Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in davada taraf olmamasına ve anılan kişi yönünden ipotek teminatı devam etmesine göre davacılar vekilinin aşağıdaki bent dışındaki yerinde görülmeyen öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, davacı asıl borçlu ... Banyo Mutfak Aksesuar Ltd Şti'nin davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti ile diğer davacı ... tarafından diğer davacı asıl borçlu şirket lehine davalı şirkete olan borçlarının teminatı olarak verilen ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığı tespit edilmiş ve bu husus temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Bu durumda mahkemece, davacı ... tarafından davacı asıl borçlu ......

    Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki "aile" terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tesbit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkili ... ile davalı arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca ...'ın maliki olduğu taşınmaz üzerine ipotek konulduğunu, daha sonra ...'ın 1/3'er hisseyi diğer davalılara devrettiğini, bayilik sözleşmesinin cari hesaptan kaynaklanan bir borç olmaması nedeniyle kendiliğinden sona erdiğini belirterek müvekkili ...'ın davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın ipoteğin fekki ile borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, dava konusu ipotekli taşınmazın ....'...

        İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Elbette cebri icra ile ilgili olarak temel yasa niteliğindeki İİK menfi tesbit davalarında icranın durdurulmasını özel koşullara bağlamıştır. Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması, kira alacağı istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....

        Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirlenir. Buradaki “aile” terimi, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsar. İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmeli ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılmalı, kalanı alacaklıya ödenmelidir. Bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerler, maddede öngörülen amaca aykırıdır. Borçlunun görev ve sıfatı, kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmez....

          Meskenini kendi iradesiyle ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir. Ancak, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması hâlinde ise ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikâyetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikâyetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Hukuk Genel Kurulunun 18.03.2015 tarihli ve 2013/12-1576 Esas, 2015/1045 Karar ile 29.05.2015 tarihli ve 2013/12-2169 Esas, 2015/1463 Karar sayılı kararlarında da benzer hususlar benimsenmiştir. 5. Borçlu ipotek tesisine rıza göstermiş olmakla taşınmazın satılmasını göze almış ve böylece meskeniyet iddiasından önceden vazgeçmiştir (Necmeddin M. Berkin, Tatbikatçılara İcra ve İflas Hukuku Rehberi, ..., 1980, s. 217). Borçlu, haczedilmez bir malını rehnetmek suretiyle haczedilmezlik imtiyazından feragat etmiş olmaktadır....

            İpotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olduğu, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin, hacizlerin takyidatların tüm fer'ileri ile birlikte fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.08.2012 gününde verilen dilekçe ile borçlu olmadığının tespiti, ipoteğin kaldırılması ve kötü niyet tazminatı istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne, borçlu olmadığının tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına dair verilen 06.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 24.11.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

              olarak devrederek yükümlülüğe girdiğini, davalı Finans kurumlarının taşınmazın üzerine ipotek koyarken projede yer alan bağımsız bölümlerin 3.kişilere satılmış veya satılmakta olduğunu bilebilecek durumda olduğunu, yeterli araştırma ve özeni göstermediğini, davalı finans kurumlarının teminat karşılığı kredi vermek için sadece tapu kayıtları ile yetinmesinin mümkün olmadığı nedenleriyle, dava konusu İstanbul İli Esenyurt İlçesi Çınar Mah. 382 ada 43 parselde yer alan 1 blok zemin kat 91 nolu bağımsız bölümde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkil’in borçlu olmadığının tespiti ile dava konusu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Bankası A.Ş. lehine her türlü sözleşmelerden, sebepsiz zenginleşmeden, haksız fiil ve diğer her türlü sebeplerden doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak 08.10.2010 tarihli 2. derece ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı T.... Bankası A.Ş.'nin 14.10.2020 tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür. Her ne kadar ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesince, ipoteğin konut kredisi nedeni ile kurulduğu ve zorunlu ipoteklerden olduğu değerlendirilmiş ise de; ipotek resmi senedi incelendiğinde ipoteğin konut kredisine özgülenmediği ve üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı anlaşılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu