Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hâkim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmî veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı hâlinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hâkimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir" hükmüne yer verilmiştir. Borçlunun iddiaları borca itiraz niteliğinde olduğundan, yukarıda açıklanan yasa hükmünde de belirtildiği üzere, İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca duruşma açılıp, taraflara diyecekleri, varsa delilleri sorularak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, evrak üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. Öte yandan, borçlunun zamanaşımı itirazı konusunda hiçbir değerlendirme yapılmadığı da görülmüş olup, mahkemece, borçlunun zamanaşımı itirazı da incelenerek bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/129 Esas sayılı dosyasından 18/05/2018 tarihinde, yatırılan bedelin taraflarına ödenmesi için bankaya yazı yazılmasını talep ettiğini, bu şekilde alacaklı tarafın takipten önce borcun ödendiğini bildiğini bildirerek icra takibinin itfa sebebiyle iptaliyle birlikte icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

    Başvuru, İİK'nın 33. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın şikayet üzerine yapılacak yargılama usulünü belirleyen 18/son maddesinde, icra mahkemesinin aksine hüküm bulunmayan hallerde, duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir edeceği, duruşma yapılmasının uygun görülmesi halinde ilgilileri en yakın zamanda duruşmaya çağıracağı ve gelmeseler bile gereken kararı vereceği düzenlenmiştir. Somut olayda, borçlunun İcra Mahkemesi'ne başvuru dilekçesindeki talebi, ilamlı takipte itfa şikayeti niteliğindedir....

    İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "...İİK'33 madde "İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır. İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re’sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir....

    İcra Dairesinin 2014/2927 esas sayılı dosyasından takip yapıldığını, müvekkilinin borca ilişkin icra dosyasına ve alacaklının talebi üzerine alacaklının banka hesabına kendi talebi doğrultusunda ödeme yaptığını, müvekkilinin yaptığı 18.450,00 TL'lik ödemenin alacaklı tarafından dosyaya yansıtılmadığını, borçlunun talebi doğrultusunda da icra dairesinin davetine icazet etmeyerek mükerrer tahsil yoluna gidildiğini, icra dosyası yenilendikten sonra müvekkilinin maaşı üzerine haciz konulduğunu ve haciz sırasında çıkarılan hesaptan bankaya yapılan ödemelerin düşmediğini beyan ederek yapılan ödemenin dosya borcundan mahsubu ile takibin bu miktar yönünden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." hükmünü içermektedir. Takibin şekli itibariyle uygulanması gereken İİK'nın 169/a maddesinin 1. fıkrasında yer alan düzenlemeye göre borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat edilmesi gerekir (Yargıtay 12. HD 2018/12436 E, 2019/15883 K)....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu çek bedelinin alacaklıya takipten önceki ve sonraki dönemlerdeki muhtelif ödemelerle ödendiği iddiasıyla itfa sebebiyle takibin iptali ve tazminat talepli olarak huzurdaki dava ikame edilmiştir. itfa sebebiyle takibin iptalini talep edebilmek için borcun, takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması şarttır. itfa sebebiyle takibin iptali için, borcun takibin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerekir. kesinleşmeden yapılan ödeme için ödeme emrine itiraz edilmelidir. bu süre içinde ödeme emrine itiraz edilmemiş ise takibin iptali istenemez. borçlu icra dairesi dışında borcunu itfa ettiği halde alacaklı takibe devam ederse, takibin iptali ancak alacaklının verdiği, imzası noterlikçe onaylanmış belge veya imzası alacaklı tarafından ikrar edilmiş senet ile gerçekleşir....

    toplamda 124.386,53 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 926.173,74 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 120.725,64 TL olduğunun belirlendiği görüldüğünden, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda itfa itirazının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddi isabetsiz bulunarak kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; itfa itirazının kısmen kabulüne, kısmen reddine; Ankara 31....

      303.464,67 TL ödeme yapıldığının tespit edildiği ve buna göre; borçlunun, nakdi krediler yönünden itfa itirazında bulunduğu 09.12.2011 tarihi itibariyle 1.838.037,21 TL borcu olduğunun ve ayrıca gayri nakdi krediler yönünden 18.02.2014 tarihi itibariyle sorumluluk tutarının 1.042.424,41 TL olduğunun belirlendiği görüldüğünden, hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda itfa itirazının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken tümden reddi isabetsiz bulunarak kararın bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; itfa itirazının kısmen kabulüne, kısmen reddine; Ankara 31....

        İİK’nun 168/5. maddesi hükmü gereğince, borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Somut olayda, alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 13/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun itirazı, İİK'nun 168/5. maddesi kapsamında yetki itirazı olup, bu maddeye göre ödeme emri tebliği tarihinden itibaren beş günlük sürede yapılması gerekir. Ancak, borçlu yasal süreden sonra 19/05/2015 tarihinde yetki itirazında bulunmuştur. O halde, mahkemece, itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken itirazın esası incelenerek yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, yetki itirazı reddedildiğinden sonucu itibariyle doğru olan kararın onanması yoluna gidilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu