Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalı ile birlikte iş yapmak amacıyla anlaşma yapıldığını, davalının bu işi finanse etmek için kendisinden 250.000,00-TL bedelli üç adet teminat senedi aldığını, davalıya güvenmediğinden ve yaşanan problemler nedeniyle birlikte yapılması planlanan iş için girişimde bulunmadığını ancak davalının bu iş nedeniyle 16.000,00-TL harcama yaptığını ve kendisine ödemesini istediğini,ödenmemesi nedeniyle teminat için aldığı senetleri takibe koyduğunu, baskı-korku nedeniyle borçlu olmadığı 16.000,00-TL ödemeye razı olduğunu, ödeyecek gücü olmaması sebebiyle davalı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptığını, 16.000,00-TL ödediği takdirde bu gayrımenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olacağına davalının davacıyı ikna ettiğini, bunun sonucunda taraflarca ... İlçesi Davutlar Beldesi Taşlıbelen Mevkii 1103 parselde bulunan g.m için ... 3.Not.05.08.2009 tarih ve 6901 y.n ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, sonrasında ... 3....

    Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal tescil ve intifa hakkının tapuya yazılması isteğine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptal ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanununun 1009. maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi mümkündür....

      Davalı ... vekili, taraf olmadıkları ve bu yüzden bağlayıcılığı olmayan taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin 27/11/1984 tarihli olması nedeniyle yasalarda belirtilen hak düşürücü süre ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, müvekkilini bağlayan tapu sicilinde herhangi bir kısıtlayıcı şerhinde bulunmadığını belirterek haksız açılan davanın husumet, hak düşürücü süre veya zamanaşımı aksi kanaatte ise de esastan reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ... 1. Noterliğince düzenlenen 27/11/1984 tarih 18284 yeymiye sayılı gayrimenkül satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ... mirasçılarından davacı ...'a dava konusu taşınmazın satış vaadi taahhüdünde bulunulduğu 18/01/2012 tarih ve 156 yevmiye nolu satış ile davalı ...'a devrolunduğunu, davalı ...'...

        Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda; davacının dayandığı 11.01.1994 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi “ada:110, parsel:18 de kayıtlı 1.374 m² mesahalı gayrimenkul üzerinde mevcut zemin artı 2 katlı binanın 1/2 hissesini mutabık kaldığımız yalnız: 250.000.000 TL yalnız: iki yüz elli milyon lira bedel mukabilinde alıcısı ...'...

          Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinde amaç ileride bir taşınmazın satış işleminin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaat borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaat alacaklısına geçirme (yeni bir sözleşme yapma) taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akit ise taşınmaz mal satımıdır.O yüzden taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri ileride yapılacak taşınmaz satış sözleşmesinin esaslı unsurlarını ihtiva etmelidir. Taşınmaz satım sözleşmesinde objektif bakımdan esaslı nokta olarak tarafların adları veya temsilci ya da vekillerinin kimlikleri,satım konusu taşınmaz ve nitelikleri, semen ve hukuki sebebin resmi şekilde düzenlenecek senette yer alması gerekir. Demek ki taşınmaz satımında semen (satış bedeli) satım aktinin asgari objektif unsurları arasındadır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi açısından bakılırsa, semen; satışı vaat olunan taşınmazın bedeli, vaat alacaklısının da karşı edimidir....

            GEREKÇE : Dava, taraflar arasında düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi kapsamında kira alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı alacaklı taraflar arasında düzenlenen Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi nedeniyle kira alacağı sebebiyle alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 21/04/2021 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 26/04/2021 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içerisinde açılmıştır. Mevcut dava, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden sonra, 04/03/2022 tarihinde açılmıştır....

              Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra, 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri, sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, davalı Nermin'e dava konusu taşınmazlarda murislerinden inti-kalen gelen hisseleri 1960 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, Asiiye Hukuk Mahkemesinin 2001/326-2002/255 sayılı dosyasında iştirak halindeki mülkiyetin müştereğe çevrilmesine karar verilerek tapuda işlem yapıldığını, davalı Nermin ile diğer davalı Hayrettin'in bu durumu bilmelerine rağmen kendi şahsi hakkını zarara uğratmak amacıyla 1999 yılında nizalı yerler hakkında satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini belirterek tapu kayrtlarındaki davalı Nermin hisselerinin iptali ile adına tesciline ve ikinci satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğine karar verilmesini istemiştir....

                O halde; davacı ile dava dışı yükleniciler arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi kanunun öngördüğü resmi şekilde düzenlendiği için geçerlidir. Tam iki tarafa borç yükleyen bu sözleşmede, edimini yerine getiren davacı, karşı tarafın yani yüklenicilerin de edimini yerine getirmesini isteyebilecektir. Arsa sahibi ile yüklenici arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesi geriye etkili olarak feshedildiği için yüklenicinin taşınmazın mülkiyetini devir vaadine ilişkin "aynen ifa” yükümlülüğünün yerini "tazminat borcu" almıştır. Bu nedenle davacı satış vaadi sözleşmesini yaptığı satış vaadi borçlusu olan yükleniciye müracaat etmelidir....

                  ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2022 NUMARASI : 2019/277 ESAS, 2022/10 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların murisi Mediha Çorlu'nun Uzunköprü 1.Noterliği'nin 22.08.1995 tarih 6507 yevmiye sayılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Uzunköprü Bıldır köyü 319,91,106 ve 284 parsel sayılı taşınmazlardaki murislerinden intikalen gelen ve intikal edecek dahil tüm hak ve hisselerini müvekkillerin murisi Osman Özlen'e sattığını ve satış bedelinin tamamını da aldığını, yine satış vaadi sözleşmesi tarihinde, taşınmazların müvekkillerin murisi Osman Özlen'in kullanımına bırakıldığını, devir ve teslim edildiğini, nitekim satış vaadi sözleşmesinde tüm bunların yazılı olduğunu, satış tarihi ve sonrasında taşınmazların müvekkillerin...

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.11.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin dava değeri nedeniyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 08.03.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesi uyarınca 889, 890, 891, 892, 895, 896, 897, 898, 900 ve 902 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı payının bir kısmını satın aldığını ileri sürerek satış vaadi sözleşmesine konu payların tapusunun iptali ile adına tescilini talep etmiştir. Davalı, davacıya satış yapmadığını savunmuş, davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu