İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "Düzce Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğünden kurum sigortalısının sicil dosyası ve müfettiş inceleme raporu, dava konusu edilen ödemelere ilişkin evraklar, Düzce İcra Müdürlüğünün 2017/2597 Esas sayılı dosyası, Düzce C.Başsavcılığının 2016/14850 Soruşturma sayılı dosyası, Düzce 2.İş Mahkemesinin 2016/616 Esas sayılı dosyası, taraflarca sunulan bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır. İş bu dava İtirazın İptalı (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan) davasıdır....
Mahkemece, Kabahatlar Yasasının 17.maddesinin 3 ve 4.fıkralarında 442 sayılı tahsilat genel tebliğ hükümlerinde sosyal güvenlik kurumları ve mahalli idareler tarafından verilen idari para cezalarının kendi bütçelerine gelir kaydedildiği ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gerekmeyen ve süresinde ödenmeyen idari para cezalarının takip ve tahsilinde kesinleşme şartının aranmadığı hususu düzenlenmiş olup, idari para cezasının kesinleşmeden icra takibine konu edilmesinde yasal engel olmadığı, dolayısıyla davacı tarafın itiraz sonucu kesinleşen 67.628,00 TL'lik asıl alacak bölümüne yapmış olduğu itirazın haksız olduğu sonuç ve kanaatine varıldığından takibe yönelik yapılan itirazın bu miktar yönünden iptaline, takibin devamına, alacağın varlık ve miktarının yargılama ile belirlendiği ve koşulları oluşmadığı ve takibin de kötü niyetli yapıldığı kanıtlanamadığından tarafların kötü niyet ve icra inkar tazminat taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile istek kısmen hüküm altına...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2020/51 ESAS - 2021/400 KARAR DAVA KONUSU : İtirazın İptali (Sosyal Güvenlik Hukukundan Kaynaklanan İtirazın İptali) KARAR : Yukarıda mahkemesi ile esas ve karar numarası yazılı dosya üzerinden verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulmakla yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Kurumun Emeklilik Servisi harcama birimince yapılan inceleme, soruşturma ve kontrol sonucunda, davalının aylıklarının yeniden hesaplanmasından dolayı daha önce yapılan fazla aylık ödemelerinin 5510 sayılı Kanunun 96. maddesine göre yersiz ödeme çıkartıldığını, Kurum tarafından davalıya yapılan yersiz ödemelerin yasal faiziyle birlikte yazıyla talep edildiğini, ancak davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını, bunun üzerine 31.299,87- TL alacağın tahsili amacıyla, davalı aleyhine, Denizli 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı ..., davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı'nın 08/05/2012 tarih ve 8.554.235 sayılı borç bildirim belgesinin iptalini talep etmiştir. İptali istenin borç bildirim belgesinde, tahsili talep edilen zararın Kamu Zararının Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre talep edildiği belirtilmiştir. İptali istenen borç bildirim belgesinin dayanağını teşkil eden Sosyal Güvenlik Kurumu müfettişlerince hazırlanan soruşturma raporunda, davacı Üniversitenin 5510 sayılı Yasaya aykırı davrandığı açıkça belirtilmiştir. Yukarıda yapılan tespitler kapsamında, davanın Sosyal Güvenlik Kurumu aleyhine açılmış olması ve ihtilafın 5510 sayılı Yasadan kaynaklandığının iddia edilmiş olması karşısında kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 10. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir....
Sosyal hukuk devletinin somut göstergelerinden biri olan sosyal güvenlik hakkının yer aldığı Anayasa'nın 60. maddesinde, "Herkes, sosyal güvenlik hakkına sahiptir. Devlet, bu güvenliği sağlayacak gerekli tedbirleri alır ve teşkilatı kurar." denilmektedir. Buna göre, sosyal güvenlik herkes için bir hak ve bunu gerçekleştirmek ise Devlet için bir görevdir. Sosyal güvenlik, bireylerin istek ve iradeleri dışında oluşan sosyal risklerin, kendilerinin ve geçindirmekle yükümlü oldukları kişilerin üzerlerindeki gelir azaltıcı ve harcama artırıcı etkilerini en aza indirmek, ayrıca sağlıklı ve asgari hayat standardını güvence altına alabilmektir. Bu güvencenin gerçekleştirilebilmesi için T3 oluşturularak kişilerin, yaşlılık, hastalık, malûllük, kaza ve ölüm gibi sosyal risklere karşı asgari yaşam düzeylerinin korunması amaçlanmaktadır. Bununla beraber, Anayasa'nın anılan maddeleri tüm bireylerin aynı sosyal güvenlik düzenlemelerine tâbi kılınmasını gerektirmez....
GEREKÇE : Dava, idari para cezasından kaynaklanan İİK'nun 67. m.ad. ilişkin İtirazın İptali davasıdır....
DAVALI : … Başkanlığı DAVANIN_ÖZETİ : Davacı şirket tarafından, asgari ücret destek teşvikinden haksız yere faydalandığından bahisle ödenen tutarların gecikme zammı ile birlikte geri ödenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin Konya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Meram Sosyal Güvenlik Merkezi'nin … tarih ve … sayılı Prim İtiraz Komisyonu Kararının ve bu kararın dayanağı olarak gösterilen Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü'nün … tarih ve … sayılı Genelgesinin iptali istenilmektedir. DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir....
Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 88/18. maddesinin somut ihtilafa uygulanacağının kabulü gerekir. Mahkemece icra-inkar tazminatı ile ilgili istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin çıkarılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 7.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 88/18. maddesinin somut ihtilafa uygulanacağının kabulü gerekir. Mahkemece icra-inkar tazminatı ile ilgili istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin çıkarılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 7.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur. Bu açıklamalar karşısında 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 88/18. maddesinin somut ihtilafa uygulanacağının kabulü gerekir. Mahkemece icra-inkar tazminatı ile ilgili istemin reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden karar bozulmamalı düzeltilerek onanmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hüküm fıkrasının 3 nolu bendinin çıkarılmasına, hükmün bu düzeltilmiş şekli ile ONANMASINA, 11.11.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....