Davacı-karşı davalı üçüncü kişi tarafından dayanılan ve borcun doğumundan sonraki tarihleri taşıyan ve ayırt edici özellikleri bulunmayan faturalar, adi yazılı kira sözleşmesi istihkak davalarında güçlü delil teşkil etmezler ve mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli değildir. O halde, Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönüne alınarak, davanın reddi yerine oluşa ve dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile kabulüne yönelik hüküm kurulması doğru olmadığından, davalı- karşı davacı alacaklının asıl davaya ilişkin temyiz itirazlarının kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2. Davalı-karşı davacı alacaklı vekilinin karşı dava olarak açılan tasarrufun iptali davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İİK'nin 97/17. maddesinde, "İstihkak davasına karşı haczi yaptıran alacaklı, bu Kanunun 11'inci babı hükümlerine dayanarak ve muvakkat veya kati aciz belgesi ibrazına mecbur olmaksızın mütekabilen iptal davası açabilir.." hükmü düzenlenmiştir....
Diğer yandan somut olayda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin sunduğu ve borcun doğum tarihinden sonra düzenlenmiş faturalar ile adi nitelikteki kira sözleşmesi her zaman temini mümkün belgelerdendir ve istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri gereğince ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Diğer yandan somut olayda, İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu, dolayısıyla alacaklı yararına olup, ispat yükü altında olan ve karinenin aksini her türlü delille kanıtlama olanağına sahip olan üçüncü kişinin sunduğu ve borcun doğum tarihinden sonra düzenlenmiş faturalar ile adi nitelikteki kira sözleşmesi her zaman temini mümkün belgelerdendir ve istihkak iddiasını kanıtlamaya elverişli değildir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, Mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı üçüncü kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve Yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....
Dava dilekçesi içeriğine göre dava, mirasta adi istihkak isteğine ilişkindir Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir. Bu davada hakim mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlıkları da çözer. (TMK m.637/1). Yasal veya atanmış mirasçı, terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı mirasçılıktaki üstün hakkını ileri sürerek miras sebebiyle istihkak davası açabilir. Bu davada hakim mirasçılık sıfatıyla ilgili uyuşmazlıkları da çözer. (TMK m.637/1) Terekeyi veya bazı tereke mallarını elinde bulunduran kimseye karşı dava açan yasal veya atanmış mirasçının mirasçılıkta üstün hak iddiası bulunmuyorsa, açılan dava adi istihkak davasıdır. TMK 639 maddesinde yazılı zamanaşımı süresinin adi istihkak davasında uygulanma olanağı bulunmamaktadır....
T3 istihkak iddiasında bulunduğu, bu kez aynı adreste yapılan ek hacizde davacı T6 T3 istihkak iddiasında bulunduğu, aynı adreste yapılan hacizlerde ayrı ayrı istihkak iddiasında bulunan Ani Gıda Ambalaj San. T3 ile T6 T3 yetkilisinin Yasin Yalçın olduğu, borçlunun davacı ile birlikte aynı adreste tek şirket gibi faaliyet gösterdiği, şirketlerin ayni işkolunda faaliyet gösterdikleri bu koşullarda İİK’nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesinin borçlu dolayısıyla alacaklı yararına olduğunun kabulü gerekmiştir. Bu karinenin aksininin 3. Kişi tarafından kanıtlanması gereklidir. 3. Kişinin sunduğu belgeler adi nitelikte herzaman düzenlenmesi mümkün belgelerden olduğundan isatlanamayan davanın reddine karar verilmiş takibin geçici durdurulmuş olması nedeniyle davacı aleyhine tazminata hükmedilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davanın reddine, " karar verildiği görülmüştür....
Davacı istihkak iddiasında bulunan 3.kişi Truva Konsept T1 vekilince icra müdürlüğüne sunulan 01/10/2021 tarihli dilekçe ile, hacze konu mahcuzların mülkiyetinin kendilerine ait olduğu, ancak T5 kiraladıklarını, haciz işlemlerinden bugüne kadar haberlerinin olmadığını beyanla istihkak iddiasında bulunarak Şenay İzgi ile aralarında 07/10/2019 tarihinde imzalanan 48 adet spor kondisyon aletine ilişkin kira sözleşmesi ile faturaların sunulması üzerine icra müdürlüğünce istihkak iddiası hakkında karar verilmek üzere dosyanın gönderildiği Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/539 Esas 2021/628 Karar 22/10/2021 tarihli kararı ile 3.kişi tarafından haciz tutanağında açıkça istihkak iddiası bulunmadığından talebin reddine ilişkin kararın davacı 3.kişi 07/11/2021 tarihinde tebliğ edildiği de iş bu davanın 7 günlük süre içerisinde 12/11/2021 tarihinde açıldığı görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Adi İstihkak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı, mirasbırakandan intikal eden büyükbaş hayvanların davalıların elinde bulunduğunu ileri sürerek hayvanların miras payı oranında iadesini, iade mümkün olmadığı taktirde hissesine düşen paranın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Taraflar arasında mirasçılık sıfat ve paylarında bir uyuşmazlık bulunmadığına göre uyuşmazlık ve hüküm adi istihkaka ilişkindir. İnceleme görevi ... Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 tarihli 2011/1 sayılı işbölümü kararı gereğince ... 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli ... 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 13.10.2011 (Per.)...
Uyuşmazlık,3.kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açılan istihkak davasına ilişkindir. Davacı tarafından sunulan, tarihsiz sözleşme içeriğinden taşınmazın ve hisse oranının belirtilmemiş olmasına rağmen, tutunak ve diğer tanık beyanları ile sözleşmenin haciz yapılan taşınmaza ilişkin olduğu ve borçlu ile masraf borçludan emek 3.kişiden olacak şekilde anlaşıldığı görülmektedir. Adi ortaklık sözleşmesi niteliğindeki bu sözleşmede oran belirtilmemiş ise de BK'nun 623, maddesine göre hisselerin eşit olduğu kabul edilmelidir. Bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak,davacının davasının kabulü ile haczedilen mısır ürününün 1/2 oranına isabet eden kısmı üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verimesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı (üçüncü kişi) vekili, Ankara 11. İcra Müdürlüğü’nün 2008/4560 Esas sayılı dosyasında yapılan 16.07.2008 günlü hacze konu makinenin üçüncü kişiye ait olduğunu, haczin yapıldığı tesisisin içindeki makinelerle birlikte 01.12.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile borçluya kiraya verildiğini,İstanbul’da bulunan davacının hacizden haberdar edilmediğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dava 6183 sayılı Kamu Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki yasadan kaynaklanan istihkak davası istemine ilişkindir. Yerel mahkemede görülen davanın yapılan açık duruşması sonucunda; Maliye Bakanlığı’na karşı açılan davanın idari yargının görev alanına girdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz olunmuştur. 6183 sayılı Yasa uyarınca haczedilen aracın mülkiyetinin noter satış senedi ile kendisine geçmiş olduğunu ileri sürerek aynı Yasanın 66. maddesine dayalı istihkak davası açılmıştır. 6183 sayılı Kanun’un 68/1. maddesine göre, bu Yasadan kaynaklanan istihkak davalarına haczi yapan tahsil dairesinin bulunduğu mahkeme yetkilidir....