Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez....
Meskenini kendi iradesiyle ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması hâlinde ise ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikâyetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Hukuk Genel Kurulunun 18.03.2015 tarihli ve 2013/12-1576 Esas, 2015/1045 Karar ile 29.05.2015 tarihli ve 2013/12-2169 Esas, 2015/1463 Karar sayılı kararlarında da benzer hususlar benimsenmiştir. 5. Borçlu ipotek tesisine rıza göstermiş olmakla taşınmazın satılmasını göze almış ve böylece meskeniyet iddiasından önceden vazgeçmiştir (Necmeddin M. Berkin, Tatbikatçılara İcra ve İflas Hukuku Rehberi, ..., 1980, s. 217). Borçlu, haczedilmez bir malını rehnetmek suretiyle haczedilmezlik imtiyazından feragat etmiş olmaktadır....
olarak devrederek yükümlülüğe girdiğini, davalı Finans kurumlarının taşınmazın üzerine ipotek koyarken projede yer alan bağımsız bölümlerin 3.kişilere satılmış veya satılmakta olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, yeterli araştırma ve özeni göstermediğini, davalı finans kurumlarının teminat karşılığı kredi vermek için sadece tapu kayıtları ile yetinmesinin mümkün olmadığı nedenleriyle, dava konusu İstanbul İli Esenyurt İlçesi Çınar Mah. 382 ada 43 parselde yer alan 1 blok zemin kat 91 nolu bağımsız bölümde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, davacı ... ile dava dışı ...’in, davalı ...O. tarafından devralınan ... Kiralama A.Ş. ile ... 3. Noterliği’nde 23.05.2006 tarihinde finansal kiralama sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşmeye dava dışı ...'e kefil olan ... A.Ş. yararına maliki oldukları 4268 parsel sayılı taşınmazda ipotek tesis edildiğini, ipotekle temin edilen borcun ödendiğini, ipoteğin kaldırılması gerektiği halde kaldırılmadığını, bu sırada davalılar ... ve ... Finansal Kiralama A.O. tarafından ... A.Ş. aleyhine yapılan icra takipleri sonucu ipotek alacağına haciz konulduğunu, ipotek borcunun ödendiğini ileri sürerek, ipoteğin ve ipotek üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir....
Bankası A.Ş. lehine her türlü sözleşmelerden, sebepsiz zenginleşmeden, haksız fiil ve diğer her türlü sebeplerden doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 08.10.2010 tarihli 2. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı T.... Bankası A.Ş.'nin 14.10.2020 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır....
Davacı, 431 ada 238 parsel, A blok, zemin kat, 3 no’lu bağımsız bölümün tapu kaydında davalı yararına hile ile ipotek tesis edildiğini ileri sürerek tesis edilen ipotekten dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ipoteğin terkinini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması ) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile asıl borçlu Akbel Süt ve Süt Ürünleri San.Tic.Aş. arasında 01.02.2013 tarihli ve 950.000,00 TL bedelli genel kredi sözleşmesi imzalandığını ve sözleşme kapsamında kullandırılan taksitli ticari kredi borcuna karşılık davacılara ait taşınmazlar üzerine 13.02.2013 tarihinde 1.000.000,00 TL limiti ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmesi nedeniyle müvekkillerinin ipoteklerden kaynaklanan sorumluluğunun sona ermesine rağmen davalı bankaca ipoteklerin fek edilmediğini, anılan kredinin bankanın Küçükçekmece İmsan şubesinden kullanıldığını, ancak kredi müşterisinin davalı bankanın Ereğli Şubesinden 2015 yılında yeniden kredi başvurusunda bulunduğunu ve bankaca davacıların bilgisi ve izni olmaksızın yeniden krediler kullandırıldığını, izinsiz şekilde kredi limitlerin yükseltildiğini, sonradan kullandırılan bu kredilerde davcıların teminat veren konumunda olmadıklarını, müvekkillerinin...
Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine 02.07.2014 tarihinde haciz uygulandığı haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi ... lehine 05.03.2012 tarihli 1. derece 4985 yevmiye numarası ile ipotek tesis edilmiş olup, 05.03.2015 tarih ve 4985 yevmiye numaralı ipotek resmi senedinden ipoteğin Tüketici Kredisine istinaden konulmuş olduğu görülmüştür. Taşınmazın tapu kaydındaki bu ipotek zorunlu ipoteklerden değildir. Haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borç ödenmemiş ise bu ipotek meskeniyet iddiasına engel olur ve borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılır....
yeni kredi sonrası asıl borçlu şirketin borçlarından dolayı davacılar hakkında İstanbul ...İcra Müdürlüğü'nün ......
İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlular vekili istinaf dilekçesinde; menfi tespit davası ile borçlu olmadıklarına karar verilmesi üzerine müdürlükten takibin durdurulması ve hacizlerin fekkine karar verilmesini talep ettiklerini, müdürlüğün takibi durdurduğunu fakat hacizleri kaldırmadığını, müvekkillerin pek çok taşınır, taşınmaz malına ve banka hesaplarına haciz konulduğunu, konulan hacizlerin taşkın haciz niteliğinde olduğunu iddia etmiştir. C....