Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili ....02.2009 tarihli açıklama dilekçesinde davadaki talebin sözleşmede 65.000,00 TL olarak kararlaştırılan iş bedelinin (makine bedelinin) ödenmiş olan 30.000,00 TL’lik kısmının istirdadı, ödenmemiş olan 35.000,00 TL’lik kısmından dolayı da borçlu bulunulmadığının tespiti olduğunu açıklamıştır. 02.....2007 günlü dilekçe ile dava saklı tutulan fazlaya ilişkin haklar yönünden kısmen ıslah edilmiş, gecikme nedeniyle cezai şart, kâr mahrumiyeti ve manevi tazminat kalemleri davaya eklenmiştir. Yapılan yargılama sonunda mahkemece, menfi tespit ve istirdat davasının bulunmadığı kabul edilerek ıslahla davaya eklenen kâr kaybı ve cezai şart alacaklarının kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir. ......

    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının ilk icra takibine konu borç için üç adet bono düzenlediğinin ve 94.000,00 TL ödeme yaptığının kesinleşen ... 1 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/520 Esas sayılı dosyası ile sabit olduğunu, yine aynı davacı tarafından açılan menfi tespit istemli ... 1 Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2007/28 Esas sayılı dosyasında feragat nedeniyle red kararı verildiği, taraflar arasındaki protokollerin geçerli olduğunun mahkeme kararı ile kesinleştiği ve bilirkişi raporu ile davacının fazla ödemesinin bulunmadığının da anlaşıldığı gerekçeleriyle istirdat ve tazminat istemine ilişkin davaların reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      Haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği veya borçluya ait olmadığını bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olur. Bu nedenle davacının maddi zararının karşılanması gerekir ise de, kişilik haklarına saldırı oluşturacak şekilde bir haksız haciz işlemi yoktur. Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötüniyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Davacının, dava dışı borçlu şirketin ortağı olduğu da dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haciz işlemlerinin yapıldığı başka bir ifade ile takibin haksız ve kötüniyetli olduğu söylenemez. Açıklanan nedenle mahkemece manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....

        Av.... aralarındaki istirdat ve manevi tazminat davası hakkında... Tüketici Mahkemesinden verilen 25/03/2014 gün ve E.2012/1055, K.2014/1117 sayılı hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu Hukuk Muhakemeleri Usulü Kanunun (HUMK) 427.maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle HUMK’a eklenen Ek-Madde 4’te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında 2014 yılı için 1.890,00 TL'dir Temyize konu edilen toplam dava değeri 1.875,00 TL olması nedeniyle 25/03/2014 tarihli karar kesin niteliktedir. Kesin olan kararların temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da temyiz isteminin reddine karar verilebilir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istirdat-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığı halde varmış gibi hakkında takip yapıldığını ve takibe zamanında itiraz edilemediğinden kesinleştiğini, icra tehdidi altında ödeme yapıldığını, takibin haksız ve kötüniyetli olup, ticari itibarının zedelendiğini iddia ederek ödenen 2.100.000.000.TL’nın istirdadına, 5.000.000.000.TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 11/07/2019 NUMARASI : 2014/25 ESAS 2019/688 KARAR DAVA KONUSU : Menfi Tespit - Maddi ve Manevi Tazminat - İstirdat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki menfi tespit, maddi ve manevi tazminat, istirdat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....

            Davacının manevi tazminat talebinin değerlendirilmesinde; Davacının malları için davalı tarafça ihtiyati haciz kararları alınarak ve bu kararların yerine getirilmiş olduğu, davalının ihtiyati haciz kararlarında haksız olduğu, çekler için verilen ödeme yasağı tedbiri bulunmasına ve bunu bilmesine rağmen çekler için ihtiyati haciz kararları alarak, bu kararları icra takipleri yaparak uyguladığı ve haciz baskısı ile icra dosyalarınında tahsilat yaptığı, bundan dolayı kusurlu olduğu anlaşılmakla ve haksız yere davacının mallarının haczettirilmesi, davacının ticari itibarına saldırı teşkil eden ve TBK'nın 49. maddesi gereğince manevi tazminat ile sorumlu tutulmayı gerektiren bir davranış olmasından dolayı, davacının manevi tazminat talebinde haklı olduğu, talep edilen 10.000,00 TL manevi tazminatın makul olduğu kanaatine ulaşılarak, davacının manevi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir. Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen alacak ve manevi tazminat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü. Davacı dava dilekçesinde, 1992 yılında elektrik abonesi olduğu taşınmazı 1993 yılında tahliye etmesine rağmen, davalı...'ın elektrik aboneliğini sildirmediğini, taşınmazın yeni malikleri ve kullanan kiracı olan davalıların kullandığı elektrik bedelini 2007 yılına kadar ödediğini belirterek, 10.000 TL maddi tazminat ile istirdadını, 10.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiştir....

                Davalı vekili, davacının tahakkuk ettirilen parayı 22.01.2004 tarihinde ödemiş olduğunu ve davacının ödediği bu miktarın iadesine ilişkin talebinin istirdat davasının konusu olması sebebiyle 1 yıllık süre içerisinde açılması gerektiğini, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının ödemeyi yaptığı tarihten itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğunu, davacının 19.01.2004 tarihinde sayaçtan geçirmeksizin kaçak elektrik kullandığının kaçak elektrik tespit tutanağı ile tespit edildiğini, davacının kaçak elektrik kullandığı tespit tutanağı ile sübut bulduğundan davacının manevi tazminat talebinin de yerinde olmadığı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasındaki alacak ve tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl dava yönünden verilen karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına, Birleşen dosyadaki manevi tazminat istemi ile ilgili olarak daha önce verilen karar kesinleştiğinden bu konuda yeniden karar verilmesine yer olmadığına ve birleşen davada davacının istirdat ve maddi tazminata ilişkin taleplerinin reddine yönelik olarak verilen hükmün, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı tarafından istenilmekle, daha önceden belirtilen .../02/2017 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ... geldi. Karşı taraf adına gelen olmadı....

                    UYAP Entegrasyonu