Davalı erkek, cevap dilekçesi ile “Tazminat talebimiz yoktur” beyanının yok sayılması talebiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf başvurusunu inceleyen bölge adliye mahkemesi “Davalı erkeğin 04/05/2016 tarihli cevap dilekçesinde “Tazminat talebi bulunmadığını” beyan ettiği, davalının bu beyanının maddi ve manevi tazminat talebinden feragat niteliğinde olduğu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 311. maddesi uyarınca feragatin kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı ve irade bozukluğu halleri dışında feragatten dönülmesinin mümkün olmayacağı” gerekçesiyle talebin esastan reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davalının aleyhine, beyanının feragat olarak nitelendirilerek aleyhine kesin hüküm oluşturabilecek şekilde gerekçe oluşturulması doğru görülmemişse de bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden (HMK m. 370/2) hükmün gerekçesinin değiştirilip düzeltilerek onanması gerekmiştir....
Ayrıca 6100 sayılı Kanun'un 311 inci maddesinin birinci fıkrasında “İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmü düzenlenmiştir. 2. Somut olayda, davacı erkek vekilinin Mahkemenin 16.12.2021 tarihli kararını temyiz ettikten sonra 26.05.2022 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiği, davacı vekilinin 31.05.2022 tarihli dilekçe ile de, müvekkilinin baskı, tehdit ve zorla alınan talimatı ile davadan feragat edildiğini, suç duyurusunda bulunduklarını, feragat dilekçesinin askıya alınmasını talep ettiği, Dairemizin 05.07.2022 tarihli ve 2022/4469 Esas, 2022/6742 Karar sayılı ilamı ile, davacı vekilinin 26.05.2022 tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiği belirtilerek feragat konusunda ek karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, Mahkemece 05.09.2022 tarihli ek kararla davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 3....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Mahkemece, davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş, davacı 08/01/2021 tarihli istinaf dilekçesi ile Tokat Aile Mahkemesinin ilgili kararının bozulmasına karar verilmesi isteminde bulunmuştur. Feragat, tek taraflı bir irade beyanı olup, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir ve yapılmakla hüküm ve sonuç doğurur. İrade bozukluğu halleri ileri sürülerek, iptali istenip kanıtlanmadığı sürece, feragatten feragat mümkün değildir. Davacının istinaf başvuru dilekçesi, feragatten feragat niteliğindedir. Feragatin, irade bozukluğuna dayalı olarak yapıldığı ileri sürülmemiştir. Bu nedenle davacının istinaf isteminin reddi gerekir....
Bilindiği gibi, feragat yalnız mevcut davadan değil, o dava ile istenen haktan da vazgeçme anlamına gelmektedir. Davadan feragat neticesinde, feragate konu hak tamamen düşer ve artık bir daha dava konusu yapılamaz (Postacıoğlu,İ.E.:Medeni Usul Hukuku Dersleri, 6.Bası,İstanbul 1975, sahife:479). Aynı yasanın 311.maddesi hükmü uyarınca feragat ve kabul; kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur ve irade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir. Feragat, davayı sona erdiren kesin bir usul işlemidir. Feragatten dönülmesi ve mülga HUMK.nun 83.maddesi ve HMK. nun 176 maddesine göre, ıslah yolu ile feragatin hükümsüz kılınması olanaksız ise de, irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir (HMK. 311/1- 2. cümle; Kuru, B.:Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Baskı, Cilt:IV, İstanbul 2001, sahife:3646 vd.) Bu gibi durumlarda yapılması gereken, feragatin geçersizliği iddiasının hadise olarak aynı mahkemede görülüp, sonuçlandırılmasıdır....
nin de sonradan temyiz isteğinden feragat ettiğini bildirmesi üzerine, Mahkemenin 04.06.1992 günlü ek kararıyla temyiz isteğinin reddine ilişkin karar Dairece; " ...davacı ..., okuma-yazma bilmediğini, feragatin gerçek iradesini yansıtmadığını, hile ile alındığını belirterek verdiği temyiz dilekçesi ile gerek ek karar gerekse esas karar yönünden bozma isteğinde bulunmuştur. Hal böyle olunca, HMK'nın 311. maddesinin "İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." şeklindeki ikinci cümlesi gözetilerek davacının feragat dilekçesinin serbest irade ürünü olup olmadığı hususunun incelenebilmesi ve sonucuna göre bir karar verilebilmesi için hüküm bozulmalıdır." gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacı ...'...
Bası, İstanbul 1975, sahife: 479). 311. maddenin gerekçesi "feragate ilişkin irade beyanları, hata, hile veya ikrah sebeplerinden biriyle sakatlanmış ise beyanda bulunan taraf, borçlar hukuku kuralları çerçevesinde, iradeyi sakatlayan sebebi ispat etmek şartıyla, feragatin iptali için dava açabilir" şeklindedir. Bu açıklamalar, temyizden feragat için de geçerli olup, 17.03.2014 tarihli dilekçede, irade bozukluğu hallerinden herhangi birinin varlığı da ileri sürülmemiştir. Bu nedenlerle, her ne kadar davacı vekilinin vekaletnamesinde temyizden feragat yetkisi bulunmamakta ise de, davacı asıl Belediye Başkanlığı adına 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 40/2. maddesi uyarınca başkanın yetkilerini haiz olan Belediye Başkan vekilinin usulüne uygun olarak yaptığı temyiz isteminden feragatı dikkate alınarak, temyiz isteminin feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....
DANIŞTAY SAVCISI …'IN DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi ile göndermede bulunulan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun; "Davadan feragat" başlıklı 307. maddesinde; "Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir." hükmüne, "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesinin 1. fıkrasında; "Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır." hükmüne, "Feragat ve kabulün zamanı" başlıklı 310. maddesinde; "Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir." hükmüne, "Feragat ve kabulün sonuçları" başlıklı 311. maddesinde ise; "Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir." hükmüne yer verilmiştir....
Feragatin iptali davasının başka bir mahkemede açıldığı durumda ise, asıl davayla birleştirilerek görülmesi gerekmektedir. 9. Davanın feragat ile sona ermesinden sonra davacı yapılan feragatin irade fesadı nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek ikinci bir dava açarsa; bu ikinci davada ilk davadaki kesin hükme dayanılamaz (Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Hukuk Mahkemeleri Kanunu Şerhi, 2. Baskı, Ankara, 2013 s.1379). HMK'nın 311. maddesi 2.cümlesi uyarınca davadan feragat, irade fesatı hallerinin varlığı altında yapılmışsa ve mahkeme bu yönde karar vermişse, davadan feragatin iptali istenebilir. Feragate ve kabule ilişkin irade beyanları, hata, hile veya ikrah sebeplerinden biriyle sakatlanmış ise beyanda bulunan taraf, borçlar hukuku kuralları çerçevesinde, iradeyi sakatlayan sebebi ispat etmek şartıyla, feragat ve kabulün iptali için dava açabilir (HMK m.311, c.2 gerekçesi)....
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3.Hukuk Dairesi tarafından 22.09.2020 tarihinde ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş olup işbu karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. Feragat, 6100 sayılı HMK’nın 311. madde hükmü uyarınca, kesin hüküm sonuçlarını doğurduğu gibi, aynı Kanun`un 309/2. maddesi uyarınca karşı tarafın kabulüne de bağlı bulunmamaktadır. Feragatın hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değil ise de, irade bozukluğu hallerinden feragatin iptali istenilebilir. Davacı vekilinin 15.11.2019 tarihli dilekçesinde irade bozukluğu hallerinden birisinin bulunduğu ileri sürüldüğünden ve bu iddia henüz karar verilmeden de ileri sürülmüş olduğundan bu iddianın da değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekirken bu hususu dikkate alınmadan mevcut şekilde karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir....
(IV)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “ hükmü yer almaktadır. 310. maddede , “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir” denilmiş olup, 311. madde ise, “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” denilmektedir....