nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava tenkis ve miras sebebiyle istihak isteklerine ilişkindir. Davacılar, davalı ile kardeş olduklarını, mirasbırakanları ...’in 08/12/2009 tarihinde öldüğünü, mirasbırakanın 09/10/2003 tarihinde kendisine mirasen intikal eden 404 ada 4 parsel sayılı taşınmazı ...’na 19.300,00-TL bedelle sattığını, satış bedelinin davalının Ziraat Bankasındaki hesabına yatırıldığını, mirasbırakının ölümünden sonra 16.12.2009 tarihinde banka hesabından bu paranın çekidiğini, bu bedele karşılık olarak 5000-TL nin tahsilini talep ettiklerini, ayrıca mirasbırakının maliki olduğu 291 ada 22 parselde kayıtı taşınmazını davalıya vasiyet ettiğini ileri sürerek tenkise karar verilmesini istemişlerdir....
Öte yandan, İcra Hukuk Mahkemelerince verilen istihkak davalarına ilişkin kararlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olup davacı tarafından İstanbul 11. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/695 Esası üzerinden istihkak davası açıldığı anlaşılmaktadır. Bu halde mahkemece görülmekte olan istihkak davasının neticelenerek kesinleşmesinin işbu dava yönünden bekletici mesele yapılması neticesinde taraf iddia ve savunmalarına göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın aktif husumet sebebiyle reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Husumet ehliyeti dava şartı olmayıp itiraz niteliğindedir. Bir davada taraflardan birinin taraf sıfatının bulunmadığının belirlenmesi halinde mahkemece işin esası incelenmeksizin davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmekte olup, taraf sıfatı (husumet) yokluğu esasa ilişkin bir neden olması sebebiyle "davanın usulden reddi" şeklinde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras nedeniyle istihkak davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 08/04/2014 gün ve 2013/5411-2014/5978 sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun değişik 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin reddine ve aynı kanunun 442/3. ve 4421 sayılı Kanunun 2. ve 4/b-1. maddeleri gereğince takdiren 228.00 TL para cezasının karar düzeltme isteyenden alınarak hazineye gelir kaydedilmesine 17/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... vd vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... vd aleyhine 15/02/2010 gününde verilen dilekçe ile yasal miras payının verilmemesinden kaynaklanan adi istihkak iddiasına dayalı itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 15/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraf vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Davalı SGK vekili istinaf dilekçesinde; terekenin açıkça borca batık olup olmadığı araştırılmadığını, terekenin borca batık olup olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığı usulüne uygun olarak bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler ve tapu müdürlüğü v.b. kurum ve kuruluşlardan sorulmadan, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı ile takiplere konu borç miktarı gözönünde tutularak dosya içerisinde getirtilen murise ait tapuda kayıtlı taşınmazların değeri uzman bilirkişi marifetiyle hesaplatılarak aktif ve pasifinin tereddüte neden olmayacak şekilde belirlenmeden, davacıların mirasın kabul edildiğini gösterir davranışta bulunup bulunmadıkları yöntemince araştırılmadan, yine davacıların miras için veraset ve intikal vergisi beyannamesi verip vermedikleri ilgili makamlardan sorulmadan, davacıların kendi aralarında miras hissesi hakkında sözleşme yapıp yapmadıkları, miras sebebiyle istihkak...
KARAR Davacı alacaklı vekili, müvekkili şirketin alacağının tahsilini temin amacıyla borçlunun adresinde haciz yapıldığını, haciz sırasında ... isimli kişinin adreste bulunan malların borçluya ait olmadığını, davalı şirkete ait olduğunu beyan ettiğini, bunun üzerine haczin, hukuka aykırı bir şekilde İİK 99/1 maddesi gereği yapılmış sayılmasına karar verildiğini, verilen kararın iptali istemi ile başvuru yapılmış olmasına karşın, yasal süresi içinde dava açma zorunluluğu sebebiyle dava açıldığını, davalı şirketin işletmeyi bir bütün olarak borçludan devir ve temlik aldığını, davalının İİK nun işletmenin devrine ilişkin yasal yükümlülüklerini yerine getirmemiş olması sebebiyle, istihkak iddiasının geçersiz olduğunu ileri sürerek, istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep etmiştir....
TMKnun 594.maddesinde, miras bırakanın mirasçısı bulunup bulunmadığı veya mirasçılarının tamamı bilinmiyorsa, sulh hakiminin uygun araçlarla ve bir ay ara ile iki defa ilan yapıp hak sahiplerini son ilandan başlayarak en geç bir yıl içerisinde mirasçılık sıfatını bildirmeye davet edeceğini, ilan süresinde kimsenin başvurmaması halinde ve sulh hakiminin de hiçbir mirasçı tespit edememesi durumunda miras sebebiyle istihkak davası açma hakkı saklı kalmak üzere mirasın devlete geçeceği hükme bağlanmıştır....
GEREKÇE: Davacı müflis üçüncü kişi adına iflas idare memuru tarafından borçlu ile üçüncü kişi şirketin ayrı tüzel kişiliklerinin bulunması ve üçüncü kişinin iflasına karar verilmesi sebebiyle fiili haciz işlemi uygulanamayacağı iddiasıyla haciz işleminin iptaline yönelik şikayet ile birlikte mahcuzların mülkiyetinin davacı üçüncü kişiye ait olması sebebiyle hacizlerin kaldırılmasının da talep edildiği görülmekte olup, buna göre dava, fiili haciz işlemine yönelik şikayet ile birlikte üçüncü kişinin istihkak iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması taleplidir. Hemen belirtmek gerekir ki, İİK'nın 97/9. maddesi göz önüne alındığında, üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine İİK'nın 97/1. maddesindeki prosedürün uygulanmaması, üçüncü kişinin istihkak iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması talepli iş bu davayı açmasına engel de değildir....
%0,5 oranında azaltılıp, kardeşi ...’nin hissesi ise %4,5 oranında arttırıldığını, müvekkilinin baba ve annesinden gelen hisselere el konduğu gibi, esasen sahip olduğu %25 hissesinin % 0,5’ine de yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere el konulduğunu buna ek olarak müvekkilinin Komandit Şirket bünyesindeki pay oranı rızası hilafına azaltıldığı gibi murisin vefatı ile onun halefi olarak komandite (şirket yönetiminde söz sahibi ve kişisel olarak sorumlu) ortak sıfatını kazanması gerekirken, söz konusu hukuka aykırı eylem ve işlemler neticesinde hiçbir zaman komandite ortak olarak kaydedilmemiş göründüğünü, müvekkilinin Miras Sebebiyle İstihkak talebi hakkını haiz olduğunu, TMK. 630’da belirtilen Miras Sebebi ile İstihkak davası zamanaşımı süresi iyi niyetli olmayanlara karşı 20 yıl olarak belirtildiğini, ne var ki 2002 yılına kadar olan süre için Eski MK....
için miras bırakanın yerleşim yerinde açılır....