Davacı icra takibinde 9.973,24 TL asıl, 1.715,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.689,02 TL üzerinden alacak isteminde bulunmuş, davalının itirazı üzerine icra takibi durmuştur. Dava dilekçesinde dava değerinin 9.973,24 TL olarak gösterilip bu miktar üzerinden harç yatırıldığı anlaşılmaktadır. Davacı, dava dilekçesinin sonuç kısmında takibin devamını istemiştir. Mahkemece itirazın iptaline ve takibin devamına şeklinde karar verilmek suretiyle faiz dahil tüm alacak için dava kabul edilmiş ve karar harcı da 9.973,24 TL üzerinden hesaplanmıştır. Dava dilekçesinde itirazın iptali ve takibin devamı istenmekle tüm takip konusu alacak dava konusu yapılmıştır. Bu nedenle mahkemece eksik harç tamamlatılarak davaya devam edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
Davanın terditli açıldığı gözetildiğinde, itirazın iptali davası ve alacak istemi yönünden, ayrı ayrı hüküm oluşturulması gerekirken davayı davacı vekilinin son celsede alacak istemlerinden açık feragatleri olmamasına rağmen, sadece itirazın iptali davası olarak yorumlayıp, hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. O halde mahkemece yapılacak iş açıkça feragat edilmeyen alacak davası ve talebinden yargılama yapılarak, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekmekte olup, yazılı şekilde karar verilmesi yanlıştır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 825.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.04.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İtirazın iptali davasında; takip talebinde gösterilen borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıl olup, takip dayanağı belgelerden başka belgelere dayanılamaz. Diğer bir deyişle takip dayanağı yapılabilecek güçte olup da takipte dayanılamayan belge, itirazın iptali davasında ispat vasıtası olarak kullanılamaz. Takibe etkili olan itirazın iptali davasında ispat davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu olan alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır. İtirazın iptali davasında yapılan yargılama sonunda: takip tarihindeki duruma göre karar verilir. İtirazın iptali davasında alacak, icra takip tarihi itibarıyla belirlenir. Ancak dava tarihine kadar bir ödeme yapılmış ise, yapılan ödeme düşüldükten sonra kalan alacak yönünden itirazın iptali davası açılmalıdır. Dava tarihinden sonra yapılan ödemeler ise icra müdürlüğünce dikkate alınır....
Mahkemece, takip konusu alacak itiraz süresi içinde ve dava açılmadan önce ödenmiş olup, bu ödeme davacı tarafça kabul edilmesine rağmen davacının BK 84. madde uyarınca mahsup işleminde bulunarak iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 2.273.09 TL. asıl alacak ve 62.95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.336.04 TL. alacağın tahsili için 15.02.2010 tarihinde davalı aleyhine icra takibine girişmiştir. Ödeme emrini 16.02.2010 tarihinde tebliğ alan davalı, 23.02.2010 tarihinde borcun tamamına, işletilen faize ve fer’ilerine itiraz etmiş, aynı gün banka havalesi ile asıl alacak 2.273.09 TL’yı davacıya göndermiştir. Borçlu, itirazın iptali davası açılmadan itiraza konu borcu tamamen yani asıl alacak, işlemiş faiz ve varsa diğer fer’ileriyle birlikte öderse alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Mahkemece, takip konusu alacak itiraz süresi içinde ve dava açılmadan önce ödenmiş olup, bu ödeme davacı tarafça kabul edilmesine rağmen davacının BK 84. madde uyarınca mahsup işleminde bulunarak iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 2.273.09 TL. asıl alacak ve 62.95 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.336.04 TL. alacağın tahsili için 15.02.2010 tarihinde davalı aleyhine icra takibine girişmiştir. Ödeme emrini 16.02.2010 tarihinde tebliğ alan davalı, 23.02.2010 tarihinde borcun tamamına, işletilen faize ve fer’ilerine itiraz etmiş, aynı gün banka havalesi ile asıl alacak 2.273.09 TL’yı davacıya göndermiştir. Borçlu, itirazın iptali davası açılmadan itiraza konu borcu tamamen yani asıl alacak, işlemiş faiz ve varsa diğer fer’ileriyle birlikte öderse alacaklının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır....
Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. ......, süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan ...... takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır. Şu durumda takibe etkili itirazın iptali davasında ispat edilecek olanın takibe ve borçlunun itirazına konu alacak olduğu, bu alacağın sebebinin değiştirilme olanağının itirazın iptali davası için bulunmadığında kuşku bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, 1517,50 TL alacak için başlatılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ödenmeyen kira paraları nedeniyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1500 TL asıl alacak 88,74 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline, fazla talebin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Hüküm altına alınan uyuşmazlığa konu alacak miktarı hüküm tarihi itibariyle 1.820 TL'nin altında olup 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve 5236 sayılı Kanunun 19....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilşikindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne, 1560 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı ...ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 14.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.820....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, 1.264,50 TL asıl alacak ve 414.20 TL işlemiş faiz üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 21.7.2004 tarih, 5219 sayılı kanunla değişik 427.maddesi ve 5236 sayılı Kanunun 19. maddesi ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa eklenen Ek madde 4 uyarınca yeniden değerleme oranına göre Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu asıl alacak hüküm tarihinde 1.540....