraf vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, hak sahibine bağlanan ölüm aylığının kesilmesine yönelik kurum işleminin iptali, ile yeniden aylık bağlanması; birleşen dava ise, yersiz aylık ve sağlık giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali, takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak asıl davanın reddine, birleşen davanın ölüm aylıkları yönünden itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Asıl dava, davacının emekli aylığının iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile yeniden bağlanması, ödenmeyen aylıkların faiziyle birlikte tahsili, birleşen davalar ile itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma sonrası ilâmında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dairemizin 15/03/2021 tarihli geri çevirme kararında; “Birleşen itirazın iptali davalarına konu, .......
Bu açıklamalar karşısında somut olaya gelindiğinde; itirazın iptali davasının dayanağını teşkil eden icra takibinin alacaklısı ...... olup takibe itiraz üzerine açılan iş bu itirazın iptali davası da anılan alacaklı adına vekili tarafından açılmıştır. Bu durumda mahkemece itirazın kabulü ile tavzih kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken karar başlığında yer alan davacı adının ......” olarak düzeltilmesine ilişkin tavzih kararına itirazın reddine ilişkin ek karar usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle yerel mahkemenin 03.12.2015 tarihli ek kararının BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 11/05/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi. Aslı gibidir. Karşılaştırıldı....
Dosyanın incelenmesinden; davacı adına tahakkuk ettirilen katma değer vergisine vaki itirazın, ...Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğünün 2.7.2002 tarih ve 2002/197 sayılı işlemiyle reddedildiği; tahakkuk ettirilen katma değer vergisi üzerinden hesaplanarak karara bağlanan para cezasına ilişkin işlemin ise, 26.7.2005 tarihinde alınarak, 9.8.2005 tarihinde davacıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Bu durumda; olayda, katma değer vergisi tahakkuku, tahakkuka vaki itirazın reddine dair ...Gümrük ve Muhafaza Başmüdürlüğü işleminin tesis edildiği 2.7.2002 tarihinde kesinleşmiş bulunduğundan; 26.7.2005 tarihli ceza kararının üç yıllık zaman aşımı süresi geçtikten sonra alındığı açıktır. Bu bakımdan; zaman aşımı süresi dolduktan sonra karara bağlanan para cezasına vaki itirazın reddine ilişkin işlemin iptali gerekirken, aksi yolda verilen mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi No : Dava, 5084 sayılı Yasa kapsamında faydalanılan teşvik indirimlerinin iptali ile davalı Kurumca resen tahakkuk ettirilen prim borcunun iptali ile ihtirazı kayıt ile ödenen tutarın faizi ile istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece, bozmaya uyularak, ilamında belirtilen şekilde davanın kabulüne, davacı tarafından yapılan itirazın davalı kurumca reddine ilişkin 01.02.2013 tarih ve 2.062.756 sayılı kararın hukuka uygun olmadığının tespitine, itirazın reddine ilişkin kurum işleminin iptaline dair karar verilmiştir. Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
İtirazın iptali davasında borçlunun haksızlığına karar verilmesi halinde ve alacaklının talep etmiş olması şartıyla, borç miktarının Yasada gösterilen orandan az olmamak kaydıyla icra inkâr tazminatına hükmedilir. İcra inkâr tazminatına karar verilebilmesi için alacağın belirli ya da belirlenebilir olması gerekir. Ancak, hak tartışmalı ise icra inkâr tazminatına hükmedilemez (Yargıtay HGK. 4.3.2009 gün 2009/ 9- 57 E, 2009/ 110 K). Alacağın likit olması şartıyla, itirazın iptali davası sonunda borçlunun itirazının kısmen kabulü halinde dahi, kabul edilen kısım bakımından icra inkâr tazminatına hükmedilmelidir. İcra inkâr tazminatı, asıl alacak bakımından söz konu olur. İşlemiş faiz isteği yönünden icra inkâr tazminatına hükmedilmesi mümkün değildir. Mahkemece davacı Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğuna ilişkin Diyarbakır 1....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı ... vekilinin tüm, davalı kurum vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine, 2- A-Dava, davacı/karşı davalı ...’ın, bir kısım hizmet süresi ile yaşlılık aylığının iptali ve davacı/karşı davalı ...’a yaşlılık aylığının borç çıkarılmasına ilişkin davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. B-Karşı davalar; a) Davacı/karşı davalı ...’a yersiz ödenen aylıkların, ...’ın hesabına başka kişilerin prim ödemelerini geçirerek işlem yapan Rafet Erdem’in mirasçıları olan davalılar ... ve ...’den faizi ile tahsili, ./.. b) Davacı/karşı davalı ... aleyhine yersiz ödenen aylıklardan dolayı ..ii. İcra Müdürlüğünün 2009/2056 sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte davacı/karşı davalı ...’ın yaptığı itirazın iptali ile takibin devamı istemine ilişkindir....