Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Muvacehesinde, Takip/Dava tarihi itibarıyla, Faturalara dayalı ------ kaynaklanan 143.777,10-TL asıl alacak Bakiyesinin mevcut bulunduğu tespit edilmekle, davacı Şirketçe İtirazın İptali ve Takibin Devamı istemli olarak, işbu İtirazın İptali davasına konu edilen 143.777,10 TL asıl alacak talebinde bir isabetsizlik bulunmadığına dair kanaatini içeren rapor tanzim edilmiş olduğu görülmüştür.Tüm dosya kapsamı, taraf iddia, toplanan tüm delilleri, icra dosyası ve alınan bilirkişi raporu hep birlikte değerlendirildiğinde; tarafların ticari defter ve dayanakları üzerinde yapılan incelemede davacı şirket tarafından davalı Şirket adına 2019 Yılında düzenlenmiş KDV Hariç 97.940....

    -------şikâyet üzerine takibin iptali, itirazın iptali davasının açılmasından sonra ise, icra mahkemesince iptal edilmiş olan icra takibi ile ilgili olarak açılmış olan itirazın iptali davasına alacak------ davası olarak bakılması gerektiği görüşündedir.Buna karşılık, şikâyet üzerine takibin iptali, davanın açılmasından önce olmuş ise, -----, icra mahkemesince iptaline karar verilen takipteki itiraz hakkında, itirazın iptali davası açılamayacağını, geçerli bir ödeme emri bulunmadıkça itirazın iptali davası açılmasının anlamı olmayacağını belirtmektedir -----Dolayısıyla davalının bu dosya üzerinde yaptığı savunmayı İcra Mahkemesinc taşıması halinde dahi davanın eda davasına dönerek devamı mümkün olduğundan, dava konusu alacak üzerine inceleme yapılmasının uygun olacağı kabul edilerek değerlendirme yapılmıştır. Bu haliyle davanın bir alacak talebini içerdiği, taraflar arasında imzalanan bir taahhüde dayalı olarak ödenen bedellerinin iadesinin talep edildiği anlaşılmaktadır....

      Ancak, tarafların sıfatına, borcun kaynağına ve temerrüd ispatlanamadığına göre ancak asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz talep edilebileceği nazara alınmadan asıl alacak ve işlemiş faiz toplamına takipten itibaren reeskont faizi yürütülecek şekilde itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmesi doğru değil ise de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 1.fıkrasında yer alan "...yapılan itirazın iptali ile takibin devamına..." ifadesi çıkartılarak yerine "yapılan itirazın iptali ile takibin 2.400,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takipten itibaren yasal faiz yürütülmesine" sözleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 237.45.TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.6.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava; iki ayrı icra takibine vaki itirazların iptali istemine ilişkindir. Mahkemece .... İcra Müdürlüğü'nün 2013/2963 esas sayılı icra dosyasındaki itirazın 7.200 TL asıl alacak yönünden iptaline, 172,80 TL işlemiş faiz yönünden reddine, .......

          - K A R A R - Yerel mahkemenin yargılamayı sonuçlandırdığı kısa kararda " Davanın kısmen kabulü ile bilirkişi raporu doğrultusunda itirazın 2.İcra Müdürlüğünün 2005/1118sayılı dosyasındaki itirazın kısmen iptali ile asıl alacak 4.167.29 ..., birikmiş faiz 12.65 ... olarak devamına, fazlaya ait taleplerin reddine, red ve kabul edilen miktarlar için her iki tarafa %40 inkar tazminatına asıl alacağın değerlendirmeye alınmasına" denildiği halde, gerekçeli kararda "Davanın kısmen kabulü ile, davalının Bağcılar 2.İcra Müdürlüğünün 2005/1118 Esas sayılı dosyasındaki vaki itirazın kısmen iptali ile, takibin 4.167.29 ...+ 12.65 ... birikmiş faiz toplamı olan 4.179.94 ......

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davanın yetkisizlik nedeniyle reddinin gerektiğini, itirazın iptali davasının, takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz ettiği alacak üzerine açılan bir eda davası olduğunu, bu bağlamda itirazın iptali davasının takip konusu edilen alacak miktarı ve dayanakları ile sınırlı olarak açılabileceğini, oysa ki huzurdaki davada davacı tarafın hem icra takibine istinaden yapılan itirazın iptalini talep etmiş hem de dava konusu ettiği miktardan daha fazla alacaklarının olduğunu savunarak bu kısım için belirsiz alacak davası açtığını, ancak itirazın iptali talepleri ve belirsiz alacak taleplerini aynı dava dilekçesinde ve aynı anda talep edilemeyeceğinin izahtan vareste olduğundan usulden reddi gerektiğini, taraflarınca asla kabul anlamına gelmemekle birlikte; davacının iddia ettiği gibi mimari işler için taraflar arasında bir anlaşma sağlanmadığını, davalı tarafça müvekkili aleyhine mesnetsiz fatura kesildiğini ve anılan faturaya ilişkin hizmetlerin hiçbir...

              (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) Bu tür davalarda mahkemece karar verilirken, takip talebine konu edilen alacak kalemlerine yönelik olarak karar verilmesi zorunludur. Davacı, başka bir alacak davasına konu edilebilecek, takip konusu olmayan alacaklarını da alacağa ilave ederek itirazın iptali talep edemeyeceği gibi, mahkeme tarafından da takip konusu edilmeyen alacak kalemleri res'en nazara alınmaz. Mahkemece, davalının Alanya 2....

                Gerçekten de, alacaklının, başlatmış olduğu icra takibine yapılan itiraz üzerine, itirazın iptali davası açma olanağı var iken, tercihini bu yönde kullanmayıp, itiraza uğrayan takip konusu alacağını bir alacak (tahsil) davası ile talep etmesini engelleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. İcra takibine vaki itirazın iptali davası ile bir alacağın tahsili amacıyla açılan alacak (tahsil) davası, nitelikleri ve sonuçları itibariyle farklı birer dava türleri olup, itirazın iptali davası, tamamen icra takibine bağlı olarak sonuçlandırılması ve buna dayalı olarak icra inkar ve kötü niyet tazminatı ile tarafların sorumlu tutulabilmeleri sonucu doğuran bir dava, alacak (tahsil) davası ise sadece alacaklının genel hükümlere göre alacağını bir ilama bağlatarak ve o ilam çerçevesinde alacağına kavuşma imkanını sağlayan bir dava çeşididir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; tacirler arası mal satışından kaynaklanan faturalara dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller benimsenen bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne, asıl alacak olan 1.785.13 TL üzerinden davalının itirazının iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına işlemiş faiz ile ilgili itirazın iptali talebi ile alacak likit olmadığı için inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    Davacı icra takibinde 10.000,00 TL asıl alacak, 3.392,87 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.392,87 TL alacak talebinde bulunmuştur. Davalı borçlu takibe itiraz etmiş, açılan itirazın iptali davasında davacı alacaklı harca esas değeri 10.000,00 TL olarak göstermiştir. Ancak talep sonucu bölümünde itirazla duran tüm alacak yönünden takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Dava dilekçesinde gösterilen harca esas değer ile talep sonucunda istenen meblağ farklı olup, öncelikle 6100 sayılı HMK'nın 31. maddesi uyarınca alacaklının hangi meblağ üzerinden takibin devamını istediği hususu açıklattırılmalıdır. Davacı alacaklının itiraza uğrayan tüm alacak yönünden takibin devamını istemesi halinde harç tamamlattırıldıktan sonra birikmiş faize yönelik itirazın haklılığı üzerinde durulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir....

                      UYAP Entegrasyonu