WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili davacı şirketin tüm borçlarının ödenmiş olması nedeniyle iflasın kaldırılması talebinde bulunmuş, alınan bilirkişi raporuna göre tüm alacakların alacağının itfa edildiği ve alacaklıların taleplerini geri aldıklarına dair dilekçeler verdikleri, böylece, İİK. 182. maddesi kapsamında iflasın kaldırılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; Davanın kabulü ile; .... sayılı dosyası ile iflas işlemleri yürütülen davacı ... Ltd. Şti'nin iflasının kaldırılmasına; Kararın bir örneğinin iflas idaresine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, Davanın KABULÜ İLE, ... sayılı dosyası ile iflas işlemleri yürütülen davacı ... Ltd....

    Davacı vekili davacı şirketin tüm borçlarının ödenmiş olması nedeniyle iflasın kaldırılması talebinde bulunmuş, alınan bilirkişi raporuna göre tüm alacakların alacağının itfa edildiği ve alacaklıların taleplerini geri aldıklarına dair dilekçeler verdikleri, böylece, İİK. 182. maddesi kapsamında iflasın kaldırılması koşullarının oluştuğu anlaşılmakla; Davanın kabulü ile; .... sayılı dosyası ile iflas işlemleri yürütülen davacı ... San. Tic. A.Ş'nin iflasının kaldırılmasına; Kararın bir örneğinin iflas idaresine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan gerekçelerle, Davanın KABULÜ İLE, ... sayılı dosyası ile iflas işlemleri yürütülen davacı ... San. Tic....

      Protokolün bu kısmındaki açık ibra beyanı herhangi bir şarta bağlanmamış ya da protokolün diğer kısımları ile ilişkilendirilmemiş olup, devam eden bölümlerdeki feragat vb. işlemler için getirilen şartların ibraya ilişkin kısım yönünden etki etmeyeceği, alacaklı tarafından ileri sürülen gabin ya da hile gibi iddiaların dar yetkili icra mahkemesinde tartışılmasının mümkün olmadğı anlaşıldığından, mahkemece itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararı hukuka uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

      İİK'nun 149/a maddesi göndermesiyle uygulanması gereken aynı kanunun 33/2. maddesi uyarınca; icra emrinin tebliğinden sonraki devrede gerçekleşmiş itfa şikayetinin mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına dayandırılması zorunludur.Somut olayda borçlunun itfa şikayetine dayanak yaptığı belge adi nitelikte olup, İİK'nun 33/2. maddesinde sayılanlardan değildir. Bu durumda mahkemece, alacaklının beyanları nazara alınarak sonuca gidilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Mevcut dosyada 9 alacaklının iflasın kaldırılmasına muvafakat ettiği, 22 alacaklının dava öncesi alacağının itfa edildiği, (Hakkı Batan vekili itfa beyanını daha sonradan vermiştir), dava devam ederken alacağı kabul edilen Kaleönü Vergi Dairesi'nin alacağının da itfa edildiği, bu nedenle itfa edilen alacak sayısının 23 olduğu, SGK'nın alacağının gayrımenkul ile teminatlı olduğundan tekrar teminatlandırılmasının gerekmediği, 3 adet alacaklının alacağının reddedilmesine rağmen söz konusu alacaklılar tarafından kayıt kabul davası açılmadığı, kayıt kabul davası açılmayan alacaklıların teminatlandırılmasına gerek olmadığı, yine 1 adet alacağın başvuru harcının yatırılmaması nedeniyle alacak başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verildiği, bu karara yönelik de herhangi bir davanın açılmadığı, bu nedenden ötürü bunun da teminatlandırılmasına gerek olmadığı, nizalı konumunda olan 3 adet alacağın iflasın açıldığı 20/06/2019 tarihinden, iflasın kaldırıldığı 16/02/2023'e kadar İİK 195 ve 196 kapsamında...

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesine dayalı icra emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, istinaf kanun yoluna başvuran davacı vekilinin süre tutum dilekçesi vermesine rağmen, kararın tebliği üzerine yasal süreden sonra ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi sunması karşısında, HMK'nın 352 ve 355. maddelerine göre istinaf incelemesi davacı yönünden kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılmış, ilk derece mahkemesi kararında kamu düzenine aykırılık bulunmadığı belirlenmiştir. Davalı vekili tarafından kısmen kabul kararı yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

          İİK. m. 33’e göre “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir....

          Davacı tarafın itfaya ilişkin dava ve istinaf isteminin değerlendirilmesinde; Davacının başvurusu, İİK'nun 71/1. maddesine dayalı itfa iddiası olup, anılan madde uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilebilmesi için itfa şikayetinin İİK'nun 71. maddesinde açıklanan nitelikte bir belge ile veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Erdemli İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 08/08/2007NUMARASI : 2007/78-2007/126 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :Taraflar arasındaki uyuşmazlık takibin kesinleşmesinden sonra borcun itfa edilmesi nedeniyle takibin iptali isteminden ibarettir. Konu ile ilgili İİK.nun 71. maddesinde de takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verildiğini maddede belirtilen belgelerle ispatlarsa takibin iptalinin her zaman icra mahkemesinden istenebileceği öngörülmüştür....

            Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur.Borçlunun dayandığı belgenin, alacaklı tarafından imzası ikrar edilmiş bir belge olmaması halinde, icra mahkemesince duruşma açılarak alacaklı duruşmaya çağrılmalı ve belge altındaki imza gösterilerek beyanı alınmalıdır. Alacaklı imzayı kabul ederse, borçlunun dayandığı belge artık imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş belge haline geldiğinden itfa itirazının kabulüne karar verilmesi gerekir. Alacaklı duruşmaya gelmez veya duruşmaya gelir ve imzayı kabul etmez ise mahkemece itfa itirazının reddine karar verilmesi gerekir. İİK.nun 71. maddesinde düzenlenmediğinden icra mahkemesince, imzanın alacaklıya ait olup olmadığı konusunda inceleme yapamaz.O halde, mahkemece yapılacak iş; duruşma açılarak, alacaklı duruşmaya çağırılarak yukarıda belirtilen ilkelere göre oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir....

              UYAP Entegrasyonu