Dava, vakıf taviz bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar bozmaya uyma kararı verilmişse de bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.02.2008 tarihli Resmi Gazetede yayınlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmünce; miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar dışındaki, tapu kayıtlarında icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabidir. Yasanın 3.maddesinde yapılan tanıma göre de, Mukataalı Vakıf; zemini vakıf üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Bu halde somut uyuşmazlığın çözümü için “ Hersekzade ......
Dava konusu uyuşmazlık, ödenen taviz bedelinin istirdatı talebine ilişkindir. 5737 sayılı Vakıflar Kanunu 27.2.2008 tarihli Resmi Gazete de yayımlanmış ve aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözü edilen 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18.maddesi hükmüne göre; icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar taviz bedeline tabiidir. Kanunun 3.maddesinde yapılan tanıma göre de; Mukataalı vakıf, zemini vakfa üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakıf ise, değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazlarını ifade eder. Bu halde somut uyuşmazlığın çözümü için “ .....................
Taviz bedeli ödenmeden ortaklığın giderilmesi veya cebri icra yoluyla satışı yapılacak gayrimenkullerin taviz bedelinin hesaplanmasında satış bedeli esas alınır.) Şeklinde değiştirilmişse de; Aşar ve rusumatı vakıf ve tahsis edilmiş taşınmazların yukarıda belirtilen nedenlerle bu madde kapsamına girmediği kuşkusuzdur. Bütün bunlardan anlaşılacağı üzere vakıf türünün belirlenmesi ve belirlenen vakıf türüne göre çekişmeli taşınmazda vakfın bir hakkının kalıp kalmadığının, taviz bedeli ödenip ödenmeyeceğinin vakıf şerhinin doğrudan kaldırılması gerekip gerekmediğinin hiçbir kuşkuya yer bırakmadan saptanması bu tür davalarda önem kazanmaktadır. Hal böyle olunca vakıflara ait tapu kaydı ilk tesisinden getirtilmeli, vakıf durumunu gösterir kayıtlar ve dayanılan diğer belgeler merciinden istenmeli, ......
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.08.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu kayıtlarında vakıf şerhinin terkini, değilse menfi tespit ile taviz bedelinin tenkisi ve istirdat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; şerhin kaldırılması davasının konusu kalmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına, taviz bedeli ile ilgili davanın kabulüne dair verilen 08.07.2010 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... İdaresi vekili, duruşmasız olarak davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.02.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İstirdat K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık vakıf kaynaklı taviz bedelinin davalı İdare'den tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 27.12.2013 tarih 38 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 24.01.2014 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 29.01.2014 tarih 28897 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (18.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 10.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk ile Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 02.10.2006 tarihinde açılan vakıf taviz bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. H.Y.U.Y.’nın 1 ve devamı maddeleri uyarınca, taşınmazın aynına ilişkin davalarda görevli mahkeme taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Dosya kapsamından, dava değeri 1.680.00.- YTL. olarak gösterilip dava açılmıştır. H.Y.U.Y.'nın 8. maddesinde 21.07.2004 gün ve 5219 Sayılı Yasa ile yapılan değişiklik gözetilerek dava değeri 5.490.00.- YTL.'yi geçmeyen görülmekte olan davada uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/11/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesin tarafından belirtildiği üzere; 5737 sayılı Vakıflar Kanununun “taviz bedeli” başlıklı 18.maddesi uyarınca; “ Tapu kayıtlarında, icareteyn ve mukataalı vakıf şerhi bulunan gerçek ve tüzel kişilerin mülkiyetinde veya tasarrufundaki taşınmazlar, işlem tarihindeki emlak vergisi değerinin yüzde onu oranında taviz bedeli alınarak serbest tasarrufa terk edilir. Ancak miri arazilerden mukataalı hayrata tahsis edilmeyenler ile aşar ve rüsumu vakfedilen taşınmazlar tavize tâbi değildir.” Aynı Kanunun 3.maddesinde icareteyn ve mukataalı vakıf tanımı yapılmış olup, Mukataalı vakfın; zemini vakfa, üzerindeki yapı ve ağaçlar tasarruf edene ait olan ve kirası yıllık olarak alınan vakıf taşınmazlarını, icareteynli vakfın ise; değerine yakın peşin ücret ve ayrıca yıllık kira alınmak suretiyle süresiz olarak kiralanan vakıf taşınmazları ifade ettiği belirtilmiştir....
Maddesinde kamulaştırma bedelinin taviz bedeline esas alınacağının açıklanmış olması nedeniyle, yukarıda belirtilen hisselerden %10'ar oranındaki taviz bedellerinin idarelerine ödenmesi gerektiğini, davalılardan emlak vergi değerine göre tahsil edilmiş olan 5.288,00 TL düşüldükten sonra T7 1/6 hissesi için 33.755,00 TL, T9 1/6 hissesi için 33.755,00 TL, T11 1/4 hissesi için 50.632,00 TL, T5'm 1/4 hissesi için 50.632,00 TL'lik fark taviz bedelinin Vakıf adına tahsili gerektiği, açıkladıkları sebeplerle 6183 sayılı Kanun gereği toplam 168.744,00 TL fark taviz bedelinin davalılardan Vakıf adına tahsili için bu davayı açtıklarını, sözü edilen taviz bedelinin davalılardan fazlaya ait ve faiz hakları saklı kalmak kaydıyla hisseler oranında tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda dairemiz görevinde bulunan taviz bedelinin iadesi koşullarının oluşup oluşmadığı değil Kamulaştırma bedeli kapsamında davacıya ödenmesi gereken taviz bedlinin güncellenmiş değerinin tahsili talebine ilişkindir İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, kamulaştırma bedelinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince istinaf inceleme görevinin 5., veya 39. Hukuk Dairesi'ne ait olduğunun belirlendiği, bu sebeple dairemizin istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı kanaatiyle dosyanın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine gönderilmesine, belirtilen dairece de daha önce görevsizlik kararı verilerek dosyanın dairemize gönderilmiş olması nedeniyle dosyanın görevli dairenin belirlenmesi için Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama ile; davanın kabulüne karar verilmiş olup, taraf vekillerinin istinaf başvurusu üzerine dairemizce yapılan incelemede 05/12/2019 tarih 2019/326- 2019/508 sayılı ilam ile "Dava konusu taşınmazın tapu kaydının beyanlar hanesinde vakıf şerhi bulunduğu anlaşıldığından, vakfın türünün ve taviz bedeline tabi olup olmadığının, Vakıflar Genel Müdürlüğünden sorulması, taviz bedeline tabi ise Vakıflar Genel Müdürlüğü davaya dahil edilerek taviz bedelinin bu idarenin hesabına aktarılması gerektiği gözetilmeden, bu yönde bir inceleme ve araştırma yapılmayarak, kamulaştırma bedelinden %10 oranında taviz bedeli düşülerek kamulaştırma bedelinin eksik hesaplanması ve faize de eksik bedel üzerinden hükmedilmesi," doğru olmadığı gerekçesi ile dosya ilk derece mahkemesine iade edilmiştir....