Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....

İstirdat davasında ise esasen iradi bir ödeme söz konusu olmayıp cebri icra tehdidi altında gerçekte borçlu olunmayan bir paranın ödenmesi söz konusudur. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşmenin hukuka uygun bir sebebe dayanmaması gerekirken istirdat davasında böyle bir şart aranmaz. Sebepsiz zenginleşmede, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun illiyet bağı bulunması gerekirken istirdat davasında böyle bir bağ aranmaz. Örnek olarak, geçerli olmayan bir sebeple veya gerçekleşmemiş bir sebeple yapılan bir ödeme sebepsiz zenginleşme sayılırken, icra takibi sonucunda borçlu olmadığı halde ödenen bir para istirdat davası konusu olur....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/50 Esas ve 2021/46 Karar sayılı kararına istinaden müvekkili aleyhine takip yapıldığını, dayanak ilamın menfi tespit ve istirdat davasına ilişkin olması nedeniyle, ilamın bölünememesi ilkesi gereğince kesinleşmeden takibe konulamayacağını belirterek, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı/ alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Takibe konu alacağın İİ.Md.72/4 hükmünde bir alacak olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından "Somut olayda; takip dayanağı İstanbul 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/50 E.,2021/46 K. sayılı ilamı ile; davacı borçlu olmadıklarının tespitini ve istirdat talep etmiş iken, yargılama sonucunda mahkemece davacının borçlu olmadığının tespiti ve istirdat talebinin kabulüne karar verilmiştir....

Davacı tarafından menfi tespit talebi birlikte dava öncesi cebri icra kanalıyla ödenen paranın da istirdatı talep edildiğinden istirdat talebi yönünden davacının arabuluculuya başvuruda bulunması zorunludur. Davacının menfi tespit talebi ile birlikte istirdat talebi de bulunduğundan mahkememizin ... E. Sayılı dosyasından davanın tensiple davacının istirdat talebi yönünden tefrikine karar verilerek yine mahkememizin ... esasına kaydı yapılmıştır. Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Mahkememizde ... E....

    "Menfi tespit davasının yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüş olması (m.76/2), menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması halinde davacı borçlunun talebi üzerine davalı alacaklının tazminata mahkum edilmesine engel olmaz. İstirdat davası, menfi tespit davasının devamı olup, cebri icra tehdidi altında gerçekleşen ödeme sebebiyle borçlunun serbest iradesi dışında, kanun hükmü gereği kendiliğinden bu dönüşüm vuku bulduğundan, davacı borçlu istirdat davasına dönüşüm olmasaydı alacağı tazminattan, yoksun bırakılmamalıdır." (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2014, Ankara, s.404-405) "İİK m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde de, m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir kanısındayım....

      Mahkemenin 01/02/2023 tarihli ara kararı ile; açılmış olan davadaki 441.498,67 Euro alacak kısmı ile ilgili ihtiyati haciz kararı verildiğinden mükerrer şekilde talep edilen alacak talebine yönelik ihtiyati haciz talebi ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının menfi tespit ve istirdat kısmına yönelik ihtiyati haciz isteminin ise reddine karar verilmiştir.Davacı vekili 27/01/2023 tarihli dilekçesi ile; İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’inin 2022/344 D.İş dosyası ile ihtiyati tedbir kararı verdiğini, karardan sonra süresinde alacak davası açtıklarını, ancak tedbir kararı veren mahkemenin 26/01/2023 tarihli ek kararı ile tedbiri kaldırdığını, tedbirin kaldırılması sonucunda 510.000 Euro bedelli teminat mektubunun davalı tarafça paraya çevrildiğini, bu nedenle alacak için açtıkları davanın menfi tespit ve istirdata dönüştüğünü ve alacakları olan 441.498,67 Euro ile bozdurulan ve bedeli ödenen 510.000 Euro bedelli teminat mektubu bedelinden dolayı davalının menkul ve gayrimenkulleri...

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/18 KARAR NO : 2023/7 DAVA : (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İstirdat) DAVA TARİHİ : 05/01/2022 KARAR TARİHİ : 09/01/2023 Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İstirdat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı, müvekkili aleyhine İzmir 19....

          Davacılar, menfi tespit ile birlikte istirdat talebinde bulunmuşlardır. Davanın 7155 sayılı Yasa'nın 20. maddesi ile TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden sonra açıldığı uyuşmazlık konusu değildir. Bahse konu maddeye göre TTK’nin 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Uyuşmazlık, birlikte açılan istirdat davası ile menfi tespit davasında arabulucuya başvurmanın dava şartı olup olmadığı hususunda toplanmaktadır. Bir miktar paranın ödenmesi ve iadesine ilişkin açılan istirdat davasında arabuluculuk dava şartı olarak aranmakta ise de, menfi tespit davası, bir miktar paranın ödenmesi talebine ilişkin olmadığından menfi tespit davalarında arabuluculuğa başvuru dava şartı olarak aranmamaktadır....

          "Menfi tespit davasının yargılama sırasında istirdat davasına dönüşmüş olması (m.76/2), menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olduğunun anlaşılması halinde davacı borçlunun talebi üzerine davalı alacaklının tazminata mahkum edilmesine engel olmaz. İstirdat davası, menfi tespit davasının devamı olup, cebri icra tehdidi altında gerçekleşen ödeme sebebiyle borçlunun serbest iradesi dışında, kanun hükmü gereği kendiliğinden bu dönüşüm vuku bulduğundan, davacı borçlu istirdat davasına dönüşüm olmasaydı alacağı tazminattan, yoksun bırakılmamalıdır." (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda, Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, 2014, Ankara, s.404-405) "İİK m.72, VI gereğince istirdat davasına dönüşmüş olan davanın borçlu lehine hükme bağlanması halinde de, m.72, V c.3 ve 4 hükümlerine göre, borçlu lehine tazminata hükmedilmesi gerekir kanısındayım....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü....

              UYAP Entegrasyonu