Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu satış ve tahsilatın USD cinsinden olduğunu, bir kısım kur farkı faturalarının ödenmemesi üzerine başlatılan takibe davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili; sözleşmelerde ödemelerin döviz olarak yapılacağı yazılı ise de sözlü anlaşmaya göre ödemelerin TL olarak yapıldığını, davacının bu ödemeleri kabul ettiğini, müvekkilinin davacıya herhangi bir kur farkı borcu olmadığını bildirerek, davanın reddini istemiştir....

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; müvekkili şirketin satış sözleşmesinden dolayı vade farkı alacağının tahsili için davalı aleyhine başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu, taraflar arasında imzalanan satış sözleşmelerinde satışı yapılan ürünlerin ödeme vadelerinin ve bu vadelere uyulmaması halinde uygulanacak olan vade farkı oranının açıkça belirlendiğini, takibe konu fatura alacağının da davalının söz konusu satış sözleşmesine uymamasından kaynaklandığını belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2023/331 Esas KARAR NO : 2023/538 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/04/2023 KARAR TARİHİ : 13/06/2023 KARARIN YAZILDIĞI TARİH :12/07/2023 Davacı vekili tarafından açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonucunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava ve takibe konu faturalardaki ürünlerin davalı tarafa teslim edilmesine rağmen davalı tarafın fatura bedellerini ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibe haksız itiraz edildiğini, itirazın iptaline ve lehlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bilirkişi raporunda özetle; davacı ile davalı arasında 2013 yılı ticari ilişki sırasında son düzenlenen ve takibe konu edilen vade farkı faturasından daha önce düzenlenen bir vade farkı faturası yer almadığının görüldüğünü, davacı tarafın vade farkı faturası alacağına karşılık davalı aleyhine 10/12/2013 tarihinde Antalya ... İcra Müdürlüğünün .../......

          Esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine eldeki davanın açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın özünün, davacının süregelen ticari ilişkide davalıdan kur farkı ve vade farkı talep edip edemeyeceği hususunda toplandığı, söz konusu kur farkı farkının talep edilebilmesi için taraflar arasında bir sözleşme bulunması ya da bu yönde oluşan bir teamül olması gerektiği, somut olayda ise Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasında yürütülen ticari ilişki kapsamında kur ve vade farkına yönelik ihtilaf konusu faturaların dışında daha önce herhangi bir fatura düzenlenmemesinden dolayı kur ve vade farkına yönelik bir ticari teamülün bulunmadığı, öte yandan taraflar arasında birtakım alacaklara kur farkı ve vade farkı uygulanacağı ve talep edileceğine dair bir sözleşme bulunmadığı, yine davacının hangi alacağın ödenmediğini ve hangi alacağa dair lehine kur farkı alacağı oluştuğu hususu ile davacı şirketin kayıtlarında yer...

            Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahının ... olması nedeniyle yetkili icra dairesi ve mahkemenin ... olduğunu taraflar arasında düzenlenen "Sipariş teyit formlarının" sözleşme olarak kabul edilemeyeceğini ayrıca, müvekkili tarafından davalıya gönderilen 4.8.2004 tarihli kur farkı faturası ile taraflar arasındaki cari hesabın sıfırlandığı ve ticari ilişkinin sona erdiğini ancak davacının kötüniyetli olarak kur farkı faturasını kabul etmeyip müvekkili aleyhinde takibe geçtiğini savunarak davanın reddi ile %40 tazminata hükmedilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yarglama sonunda; BK.nun 73 ve HUMK.nun 10.maddesi uyarınca davalının yetki itirazının haksız olduğu, taraflar arasında düzenlenen sipariş teyit formunda birim fiyatın belirlenmesi ve vade farkı hususunda düzenleme bulunduğu, ayrıca kur farkı uygulamasının da teamül haline geldiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

              Davalı tarafın ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda aldırılan 20/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların ticari defterlerindeki borç kaydındaki farklılığın kur farkı dekontlarının davalı defterlerine kaydedilmemiş olmasından kaynaklandığını, kur farkı dekontunun toplam tutarının 60.168,32 TL olduğunu, davacının icra takibine konu ettiği alacağın 3 adet kur farkına ilişkin dekonta dayandığını, faturaya dayalı bir alacak olmadığını, fatura düzenlenmemiş olması sebebiyle kur farkı tahakkuklarının kabul edilmesi veya kabul edilmemesi durumuna göre alternatifli hesaplama yapıldığını bildirmiştir....

                - K A R A R - Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki uyarınca davalıya sipariş formunda belirtilen ürünlerin satılıp teslim edildiğini, teslimi gerçekleştirilen ürünlere ilişkin ödemelerin 90 gün vadeli USD çeki veya kurla yapılacağı hususunda tarafların anlaştıklarını, ürün bedellerinin süresinde ödenmediğini, bunun üzerine 2 adet kur farkı faturası düzenlenerek davalıya gönderildiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının haksız itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  Mahkemece toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı ile davalının birbiri ile uyuşan kayıtlara göre davacı şirketin davalıdan 26.000,40 TL alacaklı olduğu, kayıtlar arasındaki farkın 10.818,72 TL'lik vade farkı faturasından kaynaklandığı, taraflar arasında daha önce vade farkı uygulamasına ilişkin herhangi bir fatura düzenlenmediği, yine taraflar arasında vade farkı uygulanacağına ilişkin herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığı, sipariş formlarında ödeme vadesinin 90 gün olduğuna ilişkin kaydın vade farkı isteneceği anlamına gelmediği, davacının vade farkı faturasına konu alacağı talep edemeyeceği, ancak davalı tarafın kendi ticari kayıtlarına göre davacıya 26.000,40 TL borçlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının .......

                    Davalı vekili, sözleşmedeki ödeme tablosuna uygun olarak çekle ödeme yapıldığını, çekin ödeme aracı olduğunu, kur farkı talebinin kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılanma sonucunda,itirazın iptali davalarının takibe sıkı sıkıya bağlı olduğu, davacı alacaklının takip talebinde cari hesap alacağı olarak belirttiği alacağın kur farkından kaynaklandığını dava dilekçesinde açıkça belirttiği, bu durumda itirazın iptali davalarının takip talebine sıkı sıkıya bağlı olduğu dikkate alınarak davacının kur farkı alacağı olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir....

                      UYAP Entegrasyonu