(Ortadoğu)'ya kayıtsız şartsız 455.000,00- TL borçlu olduğumu, bu borcu satış vaadi sözleşmesinde belirtilen ödeme planı çerçevesinde ödeyeceğimi, bu nedenle borcun güvencesi olarak maliki bulunduğum ve aşağıda tapu kaydı yazılı gayrimenkulümü kanuni dereceden serbest dereceden istifade etmek kaydıyla faizsiz ve fekki Ortadoğu tarafından bildirilinceye kadar hüküm ifade etmek üzere ipotek ettim" hükmünün yer aldığı, tapu kaydında ipotek kısımda adı geçen QNB Finansbank'a kredinin zorunlu yahut ihtiyari ipotek olup olmadığı ve ipotek borcunun devam edip etmediğinin sorulması için müzekkere yazıldığı, banka tarafından verilen 01/02/2022 tarihli cevapta şikayete konu taşınmaz üzerindeki banka ipoteğin devam ettiği, kullanılan ve kullanılacak kredilerin teminatı olarak ipotek verildiğinin bildirildiği görülmüştür....
İcra Hukuk Mahkemesinin 11/11/2014 tarih, 2014/917 Esas, 2014/1223 Karar sayılı kararı ile ipotek veren üçüncü kişiye ihtarın ipotek adresi dışında bir adrese gönderildiği ve iade geldiği, bu nedenle muaceliyet şartı oluşmadığı, icra emrinin gönderilemeyeceği gerekçesi ile şikayetçi üçüncü kişi yönünden takibin iptaline karar verildiği, bu kararın 2015 tarihinde kesinleştiği, bunun üzerine takip alacaklısının 31/03/2015 tarihinde aynı ipotek ve kredi sözleşmesi ve ihtarına dayalı olarak kredi borçlusu ve ipotek veren hakkında yeniden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi başlattığı ve önceki takiple birleştirilmesini talep ettiği, 21/01/2016 tarihinde icra müdürünün takipleri birleştirip eski takip dosyası üzerinden icra işlemlerinin yürütülmesine karar verdiği görülmektedir....
Davalı vekili, ipotek tesisinin hukuka uygun şekilde yapıldığını, davacı maliklerin ipotek tesisine ilişkin dava dışı ...'...
İpotek alacaklısının, satışın, ipotek bedelinden daha aşağıya yapılmasına muvafakat etmesi halinde ihalenin, rüçhanlı alacak olan ipotek alacağının altında bir bedelle yapılması mümkündür. İhale bedelinin, İİK.'nun 129. maddesinde öngörülen kriterlere uygun olmaması ise, tek başına ihalenin feshi sebebi olup; mahkemece re’sen nazara alınmalıdır. Somut olayda, şikayete konu, 3519 parsel 6 nolu bağımsız bölüm üzerinde, haciz tarihinden önce, Akbank lehine ipotek tesis edilmiş olduğu görülmektedir. Bu durumda, icra müdürlüğünce, ipoteğin devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı ipotek alacaklısından sorulup tespit edilmeksizin taşınmazın satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, ipotek alacaklısının, ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır....
Bütün bu açıklamaların sonucunda mahkemece yapılması gereken iş; İpotek, azami meblağ (üst sınır) ipoteğine ilişkin bulunduğundan, taraflardan alacaklının ipotek borçlusu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıp yapmadığını sorup saptamak, icra takibi varsa bu dosyayı getirtmek, resmi akit tablosundaki sözleşme hükmünü gözetilmek suretiyle alacaklının ipotekle teminat altına alınan anapara alacağını taraflardan delillerini isteyip toplayarak bulmak, anapara dışında istenebilecek gecikme faizi ile icra takibi yapılmışsa takip giderlerini gerek duyulursa bilirkişiye hesaplatmak, bunların toplamını ipotek akit tablosunda gösterilen limiti aşmamak koşuluyla alacaklıya ödenmek üzere davacıya depo ettirmek, eksiksiz depo edilirse ipotek şerhini terkin etmek, kısmen ödeme yapılırsa davanın reddine karar verilmekle beraber ödenen bölümü kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesine karar vermek olmalıdır....
Çünkü, alacak esasen 16.01.2001 günlü ipotek akdi ile güvence altına alınmıştır. Başka bir anlatımla esasen ipotek ile güvence altına alınmış alacak için davacı bankanın temlik işlemi sebebiyle ayrıca ipotek tesisi istemesinde hukuki yararı yoktur. Bu nedenle davacı bankanın ipotek tesisine ilişkin isteminin hukuki yarar yokluğu sebebiyle reddi gerekirken, istem hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır. Kabule göre de; Hükmün HUMK.nun 388. ve 389.maddelerinde gösterilen biçime uygun kurulması gerekir. Aksi halde taraflar aynı dava sebebiyle yeni bazı uyuşmazlıklar içine itilir. Somut olayda her ne kadar “… ipotek alacağının ilgili tapuya …” tesciline karar verilmiş ise de, ipoteğin hangi taşınmaz kaydına işleneceği karar yerinde gösterilmemiştir. Böylece yukarıda belirtilen yasa kurallarına aykırı şekilde hüküm kurulması da doğru görülmemiştir....
Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 25.12.2006 tarihli ve 16618 yevmiye no'lu resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 100.000,00 TL bedelle tesis edildiği görülmektedir. Davalı idare tarafından lehine ipotek tesis edilen davacı şirket vekilinin fek yetkisi bulunmayan vekaletnamesine dayanılarak ipotek terkin edilmiş, ipoteğin yeniden konulması için davacı şirket vekili tarafından 100.000,00 TL dava değeri gösterilip harcı yatırılmak suretiyle eldeki dava açılmıştır....
Davacı ... kayyımı vekili, 7573 ada 16 parsel sayılı taşınmazda ipotek borçlusu gözüken ... mirasçıları tarafından gaip ... oğlu ...’in ipotek alacaklarının yasal faizi ile ödendiğinden, ipoteğin kaldırılması için tapu müdürlüğüne başvurulduğu, tapu müdürlüğü tarafından söz konusu ipoteğin mahkeme kararı ile kaldırılması gerektiği gerekçesi ile talebin reddedildiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, tapu kaydındaki ipotek bedelini ödediklerini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemişlerdir. Mahkemece, davacının davasının, HMK'nin 114/1-h maddesi gereğince, "davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması" dava şartının mevcut olmaması nedeniyle HMK'nin 115/1-2 maddesi gereğince, usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı ...kayyımı vekili temyiz etmiştir. Bilindiği üzere ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Dolayısıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takipte, asıl borçlu takipte gösterilip, ipotek veren gösterilmemiş ya da ipotek verene takip yöneltilip asıl borçlu hakkında takip yapılmamış ise bu durum kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından HMK.nun 124/3.maddesi uygulaması ile anılan kişi sonradan takibe dahil edilmek suretiyle eksiklik giderilebilir. İcra takibinin dayanağı olan 26.03.2007 tarih ve 5150 yevmiye numaralı ipotek akit tablosuna göre ...A.Ş.'nin ... A.Ş 'ne kredi borçlarına teminatı teşkil etmek üzere üçüncü kişi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiği, 30.01.2012 tarihinde taşınmazın ipotekle yükümlü olarak üçüncü kişi ....Ltd.Şti tarafından satın alındığı, Takibe dayanak 13.12.2006 tarih ve 18583 yevmiye numaralı ipotek akit tablosuna göre ... A.Ş.'...
Halk Bankası A.Ş. lehine ipotek kaydı bulunduğu görüldüğünden, anılan ipoteğe ilişkin ipotek akit tablosunun onaylı örneğinin ilgili tapu müdürlüğünden, 2-Aynı taşınmazın ipotek borcuna ilişkin olarak alınan kredi nedeniyle düzenlenen kredi sözleşmelerinin onaylı örneklerinin temini ile ipoteğin hangi nedenle konulduğunun (zorunlu ipotek olup olmadığı) ve ipotek borcunun haciz tarihi olan 30.12.2015 tarihinden önce tamamen ödenip ödenmediğinin T. Halk Bankası A.Ş.'nin ilgili şubesinden sorularak alınacak cevabın fiziki olarak tarafımıza gönderilmek üzere dosyanın mahaline GERİ ÇEVRİLMESİNE, 17/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....