Esas sayılı dosyasında icra takibine geçildiğini, itiraz sonucu takibin durduğunu, itirazın haksız olduğunu, yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının alacağın asgari %20'si kadara icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgahının ...'...
Kişiye karşı ödemiş olduğu zararın davalının sürücüsünün olay yerini terk etmesi sebebine ve ZMMS yan şartlarına dayanarak rücusu istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır....
Şirketi olduğu, takibin toplam 3.427,15 TL alacağa ilişkin olduğu, takip dayanağının 10.10.2019 tarihli kaza nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen tazminatın, borçluya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması nedeniyle rücu talebine ilişkin olduğu, 12/01/2022 tarihli ödeme emrinin 24/01/2022 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 26/01/2022 tarihinde, süresi içerisinde borca, ferilerine ve faize itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durdurulmasına dair bir kararın alacaklı/vekiline tebliğine dair takip dosyası kapsamında mazbataya ve sair bilgi belgeye rastlanmamakla birlikte, eldeki itirazın iptali davasının 27/05/2022 tarihinde açıldığı, alacaklı/vekiline itiraz üzerine takibin durdurulması kararının tebliğine dair mazbata, sair bilgi belge de bulunmadığından İİK madde 67'de öngörülen bir yıllık sürenin işlemeye başlamadığı gibi takip tarihi ile dava tarihi arasında da 1 yıldan az süre bulunduğu görülmekle eldeki itirazın iptali davasının süresi içerisinde açıldığının kabulü...
rücu hakkının bulunduğunu, kazanın davalıya ait aracı süren sürücünün ağır kusuru sonucu meydana geldiğini, müvekkili sigorta şirketinin Hamza Aydın'a ödediği tazminat bedelinin tahsili için davalı hakkında takip başlatıldığını, davalı tarafından takibe itiraz edildiğini, bu nedenle itirazın iptali ile davalı aleyhine alacak miktarının %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davacıya iş yeri sigortası ile sigortalı iş yerinde meydana gelen hırsızlık sonucu çalınan emtia bedelinin sigortalısına ödendiğini, ödenen bedelin rücu amacıyla başlatılan icra takibine davalı tarafça itiraz edildiğini, yapılan incelemede davalı tarafça kurulan alarm sisteminin arızalı olduğunun ve olay saatinde de çalışmadığı anlaşıldığından davalının hırsızlık olayının meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunu belirterek, takibe yapılan itirazın iptali ile davalının icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
Bunların dışında hafta tatil ücreti, ücret alacağı, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. Yükleniciler aleyhine açılan rücu davalarında ayrı sözleşmelerle hizmet ifa eden yükleniciler mecburi dava arkadaşı olmadığı gibi borçtan müteselsilen sorumlu olacaklarına ilişkin kanun hükmü veya sözleşme bulunmamaktadır. Bu nedenle alacak davalarında her davalı aleyhine ayrı tahsil hükmü kurulmalıdır. Davanın itirazın iptali şeklinde açılmış olması durumunda ise takibin hangi davalı açısından hangi miktarla devam edeceği ayrı ayrı belirlenmelidir....
İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından açılan rücu alacağına ilişkin itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 10. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 03.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
kayıt numaralı dilekçe ile diğer müvekkiller için kuruma itiraz edilmişse de, kurum tarafından kendilerine gönderilen 29/07/2019 tarihli 63094792- 204,99- E.10967328 sayılı ve 21/06/2019 tarihli 63094792- 204.99- E.8999155 sayılı cevap yazılarında bu rücu işlemlerinin iptal edilemeyeceği bildirildiğini, rücu alacağının zamanaşımına uğradığından dolayı kurumun müvekkillerden rücu alacağının olmadığının tespiti ve rücu işlemlerinin iptaline, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Zarar görenler tarafından açılan ilk tazminat davasında, davalı belediyenin hizmet kusuruna dayanıldığı için belediye yönünden idari yargının görevli kabul edilmesi doğru olmakla birlikte, eldeki dava, rücu nedenine dayalı itirazın iptaline ilişkin olduğuna göre, ilamsız icra takibinin itiraz nedeniyle durması üzerine açılan takip hukukuna özgü itirazın iptali davasının, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 1. ve 67. maddelerinde işaret edilen asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerekir. Yerleşmiş uygulamalar ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararlarına göre de (02.02.2009 tarih 2008/397 E-2009/28 K, 02.07.2007 tarih 2007/15E-2007/118 K, 01.07.2004 tarih 2004/43 E-2004/46 K) idari yargıda rücu davası açılamayacağından davanın görülme yeri adli yargıdır....