WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ş.. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu adi ortaklık aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlu adi ortaklığın süresinde itiraz ettiği, alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile itirazın kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620.maddesine göre (mülga 818 sayılı BK'nun 520. maddesi) adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından taraf ehliyeti de yoktur. Bu nedenle, taraf ehliyeti bulunmayan adi ortaklık aleyhine takip yapılması usulsüz olup, mahkemece bu husus kendiliğinden gözönüne alınmalıdır. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu olarak sadece K... İnşaat .. Ltd. Şti. M..A... İnşaat Müh....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/650 Esas KARAR NO : 2022/159 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 05/08/2021 KARAR TARİHİ : 17/02/2022 YAZIM TARİHİ : 17/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Müvekkili şirket ile davalıların ortak olarak oluşturdukları adi ortaklık ... İnşaat Adi Ortaklığı ile ..... Projesi Yüklenicilik Sözleşmesi imzalandığını ve bu sözleşme gereği müvekkili şirket tarafından sözleşme konusu ........

      vekili, taraflar arasında işçi işveren ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili ile davacının eşi arasında yapılan adi ortaklık sözleşmesinde resmi ortak olarak diğer davalı ... gösterilmiş ise de gerçekte davacının iş yerinde ortak sıfatı ile bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Birleştirilen dosya da davalı olarak gösterilen ... davaya cevap vermemiştir. C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti: Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalılar arasında adi ortaklık sözleşmesi kurulduğu, davacının adi ortaklığa yönetici olarak atandığı ve ortaklık ilişkisinin sona ermesine kadar ortaklığa ait iş yerinde yönetici olarak fiilen çalıştığı davacının ücret alacağının ödenmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. D) Temyiz: Kararı davalı ... vekili temyiz etmiştir....

        Davalı vekili, adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığından aktif ve pasif dava ehliyeti bulunmadığını, davanın husumet yokluğu nedeni ile reddi gerektiğini, avans teminat mektubunun geçerlik şartı taşıdığını, davacının yürürlük/geçerlik şartını ispatlayamadığını savunarak husumet ve esas yönlerinden davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, takip talebinin adi ortaklık adına alacaklı sıfatı ile başlatıldığı, adi ortaklık adına yetkilendirilen ... tarafından verilen vekaletnameye göre davacı vekili tarafından bu davanın açıldığı, oysa adi ortaklığın tüzel kişiliğinin bulunmaması sebebiyle bu davayı adi ortakların kendi adlarına birlikte açmaları gerektiği, bu nedenle vekilin de takip ehliyeti ve dava açma ehliyeti olmadığı, davacı adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığı, HMK’nun 114/1.d maddesi uyarınca dava şartının gerçekleşmemiş olduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          İhtiyati haciz talep eden vekili, itirazın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, ihtiyati haciz kararında adi ortaklıkla birlikte adi ortaklığı oluşturan üç şirket de yer aldığından taraf teşkilinin sağlandığı, adi ortaklığı oluşturan üç şirket aleyhine ihtiyati haciz kararı verildiği takdirde de üç şirketi oluşturan borçlu adi ortaklığın mallarına haciz konulabileceği, sadece adi ortaklık aleyhine veya adi ortaklıkla birlikte adi ortaklığı oluşturan bir kısım şirketler aleyhine ihtiyati haciz verilmesi halinde, diğer bir deyişle taraf teşkilinin sağlanmadığı durumlarda tüzel kişiliğin önem arz ettiği, ihtiyati haciz kararının sonuçları bakımından adi ortaklığın taraf gösterilmesiyle gösterilmemesi halinde adi ortaklığın daha aleyhine bir durum söz konusu olmadığı gerekçesiyle, itirazın reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati hacze itiraz edenler (borçlular) vekili temyiz etmiştir....

            Taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ile 30.05.2011 tarihli sözleşme içeriği uyarınca; eldeki davanın tarafları ile dava dışı Mustafa Yavuz'un ortaklığında temizlik malzemeleri satışı alanında faaliyet göstermek üzere adi ortaklık kurdukları anlaşılmaktadır. Bu durum mahkemenin de kabulündedir. Öte yandan, kurulan adi ortaklığın sona erdiği, ancak ortaklık süresince ortaklık için düzenlendiği anlaşılan senetlerle birlikte ortaklık tasfiyesinin gerçekleştirilmediği anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır....

            Taraf iddia ve savunmaları, toplanan deliller ile 30.05.2011 tarihli sözleşme içeriği uyarınca; eldeki davanın tarafları ile dava dışı Mustafa Yavuz'un ortaklığında temizlik malzemeleri satışı alanında faaliyet göstermek üzere adi ortaklık kurdukları anlaşılmaktadır. Bu durum mahkemenin de kabulündedir. Öte yandan, kurulan adi ortaklığın sona erdiği, ancak ortaklık süresince ortaklık için düzenlendiği anlaşılan senetlerle birlikte ortaklık tasfiyesinin gerçekleştirilmediği anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın sona ermesi ile birlikte ortaklık tasfiye aşamasına girer. Ortaklar arasındaki hukuki bağ, tasfiye tamamlanmadan ortadan kalkmış kabul edilemez. Tasfiye, ortaklar arasındaki ortaklık ilişkisinin tamamen sona erdirilmesine yönelik kanuni bir usuldür. Tasfiye ile artık ortaklık malvarlığı para haline dönüştürülecek, borçlar ödenecek, sermaye değerleri ortaklara iade edilecek ve geri kalan meblağ ortaklar arasında kar ve zararın paylaşılması esasına göre dağıtılacaktır....

            Ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm bulunmadıkça, bir ortağın alacaklıları, haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilirler. Ortaklar, birlikte veya bir temsilci aracılığı ile, bir üçüncü kişiye karşı, ortaklık ilişkisi çerçevesinde üstlendikleri borçlardan, aksi kararlaştırılmamışsa müteselsilen sorumlu olurlar." şeklinde ve önceki kanun hükümlerine paralel şekilde düzenlenmiştir. Dosyanın incelenmesinde; dava konusu çiftliğe ilişkin adi ortaklık ilişkisine dava dışı ...'un da dahil olduğu anlaşılmaktadır. Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından bu tür davalarda dava açılırken husumet tüm ortaklara karşı yöneltilir. Dava dışı ... da kurulan adi ortaklığın bir ortağıdır. O halde; mahkemece dava dışı ortak ...'...

              İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmaması sebebi ile adi ortaklık aleyhine ikame edilen davanın hem taraf ehliyeti yokluğu, hem de hakkında yapılan takip iptal edildiğinden usulden reddi gerektiğini, Ankara 14. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 25.12.2018 tarih ve 2018/932 K. sayılı kararında adi ortaklığın tüzel kişiliği olmadığı, bu nedenle de adi ortaklık hakkında icra takibi yapılamayacağı gerekçesi ile dava konusu takibin iptaline karar verildiğini, dava konusu icra takibi mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı üzerine iptal edildiğinden, itirazın iptali davası açılmasının mümkün olmadığını, davacının başlatmış olduğu icra takibine karşı Ankara 14....

              Taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmamasına rağmen dosyaya sunulmuş olan belgeler, taraflar arasındaki yazışmalar ve hesap hareketleri birlikte değerlendirildiğinde taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin mevcut olduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklık hükümlerine göre tasfiye edilmesinin gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınarak TBK. 642. madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir....

              UYAP Entegrasyonu