Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kredi kartı sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalının banka ile dava dışı ... arasında yapılan kredi kartı sözleşmesini kefil sıfatıyla imzaladığı anlaşılmıştır.Kefaletin geçerli olabilmesi için kefilin sorumlu olduğu miktarın sözleşmeden açıkça anlaşılıyor olması gerekir.Dosya içinde bulunan 12.11.1997 tarihli kredi kartı sözleşmesinde davalının kefil olduğu miktar belirtilmemiş olduğundan sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK'nun 484. maddesi uyarınca kefalet sözleşmesi geçersiz olup bu nedenle mahkemece davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile kabulü doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 09/10/2018gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki sözleşmedeki cezai şart hükmüne dayalı olarak davalı hakkında takip yapıldığı, davalının süresi içerisinde borca itiraz ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın takibe konu sözleşmenin taraflarca imzalanıp imzalanmadığı ve bu sözleşmeden dolayı davacının cezai şart alacağının oluşup oluşmadığına ilişkin olduğu, sözleşmede davalı şirket adına atılan imzanın Adli Tıp Kurumu raporuna göre şirket yetkilisine ait olup olmadığının tespit edilemediği, sözleşmenin mahkeme kasasına sunulan aslında davacı şirket tarafından atılmış bir imzanın bulunmadığı, davacı tarafın talebinin sözleşmeden kaynaklı cezai şart alacağına dayalı olması sebebiyle davacının öncelikle alacağın kaynağını teşkil eden sözleşmenin taraflar arasında imzalandığını usulünce ispatlaması gerektiğini, akdi ilişki ispatlanmadan sözleşmeden kaynaklı cezai şartın varlığının da ispatlanamamış olacağı belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından...

      Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşmeden kaynaklaı borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekil şartlarına uyuşmadığı için geçersiz olduğunu,4077 sayılı yasanın uygulanma olanağının bulunmadığını,davanın bu haliyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmesinin gerekli olmadığını,şekil şartlarına uyulup uyulmadığının Tüketiciz Mahkemesince tartışılması gerektiğini,uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

        Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, devre mülk satış sözleşmesinin iptali ile sözleşmeden kaynaklanan borçlu olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir. Tüketici Mahkemesince, taraflar arasındaki sözleşmenin resmi şekil şartlarına uyuşmadığı için geçersiz olduğunu,4077 sayılı yasanın uygulanma olanağının bulunmadığını,davanın bu haliyle Tüketici Mahkemesinin görev alanına girmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, devre mülk satış sözleşmesinin resmi şekilde düzenlenmesinin gerekli olmadığını,şekil şartlarına uyulup uyulmadığının Tüketici Mahkemesince tartışılması gerektiğini,uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih :26.12.2008 Nosu : 128-725 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... Ltd. Şti.’ne kullandırılan krediye davalının kefalet ettiğini, hesabın kat edilerek ihtarname keşide olunduğunu, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında sözleşme düzenlenirken kefalet limiti yazılmadığını ve sonradan yapılan ilavenin geçersiz olduğunu, ayrıca talep edilen alacağın başka kredi sözleşmelerinden doğduğunu ve bunlarda imzaları bulunmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir....

            Dava, taraflar arasındaki kur farkı kaynaklı alacağın tahsiline yönelik başlatılan Bakırköy ....... İcra Müdürlüğü'nün ....... esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. 6100 sayılı H.M.K nun 116/1-a maddesine göre kesin yetki kuralının bulunmadığı hallerde yetki itirazının ilk itirazlardan olduğu, ilk itirazların ise bir ön sorun gibi incelenerek karara bağlanacağının müteakip (HMK. madde 117/3) maddesinde düzenlendiği, mahkemenin bu süreçte nasıl bir yöntem takip edeceğinin ise HMK nun 163-164 maddelerinde açıklandığı görülmektedir(Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 31/01/2018 tarihli 2016/15143 E., 2018/297 K. sayılı emsal kararı). İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğinden, öncelikle icra dairesinin yetkili olup olmadığının incelenmesi gerekir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı, aralarındaki 13.5.2008 tarihli sözleşme gereğince 25.000 TL ödeyip, davalının icra dosyası alacağını temlik aldığını, icra müdürlüğüne müracaat ettiğinde temlikin geçersiz olduğundan bahisle talebinin reddedildiğini, davalının sözleşmeden doğan yükümünü yerine getirmediğini, sözleşmeden doğan alacağının tahsili amacıyla başlattığı takibe de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline, %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, alınan bilirkişi raporu benimsenmek ve davacının temlike konu İzmir 8....

                itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacılar, 01.05.2011 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve devre mülkün teslim edilmemesinden kaynaklı cezai şart istemiyle eldeki davayı açmıştır....

                  Davaya konu uyuşmazlık;harici taşınmaz satışından kaynaklı alacağa yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Tapuda kayıtlı bir taşınmazın harici sözleşme ile satılması, TMK.nun 705, BK.nun 213 (TBK.nun 237), Tapu Kanunu 26 ve Noterlik Kanununun 60.maddesi ile ...nun 15.11.2000 tarih, 2000/13-1612 E.-2000/1704 K.sayılı ilamı ile taşınmaz satış devri resmi olmadıkça geçerli değildir. Geçersiz sözleşmelerde; TBK.nun 77-82 (BK.nun 61-66) maddeleri gereğince sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre taraflar karşılıklı olarak ancak verdiklerini geri alma hakkına sahiptirler. 2-Somut olayda;davaya konu edilen taşınmazın 07.04.2009 tarihli harici satış senedi ile davalılardan ... tarafından davacı ...’ya satılmış olduğu taraflar arasında ihtilafsızdır....

                    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/01/2022 NUMARASI : 2021/140 Esas - 2022/17 Karar DAVA KONUSU : İtirazın İptali KARAR : BOĞAZLIYAN 1....

                    UYAP Entegrasyonu