Dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu: Yerel mahkeme kararındaki niteleme ve temyizin kapsamı dikkate alındığında uyuşmazlık, Asliye Hukuk Mahkemesince verilen sözleşmeden kaynaklı itirazın iptali isteğine ilişkin olup, tanımlanan niteliği ile Yargıtay ... Hukuk Dairesinin görev alanına girdiği düşünülmektedir. 11 Nisan 2015 tarih ve 29323 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 6644 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60. maddesi uyarınca görevli Yargıtay Dairesinin belirlenebilmesi için dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi -K A R A R- Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağa dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu ve davacısı aynı olan 2016/27234 Esas, 2019/799 Esas, 2016/29536 Esas sayılı dosyalar Yargıtay 13. Hukuk Dairesinde bulunmaktadır. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 30.01.2019 tarih, 2019/1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümüne ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre dosyanın maddi hata sonucu Dairemize gönderildiği anlaşıldığından yeniden inceleme ve değerlendirme yapmak üzere görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; sözleşmeden kaynaklı bir para alacağının söz konusu olduğunu, HMK'daki yetki kurallarının ilamsız icra takiplerinde de kıyasen uygulanacağını, itirazın iptali davalarında HMK'nın 6.maddesine göre genel yetkili icra dairesi borçlunun yerleşim yerindeyken, sözleşmeden doğan para alacağının takibi için başlatılan takiplerde sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesinin de yetkili olduğunu, para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim ifa edileceğinden, ifa yerinin de alacaklının yerleşim yeri olacağı ve bu durumda İTO kayıtlarına göre alacaklının adresi Şişli olduğundan İstanbul Çağlayan Adliyeleri icra dairelerinin ve mahkemelerinin yetkili olduğunu, emsal Yargıtay kararları gereğince hem özel hem genel yetkili mahkeme var olunca dava veya icra takibinin alacaklının seçimine göre belirlenebileceğini, Silivri Adalet Sarayı'nda tüketici mahkemesi bulunmadığını belirterek, verilen kararın kaldırılarak, İstanbul Çağlayan icra dairelerinin ve...
Mahkemece, davacının dayandığı 30.7.1998 tarihli harici sözleşmede taraf olmayıp çocukları adına vekil sıfatıyla imzaladığı, bu nedenle dava konusu 30.7.1998 tarihli sözleşmeden dolayı açılan davanın reddinin gerektiği, 29.9.2000 tarihli taahütname uyarınca ise davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle icra dosyasında takibe konu olan 30.7.1998 tarihli sözleşmede belirtilen 27.000 DM yönünden açılan itirazın iptali davasının reddine, 27.000 DM'nin %40'ı oranında icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesini, 29.9.2000 tarihli taahütnamede belirtilen 16.000 DM yönünden itirazın iptaline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Maddesi ve devamı uyarınca şartları yerine getirmediğini, davacının ikame ettiği davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle takibe sıkı sıkıya bağlı bir dava olduğunu, davacının takip dayanağında dayanmadığı ancak dava dilekçesinde beyan ettiği sözleşmelere dayanarak iş bu itirazın iptali davasını ikame edemeyeceğini, davacı yanın davasının şartları oluşmamış olduğunu, itirazın iptali davasında ispat edilecek olan hususların, takipte dayanılmayan sözleşmelerden kaynaklı ikame edilen iş bu davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte incelendiğinde; Dava, taraflar arasında akdedilmiş olan sözleşmeden kaynaklı ödenmeyen alacakların tahsili amacıyla davalı aleyhine başlatılmış olan icra takibine vaki itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava cezai şart alacağının tahsili için başlatılan takipte itirazın iptali istemine ilişkindir. Yargıtay'ın kararlılık kazanmış uygulamasına göre, itirazın iptali davasını gören mahkemenin, icra takibinin yapıldığı icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı öncelikle incelemesi gerekir. Mahkemenin yetkisine yönelik bir itirazın var olup olmaması, bu sonuca etkili değildir. Eş söyleyişle, itirazın iptali davasında, mahkemenin yetkisine itiraz edilmiş olsun veya olmasın, mahkeme öncelikle, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı inceleyerek kesin olarak sonuçlandırmalıdır ( HGK’nın 28.03.2001 gün ve 2001/19-267 E. 2001/311 K.; 20.03.2002 gün ve 2002/13-241 E.,2002/208 K. )....
GEREKÇE : Her ne kadar davacı tarafından mahkememizde sözleşmeden kaynaklı alacak davası nedeniyle itirazın iptali davası açılmış ise de Fikri sınai Hukuk Mahkemelerinin görevinin kanunda açık olarak belirtildiği, Sınai Mülkiyet Kanunundan , Fsek mevzuatından kaynaklanan ve diğer kanunlarda açıkça belirtilen hallerde mahkememizin görevli olduğu, Söz konusu davanın sözleşmeden kaynaklı alacak davası olup bir tarafının tacir olduğu ve ticari bir uyuşmazlığın söz konusu olduğu, Davacının davaya konu alacak nedeniyle icra takibinde bulunduğu, takibe itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği, daha sonra davalının tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti üzerine takibin durduğu, davacının iş bu itirazın iptali davasını açtığı ,davalının cevap dilekçesinde icra takibine konu borcu ödediklerini ve alacağın söz konusu olmadığını beyan ettiği, Dava dilekçesi, cevap dilekçesi ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusunun tarafların aralarında mutabık kaldıkları...
Noterliğinin 21/02/2019 tarih ve 1277 yevmiye sayılı vekaletnamesinin düzenlenerek davalıya teslim edildiğini, bedelin ödenmesine rağmen davalının bugüne kadar sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmediğini, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklanan fahiş aidatları bugüne kadar eksiksiz ödediğini, buna rağmen 2015 yılından beri sadece bir sefer devremülk hakkını kullanabildiğini, müvekkilinin devremülk hakkını kullanma taleplerinin her defasında reddedildiğini, bu nedenlerle müvekkili adına tescil edile devremülk tapusunun iptali ile davalı adına tesciline ve 22/03/2015 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile bu sözleşme gereğince ödenen 17.000,00 TL'nin, 16/02/2019 tarihli devremülk sözleşmesinin iptali ile davalıya ödenen 14.000,00 TL'nin ödeme tarihlerinden itibaren reeskont faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2022/119 esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, takip tarihinden itibaren asıl alacağa faiz uygulanmasına, yapılan itirazın haksız oluşu karşısında, %20 İcra İnkâr Tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile yasal vekâlet ücretinin davalılara tahmiline, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/10860 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....