WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi 2015/4330 ve 4143 sayılı aynı takip dosyası yönünden, itfa 08/04/2016 tarihli av. T4 tarafındandüzenlendiği belirtilen ibranameye dayanılarak icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesinin04/10/2018 tarih ve 2017/381 E.-2018/708 K. sayılı kararı ile yapılan yargılama sonucunda şikayetin reddine karar verildiği, iş bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmadığı görülmektedir. İstinafa konu işbu dosyada, borçlunun başvurusu, İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesinin04/10/2018 tarih ve 2017/381 E.-2018/708 K. sayılı dosyasına konu ibra belgesine dayanan itfa itirazı olup İİK.nun 71/1. maddesine dayalı itfa itirazıdır. Bu durumda, bu belgeye dayanan itfa itirazı yönünden kesin hüküm sözkonusu olduğundan, davacının itfa itirazına ilişkin İİK.nun 71/1. Maddesine uygun başkaca belge de sunmadığından şikayetin kesin hüküm nedeniyle reddi gerekecektir....

O halde mahkemece, takip borçlusunca haciz bildirisine istinaden yapıldığı iddia edilen ödemelerin değerlendirilerek, itfa itirazı yönünden, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 100. maddesi dikkate alınmak suretiyle, gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılıp Yargıtay denetimine elverişli rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca borcun itfa edildiği sebebine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Aynı Yasa'nın 169/a-1. maddesine göre; hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. Takip dayanağı senedin teminat olarak verildiği hususu borca itiraz niteliğinde olup borçlunun İİK'nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal sürede ileri sürmemesi halinde mahkemece nazara alınamaz. İİK'nun 170/a-son maddesinde ise; "Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, borçlu itiraz dilekçesinde, senedin teminat senedi olduğunu ileri sürmemiş, borcunu ödediğini bildirmiştir....

      Başvuru bu hali ile İİK'nun 169. maddesine dayalı, ödeme emrinin tebliğinden önceki döneme ilişkin itfa itirazı olup, İİK'nun 169/a-1. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlanmalıdır. Somut olayda, borçlu tarafından dosyaya sunulan ve alacaklı tarafından imzası inkar edilmeyen 21.05.2013 tarihli ödeme belgesinde, “Tutanaktır. 25.6.2011 tarihli senet tutanağıdır. Ben ... ten 15.00,000 Aldım = bin beşyüz TL 25.6.2011 tarihli senedim geçersizdir. Paramın tamamını aldım.Onbeşbin Liralık senet geçersizdir” açıklaması olduğu, bu durumda, ödeme belgesinin, borca itirazı kanıtlamaya yeterli ve dolayısıyla İİK'nun 169/a-1. maddesine uygun nitelikte belgelerden olduğu görülmektedir....

        İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin itfa itirazı üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince istemin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına ve istemin kabulü ile itfa nedeniyle davacı borçlular yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı... Mimarlık Dekorasyon....Şti. tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Borçlular icra mahkemesine başvurusunda; bonodan kaynaklı olarak kambiyo takibinin başlatıldığını, alacaklı Ziraat Katılım Bankasının alacağını temlik suretiyle......

          Hukuk Dairesinin 2008/7079 Esas ve 2008/9601 Karar sayılı ilamında "...bononun cebir ve tehditle imzalatıldığına ilişkin iddiaları genel mahkemede yargılamayı gerektiren bir husus olup dar yetkili icra tetkik merciinde incelenemez..." şeklinde belirtilmiş olup, İİKmd.169/a uyarınca hakim borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul edeceği, somut olayda davacı tarafça İİKmd.169/a da sayılı herhangi bir belge sunulmadığı gibi davalı tarafça da borcun olmadığı, itfa veya imhal edildiğine ilişkin kabulünün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, yargılama esnasında davacı/borçlu lehine takip durdurulmadığından davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Kocaeli 3....

          İİK'nun 169-a/1. maddesi gereğince; borçlu, icra mahkemesinde, borcun olmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ettiği takdirde, itirazın kabulüne karar verilir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre, sunulan ödeme belgesinin takip konusu senetten doğan borca ilişkin olarak verildiğinin kabul edilebilmesi için, belgede takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun itfa itirazına dayanak yaptığı 03.01.2013 tarihli "Sözleşme ve ödeme begesidir" başlıklı belgede ve banka dekontlarında takibe konu senede açıkça atıfta bulunulmadığı belirlenmiştir. Alacaklı taraf, bu ödemelerin takip konusu bonoya ilişkin olmadığını ve sunulan ödeme belgelerinde takibe konu bonoya atıfta bulunulmadığını savunmuştur....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı borçlunun itfa itirazının yerinde olmadığını, İcra İflas Kanunu madde 33'te düzenlenen itfa itirazı şartlarının oluşmadığını, davacı tarafa icra takip dosyasından 17.06.2021 tarihinde tebliğ edilen icra emri olmasına rağmen 24.07.2021 tarihinde diğer dosyaya yapmış olduğu ödeme dolayısıyla itfa itirazında bulunmuşsa da icra emri tarihinden önce yapılan bir ödeme olmadığından itfa olarak kabul edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafın icra emri tebliğ tarihini 22.06.2021 tarihi olarak iddia etse de e-tebliğ mazbatasına göre icra emri tebliğ tarihinin 17.06.2021 tarihi olduğunu, müvekkilinin Kıdem Tazminatı için yapılan itfa talebinin kabulünün mümkün olmadığını, tebliğler yapılmadan itiraz süresi tanınmadan işlem tesis edildiğini, icra takibinden önce yapılan ödemeden; alacaklı veya vekili haberdar edilmediği takdirde takibin başlatılmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, bu durumda borçlunun takip masrafları, icra vekalet ücreti...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu aleyhinde boşanma ilamı ile hükmedilen iştirak nafakası alacağının tahsili amacıyla ilamlı takip başlatılmış, borçlunun itfa itirazı üzerine mahkemece banka hesabına yapılan ödemelerin takibe konu edilen dönem nafaka alacaklarını karşılar nitelikte olduğu gerekçesi ile itirazın kabulü ile takibin iptaline karar verilmiştir. İlama dayalı takipte borcun ödendiği iddiası, İİK'nun 33. maddesinde belirtilen belgeler ile ispat edilmelidir....

              Mahkemece, dairemiz bozma ilamına uyularak diğer itirazlar incelenmiş, itfa ve faize ilişkin itirazlar yerinde görülmeyerek, şikayetin reddine ilişkin hüküm kurulmuştur. Borçlunun faize ve borcun kısmen ödendiğine ilişkin itirazı borca itiraz kapsamında olup İİK 169/a-6 gereğince takibin durduğu da göz önünde bulundurularak itirazın reddi kararı ile birlikte tazminata da hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu