Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, bankaya süresinde ibraz edilmemiş çeke dayalı olarak başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalidir. Dava ve takibe konu çekte davacı son hamil, davalı ise keşideci olup süresinde ibraz edilmediğinden hamilin kambiyo hukukundan doğan hakları yitirilmiş ise de; TTK.'nun 730. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 644. maddesine göre, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde hamilin keşideciye başvurma hakkı bulunmaktadır. Bu durumda keşideci, sebepsiz zenginleşmediğini usulüne uygun delillerle kanıtlamakla yükümlüdür. Mahkemece bu yönlerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına peşin harcın istek halinde iadesine, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava konusu somut olayda, davacının, davaya dayanak yapılan icra dosyasının tarafı olmayıp 3. kişi konumunda olduğu, huzurdaki davada itirazın iptali davasına konu edilen alacağın davacının taraf olmadığı icra dosyasına yapılan ödemenin istirdat talebine ilişkin oluşu nazara alındığında, bu davanın davacısının ancak icra müdürlüğü dosyası takip borçlusu olabileceği, davacıya karşı bir takip bulunmadığından açılan davada davacının dava takip yetkisi bulunmadığı anlaşılmıştır. Kaldı ki bir an için davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak açıldığı düşünülse dahi, icra müdürlüğü dosyasında davacının yapmış olduğu ödeme nispetinde dosya borçlusunun borcundan kurtulduğu, davalı alacaklının icra müdürlüğü dosyası nezdinde kesinleşmiş takibin alacaklısı olup yapılan ödemenin davalı için sebepsiz zenginleşme mahiyetinde olduğunun kabulünün de mümkün olmadığı ve davacının yapmış olduğu ödemeyi davalıdan talep etmesinin yasal dayanağının bulunmadığı görülmüştür....

      İcra Müdürlüğünün 2017/136401 E sayılı dosyasına karşı kötü niyetli itirazın iptali ve takibe devam edilmesi için yerel mahkemede itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talepli davanın yasaya ve hukuka aykırı bir şekilde reddedildiğini, ibranamenin tarafların kesinlikle iş bu uyuşmazlığı sona erdirmek adına yapmış oldukları bir uzlaşma tutanağı olmadığını, Somut olayda istirdat hükümlerinin uygulanmaması yönünde kanıya sahip olması ihtimalinde söz konusu olayda sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanmasını talep ettiklerinden bahisle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: 6100 sayılı H.M.K.'nun 353.maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; Taraflar arasında davalı tarafça Gaziantep 13....

      Davacılar vekilince taraflar arasındaki işletmenin devrine ilişkin sözleşmenin geçersiz olması sebebiyle, bu hukuki ilişki kapsamında davalı tarafa ödenen bedelin sebepsiz zenginleşme hükümleri kapsamında tahsili için icra takibi yapılmıştır.Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir haklı sebebe dayalı olmaması gerekmektedir.Sebepsiz zenginleşmeden bahsedilebilmesi için diğer şartların yanında en önemlisi zenginleşenin mal varlığında meydana gelen artışın haklı bir sebebe dayanmamasıdır. Zira zenginleşmeyi doğuran sebep, kazandırma veya zenginleşenin müdahalesi ya da umulmayan bir olay olabilir. Zenginleşme bu olaylardan hangisinden kaynaklanırsa kaynaklansın mutlaka haklı bir sebebe dayanması gerekir. Aksi hâlde sebepsiz zenginleşme söz konusu olacaktır....

        Sulh Hukuk Mahkemesi ise, taraflar arasında kira ilişkisi olmadığı, davanın sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak davası belirtilerek görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı vekilinin,adına talep edilen kısıtlı ve davalının kardeş olduğu,taşınmazların 1/2 sinin ehliyetsizlik nedeniyle iptali istemine ilişkin davanın lehlerine sonuçlandığı ve mahkemece dilekçede belirtlen tapu kayıtlarının 1/2 payınının iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği ve 1/2 payın davacı ve davalı adına tescil edildiği,kira bedellerinin ise müvekkillerine verilmediğini beyan ederek başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep etmiştir. Davacı taraf sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak talep etmekte olup kira sözleşmesine dayanmamaktadır. Bu nedenle kira hükümlerinden kaynaklanmayan uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince İzmir 4....

          Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır....

            Madde) gereğince, çekin zamanaşımına uğradığı tarihten itibaren bir yıl içerisinde, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak, keşideciden alacağını talep etme hakkının bulunduğu, somut olayda takip tarihi itibariyle 1 yıllık zaman aşımı süresinin geçmediği, sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, sebepsiz zenginleşme davasında ispat yükümlülüğünün davalı borçluda olduğu, davalı borçlu tarafından ispat yükümlülüğünün yerine getirilemediği, itirazın iptali davasında borçlu vekili tarafından icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verilmesi, itirazın iptali davasında borçlu vekilinin davaya katılacağı anlamına gelmediğinden, davalı asil adına duruşma gününün tebliğ edilmesi geçerli olup, mahkemece anılan gerekçelerle verilen karar hukuken yerindedir.Saptanan ve hukuksal durum bu olunca; tarafların dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, 6100 Sayılı HMK'nın 355. maddesi gereğince...

              Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının haklı bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalmasıdır. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığında, bir başkasının aleyhine bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır. Sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan ve tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir. Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı geri verme borcu altındadır. Geri verme borcunun konusu ve kapsamı; "Aynen Geri Verme İlkesi"ne göre düzenlenmiştir....

              Maddesi gereğince, ” yapı sahibi yapım işi için anlaşma yaptığı yapı müteahhidini vekil tayin edemeyeceği “ hükmü gereği, yapı sahibi anlaşma yaptığı müteahhidi vekil tayin edemez ise de, ortada davacı tarafından verilmiş bir hizmet bulunmaktadır ve bu hizmete arsa sahibi davalılar açıkça karşı da çıkmamışlardır.Geçersiz bir sözleşme nedeniyle bir tarafın karşı taraftan aldığı şey, kendisi yönünden sebepsiz zenginleşme niteliğindedir. Dolayısıyla, geçersiz sözleşmenin tarafları sadece ve ancak, o geçersiz sözleşme nedeniyle birbirlerine verdiklerini, sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak geri isteme hakkına sahiptirler. Kural olarak, bir taraf, verdiğini geri isterken, aynı anda ve karşılıklı olarak kendi aldığını da geri vermek zorundadır. Somut olay bakımından dava tarihi itibariyle verilen hizmet karşılığının davalı arsa sahipleri tarafından ödenmesi gerekir....

                Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, davalı tarafa yersiz ödenen döner sermaye ek ödemesinin sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olup, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir.Uyuşmazlık, davalı tarafa yapılan döner sermaye ek ödemesinin yersiz ödeme olup olmadığı ve istirdatta zamanaşımının ne zaman başladığı noktasında toplanmaktadır. Herhangi bir şart tasarrufa dayanmayan salt hatalı ödemenin borçlar hukukunun sebepsiz zenginleşme kurallarına göre her zaman istenmesi mümkündür. Sebepsiz zenginleşmede zamanaşımı başlangıcı Türk Borçlar Kanunun 82. maddesi uyarınca, verme ya da ödeme tarihi değil, zarar görenin verdiğini geri almaya hakkı olduğunu öğrendiği tarihtir. Resmi kuruluşlarda bu zamanaşımı başlangıcı, dava açmaya yetkili makamın öğrenme tarihidir.Somut olayda, hatalı yersiz ödeme iddiasıyla açılmış bir alacak davası söz konusudur....

                  UYAP Entegrasyonu