Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borcu ödeyen 3.kişi istirdat ve menfi davası açamaz. Bununla birlikte, davanın TBK'nın 77 vd.maddelerine göre sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda açıldığı değerlendirilse dahi ödemeyi yapan davacının dava konusu ettiği alacağını icra takip dosyasında borçlu olan ve borcu ödenmekle sebepsiz zenginleşen borçludan talep etmesi gerekeceğinden eldeki dava açısından takip alacaklısı olan davalıya husumet yöneltilebilmesinden söz edilemeyecektir. Bu nedenle yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, dava dilekçesinde açıkça İİK m.72'ye dayanarak istirdat talebinde bulunan ve icra dosyasında takip borçlusu ya da alacaklısı olmadığı anlaşılan davacının eldeki davayı açmada aktif husumet ehliyeti bulunmadığı anlaşıldığından davanın usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık kurumla vergisini ödeyen tacir niteliği taşıyan davacı dernek ile davalı tacir arasında İİK 72.maddesine dayalı istirdat davasına ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 19.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 20/02/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İcra takibinden sonra açılan menfi tespit ve istirdat davalarında yetkili mahkeme İİK 72/son maddesinde özel olarak düzenlenmiştir. Hükme göre, menfi tespit ve istirdat davaları takibi yapan icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesinde açılabileceği gibi davalının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir. İlgili düzenlemede yetki hususu seçimlik olarak düzenlendiğinde kesin yetki hali mevcut değildir. Somut olayda davacı tarafça dava Antalya Mahkemeleri'ne yöneltilmiş olup; icra takibinin yapıldığı yerin Manavgat ilçesi, davalının yerleşim yerinin de İstanbul ili olduğu nazara alındığından davanın yetkili mahkemede açılmadığı hususu sabittir. Buna göre davalının davalının süresinde yaptığı davada yetkili mahkemenin Manavgat Mahkemeleri olduğuna ilişkin yetki itirazı yerinde görülmüştür....

        Eldeki davada, dava konusu alacak ile ilgili olarak icra takibi başlatıldığına dair bilgi ve belge sunulmadığından İİK 72 md gereğince tedbir kararı verilmesinde ve karar hukuka uygun olmakla yapılan itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Diğer yandan .mahkemece yeterli miktarda teminat da alınmıştır. Bu sebeplerle davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak,tedbir kararının kanundaki düzenlemeye uygun olarak, yapılacak icra takibinin durdurulması şeklinde düzeltilmesi gerektiği değerlendirilmekle,davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.Bu sebeple,davalının istinaf talebinin kabulü ile ,istinaf konusu karar HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak ,yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....

        Eldeki davada, dava konusu alacak ile ilgili olarak icra takibi başlatıldığına dair bilgi ve belge sunulmadığından İİK 72 md gereğince tedbir kararı verilmesinde ve karar hukuka uygun olmakla yapılan itirazın reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. Diğer yandan .mahkemece yeterli miktarda teminat da alınmıştır. Bu sebeplerle davalı vekilinin bu yönlere ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir. Ancak,tedbir kararının kanundaki düzenlemeye uygun olarak, yapılacak icra takibinin durdurulması şeklinde düzeltilmesi gerektiği değerlendirilmekle,davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde görülmüştür.Bu sebeple,davalının istinaf talebinin kabulü ile ,istinaf konusu karar HMK 353/1-b-2 maddesi uyarınca kaldırılarak ,yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir....

          İcra takibinde üçüncü kişi durumunda olan davacının, İİK 89.maddesi uyarınca zimmetinde sayılan parayı icra alacaklısına ödedikten sonra istirdat davası açarak haksız biçimde ödediğini iddia ettiği paranın iadesini istemesi gerekirken, İİK 89. maddesindeki düzenlemeyi işlevsiz bırakacak şekilde doğrudan menfi tespit davası açmasında isabet bulunmamaktadır. İİK 89. maddesi özel bir düzenleme olup menfi tespit davası açılabilmesinin koşulları belirtilmiştir. Hal böyle iken İİK 89. maddesindeki özel düzenleme ile İİK 72. maddesindeki menfi tespit davasına ilişkin genel düzenleme gözetildiğinde genel düzenleme hükmünün İİK 89. maddesini işlevsiz bırakacak biçimde uygulanamayacağı açıktır. Şu durumda eldeki davanın menfi tespit davası olarak açılmasında isabet bulunmamaktadır (Yargıtay 4.HD.'nin 03.04.2012 tarihli 2011/3535 Esas 2012/5586 Karar sayılı ilamı)....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/895 Esas KARAR NO: 2022/206 DAVA: İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) DAVA TARİHİ : 23/12/2021 KARAR TARİHİ: 16/03/2022 Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Davalı----haciz talepli icra takibinde bulunulduğunu ve talebin sonrasında --- yoluyla takibe çevrildiğini, davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığını ancak davalının yedi günlük itiraz süresi içinde itiraz etmediğini ve--- yoluyla takibin kesinleştiğini, davalı ---- başka bir alacaklı tarafından--- sayılı dosyasında derdest bir davanın olduğunu bu nedenlerle açılan iflas talepli davanın ----birleştirilmesini, davalı ---- karar verilmesini ve tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              tespit ve istirdat istemi yönünden aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine, karar verilmiştir....

                Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 28/10/2014 NUMARASI : 2014/927-2014/1409 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı istirdat davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kefil tarafından açılan menfi tespit (ödemeyle istirdat) istemine ilişkindir....

                  İİK 72. madde düzenlemesinin maddi anlamda takip borçlularını kapsadığı, davacının maddi hukuk bakımından takip borçlusu sıfatına sahip olmadığı, davanın 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununun 72/7 maddesine göre açılmış bir istirdat davası olamayacağı, zira ortada davacı aleyhine başlatılan bir icra takibi olmadığı, davacının İİK 72/7'e göre dava açma hakkı bulunmadığı, İİK 72/7'inci maddesinde tanımlanan istirdat davasının bu nedenle şartlarının oluşmadığı görülmektedir. İİK 72. maddenin takipteki tüm şahıslar yönünden düzenlendiğinin kabul edilmesi halinde, 3....

                  UYAP Entegrasyonu