Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, dava konusu 448 parsel üzerine konulan ipotekten dolayı hakkında yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekki isteminde bulunmuştur. Mahkemece; ipoteğin temelini oluşturan alacağın gerçekte olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne, ... İcra Müdürlüğünün 2009/3893 Esas sayılı takibe dayanak ipotekten dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin fekkine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. İpotek, halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla birlikte doğması kesin veya olası bulunan herhangi bir alacak için kurulabilir (TMK.m.881). Mevcut alacakları teminat altına almak için kurulan ipotek, anapara ipoteğidir. İlerde doğacak veya doğması muhtemel alacaklar için kurulacak ipotek ise üst sınır (azami meblağ) ipoteğidir....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Konut Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali İle Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, İpoteklerden Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin Ve Hacizlerin Fekki KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket Garanti Koza ile müvekkili arasında akdedilen 10/01/2013 tarihli konut satım sözleşmeleri kapsamında İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Kapadık Köyü Mevkii, 382 ada, 43 parsel, Sedef (D) blok, 25....
nin temyiz istemi taraf sıfatı yokluğu nedeniyle red olunmuş, ek karar temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece hüküm taraflara yönelik olarak verilir ve taraflar yönünden bağlayıcı niteliktedir. Dava da taraf olmayanlar yönünden bu kişilerin haklarını etkileyecek şekilde karar verilemez( HMK m. 297 ). Somut olayda mahkeme üzerinde ipotek ve haciz yükümlülüğü bulunan taşınmazların tapusunun iptaline ve davacı adına “bütün haciz ve ipoteklerden ari olmak üzere” tesciline karar vermiş, dava da taraf olmayan ipotek alacaklısı ve haciz alacaklısının haklarını ortadan kaldırmıştır. Üçüncü kişiler davada taraf olmasalar dahi haklarını etkileyecek şekilde verilen hükmü savunma hakkının kısıtlanması nedeniyle her zaman temyiz edebilirler. Mahkemece ... Ltd.Şti.'nin bu yöndeki temyiz isteğinin reddine karar verilmesi doğru olmamış, 01.12.2015 tarihli ek kararın kaldırılması gerekmiştir. 2-Dava dışı ... Ltd.Şti.ile ......
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişkinin gerçekleşmediğini ve müvekkilinin davacıya borcu bulunmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise ipotek nedeniyle müvekkilinin davacıya borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, ipotek tesisinden sonra yanlar arasında ticari ilişki gerçekleşmediği ve buna bağlı olarak davacının davalıya borçlu olmadığı gerekçesiyle davanın reddine, karşı davanın kabulüyle dayanağı bulunmayan ipoteğin kaldırılmasına ve ipotek nedeniyle davalının davacıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davacı- karşı davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Bankası lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi vs. uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından borçlu ile ilgili olarak bankaya tevdi edilmiş/edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü bankaya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi vs. teminatı olarak ipoteklerin tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı bankaların yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği, her ne kadar ilk derece mahkemesince, ipoteğin ziraat kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senetleri incelendiğinde ipoteğin ziraat kredisine özgülenmediği, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı, o halde, şikayete konu taşınmazlar üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, haczedilmezlik şikayetinden vazgeçilmiş sayılacağından...
Arasında imzalanmış olan konut finansmanı kredi sözleşmesi ile anılan sözleşmede ileride yapılacak değişiklikler ile yine ipotek veren ile ipotek alan arasında imzalanacak kredi sözleşmesi tahtındaki yükümlülüklerden, kefaletinden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden ...doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere 65.000,00 TL bedelle tespit edildiği ve ipotek akdinde yer alan kayıtlar nedeniyle ipoteğin, davacının kullandığı ve kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiği ve zorunlu ipotek olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda ipotek konusu borcun haciz tarihi olan 23/07/2019 tarihinden önce ödenip ödenmediğinin tespiti zorunludur....
İlk derece mahkemesinin karar gerekçesinde belirtildiği üzere, taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotek alacaklılarının davalı olarak gösterildiği ve ipotek ile hacizlere konu alacaklar üzerinden harç yatırılmak suretiyle açılmış bir dava bulunmamaktadır. Ayrıca ipotek ve hacizlerin kaldırılması talebinin, iş bu sözleşmenin feshi ve tapunun iptaline ilişkin davanın sonucuna göre ayrı bir uyuşmazlık konusu olacağı, bu davanın sonucuna göre bu talep hakkında karar verilebileceği nazara alındığında, mevcut delillerin takdirinin ve kararın dayandığı gerekçenin usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla, yazılı şekilde verilen karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK'nın 353/1- b-1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere; Ereğli(Konya) 1....
İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada (birleşen davada) davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Sıfatıyla) 2019/348 Esas ve 2020/263 Karar sayılı dosyasında taşınmazdaki ipotek ve hacizlerin fekkine karar verildiği, kararlar arasında farklılık olmasının Anayasa'nın eşitlik ilkesine ve hukuki güvenlik ilkesine aykırı olduğunu, 2. Gerekçeli kararda ipotek, rehin ve hacizlerin kaldırılması için davalıdan alacaklı olanların dosyaya eklenip genel mahkemede dava açılmasının gerektiği belirtilmişse de bu durumun hukuka aykırı olduğunu, borçludan alacaklı olanların tespiti için süre verilmesi gerektiği ve ilgili kişilerin borcunun satış sözleşmesinden önce doğup doğmadığının tartışılıp buna ilişkin karar verilmesi gerektiğini, kaldı ki mevcut dosyada haciz dosyasının celbi ile satışın durdurulması için tedbir kararı alındığını, 3. Taşınmazın tapu kaydındaki müvekkile ait olmayan ipotek ve hacizlerden dolayı müvekkilin mülkiyet hakkının gasp edildiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....