"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar ..., ... ve ... vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Hükmüne uyulan Dairemizin bozma ilamında özetle; somut olayda borçlular aleyhine yapılan 2002/16538 sayılı ilamsız takibe itiraz üzerine alacaklı tarafından İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/1448 E -2004/1338 K sayılı itirazın iptali davası açıldığı davanın kısmen kabulüne karar verildiği ancak kararın henüz kesinleşmediği anlaşıldığından itirazın iptali davasının sonucu beklenerek icra takiplerinin kesinleşmesi halinde davanın esasına girilerek sonuçlandırılması gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisinin doğru olmadığı gereğine değinilmiştir....
Mahkemelerinin yetkili olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, takip konusu alacağa ilişkin itirazın iptali davasının kesinleşmediğini, iptali istenen tasarrufun gerçek bir borçlanmaya ilişkin olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... vekili, ... Mahkemelerinin yetkili olduğunu, aciz belgesi sunulmadığını, müvekkili tarafından davalı ...'e borç verilmesi nedeniyle 10.2.2008 tanzim tarihli 218.000,00 TL'lik senedin alındığını ve takibe konulduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia ,savunma toplanan delillere göre; davalı ... tarafından davalı ... aleyhine başlatılan ... İcra Müdürülüğünün 2011/291 sayılı takibinin, itirazın iptali davasına ilişkin karardan bir gün sonra başlatılması, takip konusu senedin düzenleme tarihinin resmi olarak tespitinin mümkün olmaması, takibin ertesi günü borçlu...'...
sonra itirazın iptali davasına İzmir 4....
Şu kadar ki, davanın elden çıkarılmış mallar yerine kaim olan kıymete taalluku halinde, teminat göstermeksizin ihtiyati haciz kararı verilemez." amir hükmünü içermekte olup, taraflar arasındaki dava, davalılar arasındaki tasarrufun, İİK'nın 277 ve devam maddeleri uyarınca iptali talebine ilişkin olup, tasarrufun iptal şartlarının oluşup oluşmadığı yargılama ile belli olacaktır. Bu itibarla; ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu karar yerinde bulunduğundan, davalı T3 vekilinin, ihtiyati hacize itirazın reddi kararına karşı yaptığı istinaf başvurusunun HMK 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm oluşturulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalı borçlu ...aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını ileri sürerek borçlunun, dava konusu taşınmazın intifa hakkını üzerinde bırakarak çıplak mülkiyetini akrabası ...’ya satışına ilişkin tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalı borçlu vekili davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/227 E.) dosyasında itirazın iptali davası açıldığı ve yapılan yargılama sonunda davacı T1'nın davalı T6 aleyhine açmış olduğu itirazın iptali davasının subut bulmaması nedeniyle reddine karar verildiği, kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2020/1646 Esas 2022/979 K. sayılı kararı ile onandığı ve kesinleştiği anlaşılmıştır....
Dava İİK 277 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali davasıdır. İcra ve İflas Kanununun 277 ve izleyen maddelerinde düzenlenen tasarrufun iptali davalarında amaç, borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı ve aslında geçerli olan bazı tasarrufların geçersiz ya da "iyiniyet kurallarına aykırılık" nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalmasını ve dolayısıyla o mal üzerinden cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde Davalı asil ... ve Davalı asil ...( ...) tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili dava dilekçesinde kısaca; alacaklarının tahsili için ... 7. ... Müdürlüğü'nün 2011/7169 sayılı dosyası üzerinden başlatılan ... takibinin borçlu konumundaki davalı ...'un itirazı üzerine durduğunu, ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtıkları itirazın iptali davası sonucunda verilen 2011/487 Esas – 2012/239 Karar sayılı karar ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranında ... inkar tazminatının davalı borçludan tahsiline karar verildiğini, anılan kararın verildiği 05/06/2012 tarihinden bir sonraki gün davalı borçlu ...'un maliki olduğu ...- ......
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Asliye Hukuk Mahkemesince verilen tasarrufun iptali kararında 59.957,46 TL asıl alacak ve ferilerinin şikayetçiden tahsiline karar verildiğini, bu arada Asliye Ticaret Mahkemesinin itirazın iptali ilamındaki inkar tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücretinin dosyaya ibraz edilip düzenlenen ve tebliğ edilen icra emriyle borçlusu Abdullah Hakan Sabahşan yönünden kesinleşmiş olduğundan, artık bu dosyadan infazı gereken asıl alacağın ferisi olduğunu, davacının dosya ferilerinden olan faiz tutarlarının yanlış hesaplandığı iddiasının yerinde olmadığını, bu hususta bilirkişi incelemesi de yapılabileceğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı İbrahim ve Muhammet vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili; davacının davalılardan ... aleyhine icra takibi yaptığını, davalı tarafından takibe itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali davası açıldığını, Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından itirazın asıl alacak olan 49.130,00 TL yönünden iptaline ve takibin devamına, ayrıca asıl alacağın % 40'ı oranında icra tazminatına karar verildiğini, icra dosyası kapsamında davalının elinde ve adına kayıtlı borcu karşılayacak mal varlığının bulunmadığının tespit edildiğini, davalının mahkeme karar tarihinden bir gün sonra adına kayıtlı bağımsız bölümü dayısının torunu olan diğer davalı ...'...