, davacı tarafından ödenen kapora bedelinden tazmin edilmesi yasa gereği olduğunu, - Davacı alıcının araç alımından vazgeçmesi nedeniyle, dava konusu aracın ancak 09.12.2020 tarihinde ve 14.009,00- TL zarar ile satılmış olup, müvekkili şirketin sadece bu nedenle 14.009,00- TL zarar ettiğini, dava konusu araç tedarik edildiği tarihte satış fiyatının 918.343,21- TL' olduğunu, ancak davacı yanın iptali nedeniyle aracın ancak 09.12.2020 tarihinde alıcı bulabildiğini, yeni alıcıya 904.334,21- TL'ye, 14.009,00- TL zarar ile satılabildiğini, satış faturasını cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, - Davacının satıştan vaz geçmesi nedeniyle müvekkili şirketin satış bedelinden uğradığı zarardan başkaca da zararlara da uğradığını, sipariş verilen araç için müvekkili şirketin yetkili satış danışmanları tarafından gerek satış görüşmeleri öncesinde, gerek satış sırasında, gerek satış sözleşmesi yapıldıktan sonra hizmet sunulduğunu, 2020 yılı sipariş verilen araçlardan elde edilen ciro priminden mahrum...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.05.2009 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.11.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 02.11.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve pay tescili istemine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin vekalet görevinin kötüye kullanılması sonucu düzenlendiğini ve satış vaadi sözleşmesinin iptali istemiyle dava açtığını savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Davalı vekili, dava konusu olayın ticari nitelikte olmayan bir satış sözleşmesine ilişkin olduğunu, davanın ticari dava niteliği taşımadığından mahkememizin görevli olmadığını, ayrıca satışı yapan kişinin müvekkillerinden ... olup müvekkili ... Aliminyum şirketinin araç satış sözleşmesinin tarafı olmadığını, davanın müvekkili şirket yönünden husumet yokluğundan reddine karar verilmesini, esasa ilişkin olarak ise satış esnasında satın alınan araçta herhangi bir kusur yada hasar bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, "... Davacı ile dava dışı ... arasında imzalanan Antalya 1. Noterliği'nin 19/10/2021 tarih ... yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile .... (yeni plaka ....) plaka ... marka 2016 Model aracın davacı yanca satın alınmasına ilişkin satış sözleşmesi düzenlendiği, söz konusu satış sözleşmesinde davalı .... Alüminyum Cephe Sistemleri Pvc İnş. Mimarlık Mühendislik Hizmetleri Araç Kiralama Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.'...
SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/11/2011 NUMARASI : 2009/2215-2011/1485 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde, davalı ile 26.07.2007 tarihli harici araç satım sözleşmesi yaparak 5.900TL bedeli davalıya nakden ödenmesine rağmen, araç devrinin sağlanmadığı gibi bedelin iadesi için başlatılan Antalya 3. İcra Müdürlüğü 2009/7236 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....
Bu halde satış bedelinin 33.000,00 TL olduğu davacı tarafça ispat edilemediğine göre satış bedelinin 25.000,00 TL olduğu kabul edilecektir. Davalının bedelinin 8000,00 TL'sini araç vermek suretiyle ödediği de taraflar arasında uyuşmazlık dışı olduğuna göre; davacının talep edebileceği satış bedeli 17.000,00 TL'dir. Öte yandan itirazın iptali davaları, borçlunun itirazı üzerine duran icra takibinin devamını sağlamak amacıyla açılır. Bu itibarla genel hükümlere göre açılan alacak davalarında haklılık durumu dava tarihi itibariyle tespit edildiği halde itirazın iptali davalarında haklılık durumunun kural olarak takip tarihi itibariyle saptanması gerekir. Bununla birlikte takipten sonra itirazın iptali davası açılmadan önce yapılan ödemeler için dava açmakta hukuki yarar olmadığından ödenen miktar düşülerek dava açılması gerekir. Davadan sonra yapılan ödemelerin ise, 6098 sayılı TBK'nın 100. maddesi uyarınca icra müdürlüğünce infaz aşamasında dikkate alınması gerekmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-davalı vekili tarafından, davalı-davacı aleyhine 23.10.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinin iptali, 02.05.2007 tarihli birleşen davada davalı-davacı vekili tarafından satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kabulüne, birleşen davanın ise reddine dair verilen 31.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava hile nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., davalı ...'ın eşi ...'...
İcra Müdürlüğü'nün 2007/13227 sayılı dosyası ile 1.639,00 TL alacak için yaptığı takibe itirazın iptaliyle, alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dava, TTK.’nun 1301. maddesine dayalı rücuen tazminat alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı... Güvenlik Sistemleri Ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhindeki dava, kazaya karışan aracın malik-işleteni sıfatıyla açılmıştır. 2918 Sayılı KTK.’nun 20/d maddesi hükmü uyarınca, noterlerce gerçekleştirilen devir işlemleri araç mülkiyetinin devri için yeterli olup, işlemin tamamlanması için trafik tesciline alıcı adına tescil işlemi yapılması mutlak koşul değildir. Tescil işlemi idari bir tasarruf olup, yaptırılmaması ayrı bir yaptırıma tabidir ve mülkiyetin devri için kurucu nitelik taşımaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2005 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.09.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 19.10.2005 tarihinde, 28.05.2002 tarihli noter satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davada 28.05.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 26.02.2009 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 25.03.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 18.02.2009 tarihinde sulh hukuk mahkemesinde dava açılmış, mahkemece satış vaadine konu hissenin keşfen saptanan değeri itibariyle 14.07.2009 tarihinde görevsizlik kararı verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2006 gününde verilen dilekçe ile noter satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.08.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 31.05.2006 tarihinde, 05.05.2000 tarihli satış vaadi sözleşmesindeki değer esas alınarak Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Davada 28.05.2002 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....