Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılamada;"...Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı taraf; davalının da hissedar olarak bulunduğu 526 ada 23 parsel numaralı taşınmaza ilişkin Çorum 2. Noterliği nezdinde 13.07.2018 tarihli, 25468 yevmiye numaralı ve 19.07.2018 tarihli ve 26197 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Taşınmaz Satış Vaadi ve Arsa Payı Karşılığı İnşaat Sözleşmesi düzenlendiğini daha sonra yine Çorum 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.04.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, davalı ile 87 parsel numaralı taşınmaz ile ilgili noterde satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini, davalının ferağdan kaçındığını, davalı hissesinin iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda dayanılan 29.11.2005 tarihli satış vaadi sözleşmesi kanuna ve usulüne uygun düzenlenmiş geçerli bir sözleşmedir. Ancak satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Elbirliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satım vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez....

      Bununla birlikte davacı, satın almış olduğu taşınmazı iade etmeden ödediği satış bedeli için faiz talep edemez. 10/07/1940 gün ve 2/7 sayılı İçtihadı Birleştirme kararına göre, geçersiz taşınmaz satışında verilen satış bedeline alıcı faiz, taşınmazın kullanılmasından dolayı da satıcı ecrimisil veya kira bedeli isteyemez. Davaya konu taşınmaz satış sözleşmesi geçersiz olduğuna göre, her geçersiz satışta olduğu gibi taraflar aldıklarını sebepsiz iktisap hükümleri dairesinde iade ile yükümlü olmakla birlikte, taşınmaza zilyet olan davacı zilyetliği devam ettiği sürece satış bedeline faiz işletilmesini talep edemeyecektir. Somut olayda; davalı temyiz dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında davaya konu taşınmazın halen davacının tasarrufunda olduğunu belirtmiştir. Ne var ki dosya kapsamından dava tarihinde taşınmazın kim tarafından kullanıldığı hususu anlaşılamamakta olup, mahkemece de bu yönde bir araştırma yapılmamıştır....

        Hükmü, davacı temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706 ve Noterlik Kanununun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyeti devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davası ile borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

          Mahkemece, davacının geçersiz sözleşmeye dayanarak dediği paranın iadesini talep edemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında haricen düzenlenen 10.11.2000 tarihli taşınmaz satış sözleşmesi ile davacının 15.000 Dolar karşılığında davalıdan taşınmaz satın aldığı, tapu devrinin yapılmadığı anlaşılmakta olup, satış tarihi itibariyle tapulu olan taşınmazın satışına ilişkin sözleşme resmi biçimde yapılmadığından hukuken geçersizdir. (MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri) O nedenle geçerli sözleşmelerde olduğu gibi taraflarına hak ve borç doğurmaz. Bu durumda taraflar verdiklerini haksız iktisap kuralları gereğince geri isteyebilirler....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/346 Esas KARAR NO : 2022/449 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 16/05/2022 KARAR TARİHİ : 18/05/2022 Mahkememiz ... tarihli tensip ara kararı ile tefrik edilerek yukarıdaki esasa kaydı yapılan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı kooperatif tarafından 8 Eylül 2002 tarihli Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapıldığını, ancak işbu Olağanüstü Genel Kurul Toplantısının usul ve yasaya aykırı olduğunu, alınan kararların mutlak butlan ile batıl ve yok hükmünde olduğunu, öncelikle genel kurula çağrı davetiyesinin usulsüz olduğunu, zira ortaklara gönderilen 01.08.2002 tarihli çağrı davetiyelerinde olağanüstü toplantı tarihinin 08 eylül 2002 pazar günü saat 09.00 olarak belirtildiğini, kooperatifin ortaklara 01.09.2002 tarihinde toplantı çağrı davetiyesi göndermeden...

              UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici oto satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın kısmen iptali istemli davanın kabulüne dair ilk derece mahkemesi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, harici oto satış sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili istemi ile başlatılan takibe vaki itirazın kısmen iptali istemini konu almaktadır. Taraflar akdedilen 27/04/2020 tarihli oto satış sözleşmenin incelenmesinde satıcının T1 alıcının T3 satım konusunun 34 XX 599 plaka sayılı kamyonet ve satım bedelinin 120.000,00 TL olduğu, araç bedelinin 25/10/2020 tarihinde ödenmesinin kararlaştırıldığı, aracın alıcı tarafından teslim alındığının yazılı olduğu, ruhsat sahibinin Yasıl Yıldırak olduğu ve sözleşmenin başında "Uslu Otomotiv Tolga Uslu" yazılı olduğu görülmektedir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Uyuşmazlık, harici satış sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 13.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 02/09/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                Buna göre, davaya konu sözleşme, taşınmaz satışına ilişkin olup, geçerlilik şartı olan resmi şekilde düzenlenmediği için geçersizdir. Sözleşme geçersiz olduğu için bu sözleşmede yer alan kaporaya ilişkin hükümler de aynı şekilde geçersizdir. O halde; taraflar arasında yapılan geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından davalıya 20.000,00 TL ödendiği anlaşıldığından; geçersiz sözleşmelerde, herkesin, aldığını iade etmekle yükümlü olduğu nazara alındığında, davalı tarafından icra takibine yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerekirken; aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu