Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS - 2022/490 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, 07/02/2022 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını, takibe konu senet bedelinin davacıya tamamen ödendiğini, borca itiraz ettiklerini, söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini istemiştir....

İlk derece mahkemesi tarafından ; davanın, kambiyo takibinde borca itiraz davası olduğu, dava dilekçesinde "borca ve imzaya itirazların sunulması" denilmişse de; borçlunun karakoldaki ifadesinde ve 01/06/2022 tarihli ön inceleme duruşmasında davacı vekilince takibe konu senetteki imzanın davacıya ait olduğunun kabul edildiği, ancak senedin cebir ve tehditle iradesi dışında alındığı belirtildiğinden, artık imzanın davacıya aidiyeti konusunda taraflar arasında uyuşmazlık kalmadığı, Cumhuriyet Başsavcılığı'ndaki soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesi talebinin yerinde olmadığı, kaldı ki ortada açılmış bir ceza davasının da bulunmadığı, imzanın davacı yanca kabulünden sonra eldeki davanın, İİK'nun 169. maddesine dayalı, borçlu olunmadığına dair itiraz olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanması gerektiği, davacı tarafından Cumhuriyet Başsavcılığı dosyası arasında yaptığı ödemeleri...

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca;Uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde, itfa iddiası ile icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK. 'nun 33. Maddesinde, "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra tetkik merciine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya tetkik merciinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir...." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....

Davacı takibe konu bononun araç kiralama sözleşmesi kapsamında teminat senedi olarak verildiğini, borcun bulunmadığını ileri sürerek borca itiraz etmiş ise de, takibe konu bono üzerinde bononun teminat amaçlı verildiğine yönelik bir açıklama bulunmadığı gibi davalının davacının iddialarını kabul etmediği, yine davacının borca itirazlarını ispata yönelik İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden birini ibraz edemediği, bu hali ile davacının borca itirazını ispatlayamadığı anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK'nun 778. maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 680. maddesi uyarınca, açık bono düzenlenmesi mümkündür. Bononun tedavüle çıkarılırken doldurulması mümkün olup, bunun anlaşmalara aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı belge ile kanıtlanması gereklidir....

Borçlu bildirimde bulunmazsa, yapılan ödeme, kendisi tarafından derhâl itiraz edilmiş olmadıkça, alacaklının makbuzda gösterdiği borç için yapılmış sayılır." Y.12.HD.nin 2018/4389 E. 2018/9952 K. Sayılı emsal içtihadında özetle;"Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (.....) için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur." denlmiştir. Somut olayda; borçlunun "Reyhanlı 2. As. H. Mahk. 2017/8 E. 2018/363 K. Dosyası için tazminat" açıklaması ile 26.09.2018- 22.09.2020 tarihleri arasında toplam 23.765,00 TL ödeme yaptığı, ödemelere ilişkin banka hesap ekstresinde açıklamalar bulunduğundan anılan ödemelerin takibe konu borç için yapıldığı anlaşılmıştır....

Somut olayda, muris hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe başlanmış ve borçlunun 31.05.2013 tarihinde vefatı üzerine 20.10.2014 tarihli alacaklı talebi ile mirasçılar hakkında takibe devam edilmiştir. Bu takip muris hakkındaki takibin devamıdır. Bu husus, İİK'nun 53/son maddesinde; "bu takibin mirasçıya karşı devam edebilmesi" denilmek suretiyle açıkça belirtilmiştir. Bu nedenle de mirasçılar, murisin ölümünden önceki işlemlere itiraz edemezler. Mirasçıların itirazı; mirasçı olunmadığı, mirasın reddedildiği gibi itirazlarla, imhal, itfa, zamanaşımı (İİK 71) ve benzeri itirazlar olabilir. Murisin külli halefi olan mirasçının, asıl borçlu murisin itiraz hakkı kalmadığı durumlarda yeniden itirazda bulunması mümkün değildir. Burada dikkat edilmesi gereken husus; asıl borçlu murisin, itiraz (şikayet) hakkının olup olmadığıdır....

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin borçlunun vekiline 08.09.2021 tarihinde UETS yolu ile teslim olunduğunu, 13.09.2021 tarihinde de otomatik olarak okunduğunu, otomatik olarak okunan bu süreden itibaren icra mahkemesi nezdinde beş gün içinde şikayet yoluna baş vurarak dava açması gerekirken 5 günlük süre içinde şikayet yoluna vurmadığını, dava açmadığını, icra takibinin kesinleştiğini, imzası alacaklı tarafından kabul edilmiş bir belge yada alacaklı tarafından verilen imzası noterlikçe onaylı bir belde sunulmadığını, davacının bu belgeleri sunamadığını, takip tarihindeki önceki yada ödeme emri ile ödeme emrine itiraz tarihine kadar olan zaman içinde yapılan itfa icra takibinin iptali nedeni olmadığını, bunun ödeme emrine itiraz yolu ile ileri sürülmesi gerektiğini, Mahkemece İİK nun hükümlerini göz ardı edildiğini, dava konusu bononun tedavüle çıktığına yasal unsurları taşıdığını, takip konusu bononun asıl borçtan mücerret olup teminat senedi olmadığını, davacının...

    Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2020/312 esas, 2021/328 karar sayılı dosyası ile dava konusu icra takibine konu senet nedeni ile borçlu olmadıklarının tespiti istemli menfi tespit davası açılmış olup yargılama sonucunda davanın kabulü ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verildiğini ve karara karşı davalı tarafın yapmış olduğu istinaf başvurusunun esastan reddedildiğini, Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin gerekçeli kararında "davalıların (Sanberk ......

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2020 NUMARASI : 2020/77 ESAS 2020/216 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde özetle; hakkında Sivas İcra Müdürlüğünün 2020/6977 esas sayılı dosyası ile yapılan takibe ilişkin olarak takibe konu senedin, TTK 661/1 maddesine göre 3 yılını geçmiş, zaman aşımına uğramış senet hükmünde olduğunu ve senet alacaklısı ile elden para, mal alıp verme olmamakla beraber ilgili alacaklının aldığı malı firmaya teslim ederek alacağını aldığını, şahitlerinin olduğunu, borcunun olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece davanın reddine, koşulları oluşmadığından davalı tarafın tazminat ve para cezası taleplerinin reddine yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesinde borca itiraz edilmediğini beyanla davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme; davacıların İİK'nın 169/a.maddesinde sayılı belgelerden biri ile borcu itfa etmiş olduğunu ispat etmekle yükümlü oldukları, davacıların bakiye borcun 10.000 Euro olduğunu ileri sürdükleri ve kısmi ödeme iddiasında bulundukları, ödeme belgesi olarak banka dekontu sunulduğu, İş Bankasından gelen cevapta, ödemenin davalı alacaklının eşine yapıldığının bildirildiği ve davalının yapılan bu ödemenin takibe konu senetten kaynaklı olmadığını beyan ettiği, borca itirazın İİK'nın 169/a maddesinde sayılan belgelerden biri ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine, asıl alacağın %20'si oranında tazminatın davacılardan alınarak davalıya verilmesine karar vermiştir....

    UYAP Entegrasyonu