Şti firmasının borçlarına, ipotek tutarları kadar davacı T1 kefil olup olmadığının somut olaya uygun kararlar çerçevesinde hukuken incelenip değerlendirilmesi gerektiğini, davacı bir haftalık kesin süre içerisinde ıslah dilekçesini mahkemeye vermediği halde, ayrıca taraflarınca davacının ıslah dilekçesi ile iddiasının genişletmesine ve değiştirmesine muvafakatleri olmadığı halde mahkemenin bu ıslah dilekçesine itibar ederek, ipoteklerin fekkine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, usul ve yasaya aykırı olarak davanın kabülü ile davacının şahsi kefaleti ile davalıya borçlu olmadığının tespiti ile konya tapu müdürlüğü'nün 16.08.2012 tarihli 28050 yevmiye no.lu ve 17.08.2012 tarihli ve 28200 yevmiye no.lu ipoteklerin fekki yönündeki kararın kaldırılmasına, karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....
Mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durdurur, daha önce yapılmış olan hacizlerin kaldırılmasını sağlamaz. Somut olayda, alacaklının talebi ile 31.10.2014 tarihinde borçlunun araçlarına ve banka hesaplarına haciz işlemi yapıldıktan sonra teminatın kabulüne dair kararın alınması üzerine 11.11.2014 tarihinde 60 günlük mehil vesikası verilmiş ve borçlu vekilince aynı tarihte hacizlerin de fekki talep edilmiştir. Bu durumda haciz tarihi, itirazın iptaline dair verilen karardan sonra, ancak mehil vesikası verilmesinden öncedir. Her ne kadar şikayet tarihinde borçlu Yargıtay'ın ilgili dairesinden tehiri icraya dair karar getirememiş ise de, yukarıda izah edildiği üzere tehiri icra kararı alınmış olsa bile bu karar takibi olduğu yerde durdurur, karardan önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmaz....
tapusunun iptaline ve davacı T1 adına tesciline, diğer davalılar adına kayıtlı tapu takyidatında bulunan kamu haczi, icrai haciz ve ipoteklerinin fekkine, yargılama giderlerinin, tapuda devir teslim masraflarının ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ye satışını vaad ettikleri taşınmaz hisselerine ilişkin satış vaadi sözleşmelerinin taraflarına 02.01.2008 ve 03.04.2008 tarihli temlik sözleşmeleri ile temlik edilip temlik bedellerinin ödendiğini, ancak taşınmazların tapu kayıtlarına, satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra konulan 14.04.2006 tarihli hacizler sebebiyle, taşınmazları adına tescil ettiremediğini ileri sürerek yasaya aykırı konulan hacizlerin fekki istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Şikayetçinin, ... 1....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2014/249 Esas sayılı iflasın ertelenmesi davasında verilen 02.07.2014 tarihli ihtiyati tedbir kararı ile borçlu şirketler hakkında "açılmış ve açılacak tüm icra takiplerinin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasına", aynı mahkemenin 24.07.2014 tarihli ara kararı ile de; "02.07.2014 tarihli karardaki açılmış açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, açılmış ve açılacak olan ihtiyati haciz kararlarının infazının durdurulmasına, ihtiyati haciz kararlarının kaldırılması talebinin reddine" karar verildiği, borçlu tarafından anılan tedbir kararı dosyaya sunularak tüm hacizlerin kaldırılmasının istendiği, talep üzerine icra müdürlüğü tarafından borçlu hakkında gerçekleştirilen ihtiyati hacizlerin kaldırıldığı, sonrasında alacaklı tarafın hacizlerin fekkedilemeyeceği yönünde icra müdürlüğüne yaptığı başvurunun ise kabul edilerek ve hacizlerin kaldırılmasına yönelik 24.07.2014 tarihli karardan dönülerek, ilk haciz tarihi muhafaza edilmek üzere...
Tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında 05.10.2018 tarihinde 313 ada 10 parselde A blok 1. kat ...numaralı dairenin satış bedeli peşin ödenerek daire satımına dair protokol imzalandığını, dairenin müvekkiline teslim edilmediğini, haricen öğrendiklerine göre daireyi başkasına sattığını ve daire üzerinde ipotek ve hacizlerin olduğunu, ileri sürerek taşınmazın sözleşmede belirtildiği şekilde ve kayıtlarındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki ile müvekkili adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....
Kat 8 numaralı dairenin satış bedeli peşin ödenerek daire satımına dair protokol imzalandığını, dairenin müvekkiline teslim edilmediğini, haricen öğrendiklerine göre daireyi başkasına sattığını ve daire üzerinde ipotek ve hacizlerin olduğunu ileri sürerek taşınmazın sözleşmede belirtildiği şekilde ve kayıtlarındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki ile müvekkili adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı vekili müvekkili ile davalı arasında 05/10/2018 tarihinde 313 ada 10 parselde A blok zemin kat Daire No:2 numaralı dairenin satış bedeli peşin ödenerek daire satımına dair protokol imzalandığını, dairenin müvekkiline teslim edilmediğini, haricen öğrendiklerine göre daireyi başkasına sattığını ve daire üzerinde ipotek ve hacizlerin olduğunu ileri sürerek, taşınmazın sözleşmede belirtildiği şekilde ve kayıtlarındaki her türlü ipotek, rehin ve hacizlerin fekki ile müvekkili adına tescil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı cevap dilekçesi sunmamıştır. III....