Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın kısmen kabulü ile, icranın kısmen geri bırakılmasına, takibe yönelik şikayetlerin ise reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle , yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan; davalı tarafın istinaf başvurusunun (kısmen) kabulü ile; HMK'nun 355. ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davanın kısmen kabulü ile, icranın kısmen geri bırakılmasına ve 16/01/2019 tarihi itibariyle takibin 10.303,54 TL asıl alacak ve 144,25 TL işlemiş faiz üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, takibe yönelik şikayetlerin reddine, davalı tarafın sair istinaf isteminin reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
İdare Mahkemesinin 2020/2099 Esas, 2021/2025 Karar sayılı ilamına dayalı olarak Kırıkkale İcra Müdürlüğünün 2022/3235 Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak müvekkili kurum tarafından borcun tamamının takibi öncesinde alacaklıya ödendiğini, alacaklı tarafça müvekkili kurum aleyhine haksız ve mesnetsiz olarak icra takibi başlatıldığını belirterek öncelikle icra takibinin itfa nedeniyle iptalini, aksi takdirde yaptıkları ödemelerin mahsubu ile lehlerine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
senedi olma özelliği bulunmayan bir belge olması ve müvekkilinin ipotek vermiş olduğu borçlu Asya Pazarlama Şirketi'nin alacaklı bankadan almış olduğu teminat mektubundan kaynaklanması nedeni ile müvekkilinin takibe konu evrak nedeni ile alacaklı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, bu sebeplerle; yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/12/2021 NUMARASI : 2021/1369 ESAS- 2021/2280 KARAR DAVA KONUSU : İTFA İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 24. İcra Müdürlüğünün 2021/26960 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takip kapsamında tecil faizi dışında bir borçları bulunmadığını, tecil faizi için ödenek talebinde bulunulduğunu, KDV ödemesi için ilgili vergi dairesine yazı yazıldığını bildirerek, takibin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 15/09/2021 tarihinde ilamda hükmedilen alacaklara ilişkin olarak 382.481,54 TL ödeme yaptığını, tecil faizleri ve KDV ödemesini yapmaması nedeni ile takibe geçildiğini, bu miktarın ödenmediğini bildirerek, şikayetin reddine, % 20'den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....
Ve 170. maddeleri gereğince borca ve imzaya itiraz edemezler.Mirasçıların itirazı mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı (İİK'nun 71. maddesi ) ve benzer itirazlar olabilir.Murisin külli halefi olan mirasçının asıl borçlunun (murisin) itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir.Somut olayda, muris hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlanmış ve mirasçılar hakkında takibe devam edilmiştir. Bu takip muris hakkındaki kesinleşen takibin devamı niteliğinde olduğundan mirasçıların borcun, murisin sağlığında ödenmiş olduğuna yönelik itirazları İİK'nun 71.maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa itirazı niteliğindedir....
İİK.nun 169. maddesine göre, borçlu, aynı Kanunun 168/5. maddesi kapsamında, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazlarını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirir. Borçlunun bu başvurusu üzerine, icra mahkemesi, İİK.nun 169/a-1. maddesi gereğince itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK.nun 169. maddesi kapsamında yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir....
Hakim duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder.Somut olayda, borçlunun başvurusu İİK.nun 169 maddesi kapsamında yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir.Bu durumda, mahkemece, yukarıda açıklandığı üzere İİK.nun 169/a-1 maddesi gereğince taraf teşkili sağlanıp duruşma açılarak deliller toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken savunma hakkını kısıtlayacak şekilde dosya üzerinden yapılan inceleme ile hüküm kurulması isabetsizdir.SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 169/a maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir (Yargıtay 12. HD 2018/12436 E, 2019/15883 K)....
İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlu vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda, müvekkili aleyhine başlatılan takibe konu alacağın tamamını 08.11.2013 tarihli makbuz ile ödediğinden bahisle takibin iptaline karar verilmesini istediği, Mahkemece imza incelemesine ilişkin bilirkişi raporuna göre makbuzdaki münker imzanın davalının eli ürünü olmadığı ve ödemenin İİK'da belirtilen sair yazılı deliler ile ispatlanamadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği, anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2013/21849 Esas sayılı dosyasında takibe konu alacağın vekil edeni tarafından takipten önce ödenmesi nedeniyle takibin iptaline karar verilmesini istemiş, Mahkemece, davacının ödemeye ilişkin İİK'nun 71. maddesine uygun kanıt sunmadığı, HMK 119/f maddesi gereğince iddia edilen her bir vakıanın hangi kanıtlarla kanıtlanacağının gösterilmesi gerektiği, Yasaya uygun kanıt bildirilmediği, davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile itirazın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, borçlu vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 33/1. maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilere re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır" hükmü düzenlenmiştir....