Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre sanığın kusura ve ehliyetinin geri alınmasına yönelik yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Katılanın yaralanmasının organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına ve kemik kırığına neden olacak nitelikte olmasına rağmen, sanık hakkında TCK'nın 89/1. maddesi gereğince belirlenen temel cezanın, 89/2. maddesine göre yarı oranında artırım yapılması sırasında uygulama maddesinin 89/2-a-b yerine 89/2-b olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün 2. fıkrasına "vücudunda kemik kırığı" ibaresinden sonra gelmek üzere "ve organlarından...
nin davacının paydaşı olduğu arsa üzerinde, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince inşa ettiği bir yapı mevcut olduğunu, bu yapı ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca da arsa sahiplerinden alacaklı olması gerektiğini, müteahhit firma olan ... A.Ş.'nin söz konusu yapıya milyonlarca lira yatırım yaptığının bilindiğini, bu nedenle müteahhit firmanın herhangi bir alacağı olmadığını iddia edebilmenin mümkün ve inandırıcı olmayacağını, davacı tarafın menfi tespit davasını süresinde açmadığını, müteahhitin alacakları için arsa sahiplerine İİK md. 89 uyarınca haciz ihbarnameleri gönderildiğini, diğer arsa sahipleri 89/1 haciz ihbarnamesine itiraz ettiğini ancak davacı ...'nın itiraz etmediğini, bunun üzerine kendisine 89/2 haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ancak buna da itiraz etmemesi üzerine 89/3 yazısı gönderildiğini, ...'...
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek; HMK'nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK'nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1-Davanın HMK'nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna, 2-Karar kesinleştiğinde ve HMK'nun 20....
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında; görev kurallarının kamu düzenine ilişkin olduğu ve yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerektiği, davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gözetilerek; HMK'nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK'nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1-Davanın HMK'nun 114/1-c maddesi delaleti ile 115/2. Maddesi gereğince davanın usulden (görev yönünden) REDDİNE, Görevli Mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olduğuna, 2-Karar kesinleştiğinde ve HMK'nun 20....
b- Davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; 6100 sayılı HMK'nun 33.maddesi uyarınca “Hakim,Türk Hukukunu re'sen uygular”.Aynı kanunun 31.maddesi hükmü gereğince; davanın hukuki niteliğini belirlemek ve davayı aydınlatmak görevi hakime aittir. Buna göre davadaki iddia, davacının talebine münhasır olup, belirtilen madde hükümleri gereğince hukuki nitelendirme hakime aittir. Bu nedenle bir davada hukuki sebebin gösterilmemiş olması ya da hatalı olarak gösterilmiş olmasının usul hükümleri bakımından bir müeyyidesi bulunmamaktadır. İstirdat davası, İcra ve İflas Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen, uyuşmazlığı maddi hukuk bakımından sona erdirme amacına yönelik bir davadır. İstirdat davası normal bir eda davası olup, bununla icra takibi sırasında sebepsiz olarak ödendiği iddia edilen paranın geri verilmesi istenir. İstirdat davasının biri takip hukukuna, diğeri maddi hukuka ilişkin olmak üzere iki şartı vardır....
tebliğe gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 12/10/2022 tarihinde HMK' nın 362/1-ç maddesi gereğince kesin olarak oy birliği ile karar verildi....
ın nitelikli şekilde yaralanması nedeniyle TCK'nın 89/1, 22/3, 89/2-d maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek, TCK'nın 89/4. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 2-Sanık hakkında TCK'nın 89/4. maddesine göre temel ceza tayin edildikten sonra belirlenen cezada TCK'nın 89/2-d maddesi gereğince artırım yapılmayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ın nitelikli şekilde yaralanması nedeniyle TCK'nın 89/1, 22/3, 89/2-d maddeleri gereğince cezalandırılması gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek, TCK'nın 89/4. maddesi gereğince mahkumiyetine karar verilmesi, Kabule göre de; 2-Sanık hakkında TCK'nın 89/4. maddesine göre temel ceza tayin edildikten sonra belirlenen cezada TCK'nın 89/2-d maddesi gereğince artırım yapılmayacağının gözetilmemesi, Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
E. sayılı dosyasına İİK m. 89 hükmünce üçüncü kişi borçlu olarak eklenen müvekkilinin borçlu olmadığının tespitini, İİK m.72/5’e istinaden davalı aleyhine %20’dan aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hak düşürücü dava açma süresinin geçtiğini ve davalı müvekkilin pasif husumet ehliyetinin olmadığını bu nedenle davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Eldeki dava, İ.İ.K. 89/3. maddesine göre açılmış menfi tespit/ istirdat davasıdır. Davacı taraf takibin borçlusu olmayıp, haciz ihbarnamesine muhatap olmuştur. Davacıya 1.haciz ihbarnamesi TK21 göre tebliğ edilmiş ancak adreste iade edilmesi üzerine bu sefer TK 21/2 şerhi çerçevesinde 1. Haciz ihbarnamesi 09/11/2021 tarihinde tebliğ yapılmış ve itiraz edilmemiştir. 2....
maddesine göre yarı oranında artırım yapılması sırasında uygulama maddesinin 89/2-a-b-e yerine 89/2-b-e olarak gösterilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hükmün üçüncü maddesinin b bentindeki“89/2-b-e” ibaresinin “89/2-a-b-e”olarak değiştirilmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 02.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....