Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 1-İlamlı takiplerde istemin reddi ya da kabulü halinde tazminata hükmolunacağına dair yasal bir düzenleme bulunmadığı halde, mahkemece alacaklının tazminat ile sorumlu tutulması isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. 2-İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel haciz yoluyla ilamsız takipte, borçlunun takip kesinleştikten sonraki ibra ve itfa sebebiyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin kabulü ile itfa nedeniyle takibin iptaline karar verildiği, kararın alacaklı İdris Ağrımak tarafından süresinde istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince ibranamenin İİK md. 71/1 maddesinde sayılı nitelikte belgelerden olmadığı, ibra sözleşmesi şarta bağlı olarak düzenlenmiş olduğundan itfa iddiasının değerlendirilmesinin yargılamayı gerektirdiği, bu sebeple İİK md. 71/1 uyarınca itfa sebebiyle mahkemece şikayetin reddine karar...
.- TL'nin teminat olarak verilen çeklerin günü gelmeden ödendiğini, davalıdan teminat olarak verilen çeklerin tamamı istendiğinde çekleri tahsile koymakla tehdit ettiğini, davalının tehdidi nedeniyle ikrah altında tarihsiz borç itfa sözleşmesi kapsamında 18 adet 600.000 USD bedelli çek verildiğini, bu çeklerde müvekkili ...'nun avalist, müvekkili ...'nun kefil olduğunu ileri sürerek, hile ve ikraha dayalı yapılan Borç İtfa Sözleşmesinin geçersiz olması nedeniyle dava konusu çekler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine, çeklerin istirdat ve iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların, takibe konu çekte tahrifat yapıldığı, alacaklının yetkili hamil olmadığı ve itfa itirazlarıyla birlikte takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın itfa itirazı dışındaki hususlar yönünden süreden reddine itfa itirazı yönünden de sunulan delillerin İİK'nun 68. maddelerinde yer alan belgelerden olmadığından bahisle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Davanın açılma zamanı" başlıklı 118....
HGK'nun 12.10.1994 tarih ve 1994/251-593 sayılı kararında da benimsendiği üzere İcra Mahkemesi'nin yargılama usulü gözönünde tutularak takas iddiası takip hukuku bakımından değerlendirilebilir. Buna göre, ilamlı takipte takas (yani borçlunun alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirmesi de) 33.madde anlamında itfa terimine dahildir. Bir başka anlatımla borçlu, alacaklıdan olan karşılık alacağı ile borcunu takas ettiğini bildirerek İİK 33.maddesine göre icranın geri bırakılmasını isteyebilir. Bu durumda borçlunun takas ettiğini bildirdiği karşılık alacağını yetkili merciilerce res'en düzenlenmiş veya imzası alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmesi gerekir. (İİK 33) Takas için ileri sürülen alacak aynı (alacaklının takibe konu yaptığı) ilamda tespit edilmiş ise veya başka bir mahkeme ilamında (yahutda kesinleşen bir takip ile) tespit edilmişse, borçlu, karşılık alacağını ispat (m.33/1, 2) etmiş sayılır....
İcra Dairesinin 2013/16003 E. sayılı dosyası ile ilamlı takip başlattığını, kendi alacağının daha fazla olduğunu, dolayısıyla borçlarını, genel haciz yoluna dayalı alacaklarından mahsup ettiğini ileri sürerek İİK'nin 71. maddesi kapsamında itfa itirazında bulunduğu, mahkemece, yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçluların icra mahkemesine başvurusu, İİK'nin 71/1. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin takas/mahsuba dayalı itfa itirazıdır. Takas hakkı, doğduğu tarihten itibaren kullanılabilen ve karşı tarafa ulaştığı anda geriye yönelik olarak hukuksal sonuç meydana getiren ve yenilik doğuran, alacağı ve borcu küçük alacak oranında karşılıklı olarak ortadan kaldıran bir haktır....
İİK'nun 33. maddesinde ise; “İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır” hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; her ne kadar anılan takip dosyasında yer alan 10.06.2015 tarihli hesap tablosu da değerlendirmeye alınarak, uyuşmazlık konusu ödenmiş ve ödenecek nafaka miktarları tespit edilmiş ise de; anılan hesap tablosunda, hesap başlangıç tarihi 13.08.2010 tarihi olup, raporda belirtilen başlangıç tarihi 10.03.2010 ile aralarında ay farkı ve dolayısı ile ödeme farkı olduğu açıktır....
İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda;borçlu tarafından dosyaya ibraz edilen Garanti Bankasının 01/07/2011 tarihli, 5000,00 TL tutarlı ve “... adına yatan” açıklama şerhi içerir dekontu ile aynı Bankanın 10/06/2011 tarihli 5000,00 TL tutarlı ”borca istinaden”açıklama şerhli dekontunda takibe dayanak ilama veya ilam alacaklısına herhangi bir atıfta bulunulmadığı ve ilam borcuna mahsuben yapıldığı iddia edilen iş bu ödemelerin alacaklı vekilince kabul edilmediği de nazara alındığında yerel Mahkeme hükmünün onanması gerekirken bozulduğu anlaşılmakla!...