Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu süre içinde ........ mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. ........, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca dava açabilmesi için öncelikle üçüncü kişinin geçerli bir istihkak iddiasında bulunması gerekir. Diğer yandan, İİK’nun 97. maddenin 9. fıkrasında: “…Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkânı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, ........ mahkemesinde istihkak davası açabilir. Aksi takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybeder…” düzenlemesine yer verilmiştir....

    Bu süre içinde icra mahkemesine istihkak davası açılmaz ise üçüncü kişinin iddiası kabul edilmiş .//.. sayılır. Alacaklı tarafından süresinde açılan dava sonuçlanıncaya kadar, haczedilen malın satışı yapılamaz. Haczin, üçüncü kişinin yokluğunda yapılması ve üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunulması halinde de bu fıkra hükmü uygulanır.“ düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre; alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca dava açabilmesi için öncelikle üçüncü kişinin geçerli bir istihkak iddiasında bulunması gerekir. Diğer yandan, İİK’nun 97. maddenin 9. fıkrasında: “…Yukarıdaki hükümler dairesinde kendisine istihkak talebinde bulunmak imkânı verilmemiş olan üçüncü şahıs, haczedilen şey hakkında veya satılıp da bedeli henüz alacaklıya verilmemişse bedeli hakkında, hacze ıttıla tarihinden itibaren yedi gün içinde, icra mahkemesinde istihkak davası açabilir....

      İ.İ.K'nun 96/3.maddesi hükmüne göre, "istihkak iddiası yapıldığı veya istihkak davası açıldığı tarihte, istihkak davacısı ile birlikte oturan kimseler aynı anda malın haczedildiğini öğrenmiş sayılmaları" gerekir. Aynı madde de "haczin yapıldığını öğrenen 3.kişinin 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmadığı takdirde aynı takipte bu iddiayı ileri sürmek hakkını kaybedeceği" öngörülmüştür. Dava konusu haczi aynı gün öğrendiği kabul edilen davacı 3.kişi İ.İ.K'nun 96.maddesinde yazılı 7 günlük hak düşürücü süre içerisinde 22.10.2008 günü davasını açtığından, taraf delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre davanın esası hakkında karar verilmesi gerekirken "süre yönünden reddine" karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Şişli 2.İcra Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre istek, İcra müdürünün İİK’nun 97.maddesi gereğince takibin devamı yada taliki konusunda karar verilmesi talebi üzerine verdiği takibin taliki kararının temyizen incelenmesine ilişkindir. Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 07.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Davalı 3. kişi vekili, Kozan 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 5.11.2008 tarihli kararı ile istihkak iddiasının kabul edilerek takibin taliki ile istihkak davası açmak için müvekkiline süre verildiğini, kendilerinin de dava açtığını ileri sürerek iki dosyanın birleştirilmesini, hacze konu ürünler müvekkiline ait olduğundan davacı alacaklı tarafından açılan davanın reddine, kendileri tarafından açılan davanın kabulüne karar verilmesini savunmuştur. Davalı borçlu, savunma yapmamıştır. Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre istihkak konusu ürünlerin davalı borçluya ait olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar mahkemece şikayet İİK 96- 97 kapsamında istihkak prosedürünün uygulanmasına ilişkin şikayet olarak değerlendirilmiş ise de, şikayetin tek başına istihkak prosedürünün işletilmesine yönelik olmadığı, kaldı ki bu hususta talimat icra müdürlüğünün yetkisinin bulunmadığı, talimat icra dairesinin asıl icra müdürlüğünün verdiği talimatla bağlı olduğu, şikayetin icra müdürlüğünün usulsüz haciz işlemi yapması nedeni ile haciz işleminin iptaline yönelik olduğu, talimat icra dairelerinde nokta haczi yapılmadığı durumlarda icra müdürlüğünün işlemlerine karşı şikayetleri değerlendirme merciinin talimat icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesi olduğu, İİK 96- 97 maddeleri gereğince takibin taliki veya devamı konusunda ise talimat icra dairesinin dolayısıyla talimat icra mahkemesinin herhangi bir yetkisinin bulunmadığı hususları da göz önüne alındığında, mahkemece davacının dilekçesinde belirttiği diğer hususlar değerlendirilmeksizin HMK 297 maddesine aykırı...

            Bu durumda, mahkemece 3.kişi tarafından açılan davanın ön koşul yokluğu nedeniyle reddi ile alacaklı lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7.maddesi 2.fıkrası gereğince maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken davanın esastan reddi ile nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Davanın reddi üzerine teminat karşılığı takibin taliki kararı verildiğinden alacaklı lehine İİK'nun 97/13.maddesi uyarınca lehe tazminata hükmedilmesi yerinde ise de kararda infazada kuşku yaratacak şekilde ve tazminat matrahı belirtilmeden hüküm tesis edilmesi de isabetsiz olmuştur....

              İİK'nun 363/1 fıkrasının (7) nolu bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda, temyiz konusu mahcuzların değeri 4.870 TL'nin altındadır. Bu durumda hükmün kabule ilişkin kısmı kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir....

                İİK'nun 363/1 fıkrasının (7) nolu bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda, temyiz konusu mahcuzların değeri 4.870-TL'nin altındadır. Bu durumda, hükmün kabule ilişkin kısmı kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir....

                  Mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda: “dava konusu hacizle ilgili takibin devamı kararı verildiği, bundan sonra haczin İİK’nun hangi maddesine göre yapılmış sayılması gerektiği konusunda şikâyet başvurusunda bulunulamayacağı" gerekçesi ile şikâyetin reddine karar verilmiş; hüküm, şikâyet eden üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık konusu, haczin İİK’nun 96, 97. maddeleri uyarınca yapılmış sayılmasına yönelik İcra Müdürü kararına karşı “şikâyet” başvurusu niteliğindedir. Dava konusu hacizle ilgili üçüncü kişinin istihkak iddiası üzerine kesin olarak verilmiş takibin devamı kararı bulunduğundan haczin İİK’nun 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılması istemine yönelik şikayet başvurusunun hukuki yarar yokluğundan reddi gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu