Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 24.03.2014 tarih 2013/719 E. sayılı tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayalı olarak nafaka alacağının tahsili talebiyle genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal sürede itfa itirazında bulunması üzerine alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır.Borçlunun, itfa itirazına dayanak olarak lojman giderleri ile müşterek çocukların eğitim öğretim giderleri için özel eğitim kurumlarına yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri sunduğu, ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin alacaklıya yapılmadığı gibi, nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama da içermediği görülmüştür. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (somut olayda nafaka alacağı) için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

    nin dosyada taraf sıfatı kalktığından banka yönünden davanın husumetten reddi gerektiği, davacı borçlunun talebi sonucu mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda dosya kapsamında fazla tahsilat olmadığı, bakiye alacak kaldığı belirtilmekle satış talebinde bulunulabileceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı borçlu vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesinde ileri sürülen itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takipte icra memur muamelesini şikayet ile takip sonrası itfa nedeniyle dosya hesabının yeniden yapılması gerektiğine yönelik borca itiraz ile takibin iptali istemine ilişkindir. 2....

      Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin son içtihatlarında, nafaka borçları yönünden yapılan ödemelerin, aylık nafaka miktarına, bu miktara yakın ve düzenli olarak yapılması durumunda, ödeme belgelerinde nafaka borcuna ilişkin olduğuna dair atıf olmasa dahi, bu ödemelerin nafaka borcundan mahsubunun hakkaniyet kurallarına uygun düşeceği kabul edilmektedir. İlk Derece Mahkemesince tarafların dayandığı banka kayıtları ve deliller ilgili kurumlardan getirtilmiş, davacının itfa itirazı yönünden, dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış ise de raporda takip tarihi 04/07/2019 tarihi olmasına rağmen 30/05/2019 tarihi esas alınmış ,bu nedenle 04/07/2019 tarihine kadar yapılan takip öncesi ödemeler takip sonrası olarak değerlendirilmiş olup rapor bu haliyle hükme esas almaya ve denetime elverişli değildir....

      Mahkemece davacının talebi, takibi kesinleştikten sonra birikmiş ve devam eden nafaka borcunun itfa sebebiyle takibin durdurulması ve meskeniyet şikayeti olarak değerlendirilmiş ise de, dava dilekçesi içeriği bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davacının nafaka borcunu düzenli ödediğini, herhangi bir birikmiş ve güncel nafaka borcunun bulunmadığını, 103 davet kağıdına yasal süresi içinde itiraz ettiğini belirterek, taşınmazlar üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmektedir. Davacının talebi, aylık işleyen nafaka borcu ile ilgili olarak birikmiş ve güncel borcun bulunmaması nedeniyle hacizlerin kaldırılmasına yöneliktir....

      Borca İtiraz Yönünden; İİK'nun 169/a-1.maddesi gereğince borcun bulunmadığı veya itfa yahut ihmal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. İİK'nun 169- a/1. maddesi gereğince borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde itirazın kabulüne karar verilir. Somut olayda davacı vekili dava dilekçesinde her ne kadar çeklerin avans olarak verildiğini ancak karşılığında mallar gelmediğini beyan etmiş ise de, davacı borçlunun bu yönde herhangi bir yazılı delil sunmamış olması borca itirazının dayanaksız olduğunu gösterdiğinin davanın reddine karar vermek gerekmiştir. İşlemiş Avans Faiz Talebi ve İşleyecek Faiz İtirazı Yönünden; 30/12/2018- 22/03/2019 tarihleri arasında değişen oranlarda avans faiz oranı üzerinden yapılan hesaplamada işlemiş faiz 579,87- TL olarak belirlenmiştir....

      in Karşı Oy Yazısı : İİK'nun 71. maddesinin birinci fıkrası takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen itfa ve imhal itirazlarını noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile borçlunun ispat etmesi halinde, takibin iptal veya talikinin her zaman icra mahkemesinden isteyebileceğini öngörmektedir. Borcun itfa edilmiş olmasından icra dairesi dışında borcun itfa edilmesi anlaşılmaktadır. İtfa terimi ödeme, hibe, ibra, her çeşit af, terkin ve takas gibi borcun sona erme sebeplerini kapsar. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacaklıya karşı doğmuş bir karşı alacağı ile borcunun takas ettiğini bildirerek İİK'nun 71. maddesine göre icra mahkemesinden takibin iptalini talep edebilir. Takas beyanı ile birlikte karşılıksız borçlar, miktarı az olan borç miktarınca ve takas edilebilecekleri andan itibaren sona ermiş sayılırlar (TBK'nun 143/1)....

        Bu durumda borçluların takip saatinden önce ödemenin bildirildiği iddiası alacaklı tarafından inkar edilmediğine göre, ödemenin takipten önce yapıldığının ve alacaklının haberdar olduğunun kabulü gerekmekte olup, yapılan ödemenin de ilam konusu alacağı ödemenin yapıldığı tarih itibariyle faizi ile birlikte karşıladığı anlaşıldığından, davacıların itfa itirazı sübut bulmuştur. Mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava, yukarıda açıklandığı üzere ilamlı takipte İİK'nın 33/1. maddesine dayalı itfa itirazı olup, bu itirazın kabulü halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takiplerde borca itiraz halinde uygulanması gereken İİK'nın 169/a-5. maddesine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

        Aile Mahkemesinin 07/10/2013 tarihli 2012/488 Esas sayılı tedbir nafakasına ilişkin ara kararına dayalı olarak nafaka alacağının tahsili talebiyle genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, borçlunun yasal sürede itfa itirazında bulunması üzerine alacaklı tarafından itirazın kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmıştır. Borçlunun, itfa itirazına dayanak olarak müşterek çocukların eğitim öğretim giderleri için özel eğitim kurumlarına yapılan ödemelere ilişkin ödeme belgeleri sunduğu, ödeme belgelerinin incelenmesinde, ödemelerin alacaklıya yapılmadığı gibi, nafaka borcu için yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklama da içermediği görülmüştür. Borçlunun itfa itirazının kabul edilebilmesi için ödeme belgelerinde takibe konu alacak (somut olayda nafaka alacağı) için yapıldığına dair açık atıf bulunması zorunludur....

          İİK'nun 71/1. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünden de anlaşılacağı üzere, itfa şikayetinin, noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı mümkündür. Somut olayda, alacaklı, borçlunun itfa iddiasına dayanak yaptığı 07.01.2012 tanzim, 22.01.2012 vade tarihli 2.500 TL bedelli bono yönünden ödeme yapıldığını kabul etmediği gibi, alacaklıya bono verilmiş olması da ödeme yerine geçmez. O halde mahkemece, 2.500 TL bedelli bonoya ilişkin ödeme yapılmadığının kabulü ile 64.680,00 TL yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerekirken, anılan bono bedelini de içerir şekilde takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

            icra takibinin itfa edilmiş olan, kısmının iptaline, karşı taraf vekillerinin vekalet ücretlerinin itfa edilen kısım dışında yeniden hesaplanmasına, alacak kalemlerine işletilmiş olan faiz başlangıç tarihinin ise karar kesinleşme tarihi olarak yeniden hesaplanmasına, alacak kalemlerine işletilmiş olan faiz başlangıç tarihinin ise karar kesinleşme tarihi olarak yeniden hesaplanmasına, itfa sonrası bakiye kalan kısım olan 20.175,00- TL'lik kısım için ilamlı icra ve takibinin yargılamanın iadesi kararı sonuçlanıncaya kadar geçici olarak tedbiren geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu