Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREKÇE; Uyuşmazlık, itfa nedeni ile icranın geri bırakılmasına ilişkindir. Adana 9.İcra Müdürlüğünün 2018/11060 esas sayılı dosyası incelendiğinde, Saruoğlan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/62 esas 2018/108 karar sayılı ilamına dayanılarak 24.09.2018 tarihinde takibe başlanıldığı, icra emrinin 26/10/2018 tarihinde borçlu kuruma tebliğ edildiği görülmüştür. Mahkemeye 12.11.2018 tarihinde tevzi edilen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verildiği, kararın davacı tarafından istinaf edildiği görülmüştür. Dava dilekçesi ekindeki belgelerden, borçlunun 11.10.2018 tarihinde 320.227,82 TL, 26.10.2018 tarihinde 16.696,65 TL ödeme yaptığı anlaşılmıştır. İİK'nun 33/1- 2 maddesinde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

nun169/a maddesi gereğince borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatlanamamış olması nedeni ile borca itirazın reddine karar verilmesi, aval verenin lehine aval verdiği kişi gibi sorumlu olması nedeni ile faiz hesabının usul ve yasaya uygun olduğu, bononun anlaşmaya aykırı doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile ispat edilebileceği gibi söz konusu hususun genel mahkemede yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmesi de usul ve yasaya uygun olmakla yerinde bulunmayan istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

İİK'nun 33. maddesi, ''İcra emrinin tebliğ üzerine borçlu 7 gün içinde dilekçeyle icra mahkemesi'ne başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir'' hükmünü içermektedir. Somut olayda borçlu vekiline 01.07.2014 tarihinde icra emri tebliğ edilmiş olup borçlu tarafça yedi günlük itiraz süresi geçirildikten sonra 11.12.2014 tarihinde İcra Mahkemesi'ne itfa itirazında bulunulmuştur. Bu durumda Mahkemece, itirazın yedi günlük süre içinde yapılmadığı nazara alınarak süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerine, işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir....

    nın 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması zorunludur....

    İcra Müdürlüğü’nün 2013/10406 Esas sayılı dosyasına ilişkin borcun, 27.11.2013 tarihinde imzalanan “Belge ve Protokol” başlıklı metin ile saptandığını, bu saptanan bedele (ve bu kapsamda alınan takibe konu bonoya) ilişkin olarak da herhangi bir ödeme yapılmadığını ileri sürmüş, itiraz eden borçlular vekili ise, 27.11.2013 tarihinde imzalanan “Belge ve Protokol” başlıklı metinde müvekkili ...’ın imzasının bulunmadığını bildirmiştir. İ.İ.K.'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde, mahkemece itiraz kabul edilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre de, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takip dayanağına açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun itfa itirazına dayanak olarak sunduğu belgelerde, takip dayanağı senede atıf yapılmadığından borca itirazın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır....

      nun 169/a-1 maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Öte yandan, Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu borç için verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede, takibin dayanağı olan bonoya açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, takibe dayanak bononun 130.000,00 TL bedelli olduğu, alacaklı tarafından 65.000,00 TL asıl alacak ve ferileri üzerinden takibe geçildiği anlaşılmıştır. Borçlular tarafından, borca ilişkin ödeme iddialarını kanıtlamak amacıyla takibe dayanak yapılan bonoya atıfta bulunan bir belgenin ibraz edilmediği, alacaklının 18.05.2016 tarihli cevap dilekçesinde ve yargılama aşamasında, borçluların ödeme iddiasına ilişkin bir kabulünün bulunmadığı ve itirazın reddine karar verilmesini istediği görülmektedir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, davacı borçlu vekili, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak, takibe konu senetlerdeki borcun, takipten önce ödendiğini ileri sürerek borca itiraz etmiş, mahkemece, itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına, davacının tazminat talebinin reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtay içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde, takibin dayanağı olan çeke açıkça atıfta bulunulması zorunludur....

        itiraz nedeniyle itiraz edilen miktarın % 20’sinden aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Davacının, takibe konu senetlere ait borcun kendisine zorla ve tehdit ile imzalatıldığını, kendisinin böyle bir borcu olmadığından borca ve icra takibine itiraz ettiğini, bu nedenlerle borca konu miktarın kendisine zorla imzalatılmış olmasından dolayı borca ve icra takibine itiraz ettiği anlaşılmıştır. Davacının senedin zorla imzalattırıldığına ilişkin itirazı borca itiraz niteliğindedir.Bu itirazın incelenmesi İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. Somut olayda borca itiraz eden borçlu takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 1. Fıkrasında yer alan düzenlemeye göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece takibe dayanak ve davacı vekili dava dilekçesine ekli arabuluculuk anlaşma belgesinin tetkikinde takibe konu edilen 20.000- TL paranın alacaklıya elden ödenmiş olduğu yazılmış olduğu ve bu surette takibe konu edilen alacağı itfa edildiği, İİK'nın 33. Maddesindeki belgelerinden biriyle sabit olduğundan; davanın kabulüne, Mersin 3. İcra Dairesinin 2019/14361 esas sayılı icra takibinin icrasının geri bırakılmasına, karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu