Somut olayda, davacı icra hukuku ilkelerine göre ihalenin feshi v.b. hukuki yollara başvurmamış ise de, takip konusu alacağın dayanağı olan kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürmüş ve senetle ilgili yapmış olduğu şikayet sonucunda davalı ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2015/139 Esas sayılı dosyası ile açılan ceza davasının soruşturma aşamasında, ... ... Polis Laboratuvarı tarafından düzenlenen 31/12/2014 tarihli uzmanlık raporunda, bahse konu senet üzerindeki borçlu imzalarının ...'un eli ürünü olmadığı belirlenmiştir. Bu durumda, takibin dayanağı olan kambiyo senedi ile ilgili davacının borcunun bulunmadığı anlaşıldığına göre menfi tespit isteğinin kabulü gerekmektedir. Öte yandan takibin dayanağı olan kambiyo senedi ile ilgili maddi hukuk yönünden borcun bulunmadığının tespiti halinde cebri ihalenin dayanağı ortadan kalkacağı için ihale alıcısı olan ilk el davalı ...'e yapılan tescil yolsuz hale gelecektir....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak takibe dayanak kambiyo senedindeki imzanın sahte olduğunu müvekkilinin böyle bir bono imzalamadığını belirterek borçlu olmadığının tespiti ile takibin durdurulmasına, %20'den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkili aleyhine açılan yasal süresinde imza itirazında bulunulmadığından açılan davanın kötü niyetli olduğunu, takibe dayanak senedin araç kirası kapsamında teminat olarak davacıdan alındığını, davacının kazaya karışması neticesinde hasarın tazmini için işbu teminat senedinin icraya konulduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK'nın 72. maddesi gereğince kambiyo senedindeki imza sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....
İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını ancak takibe dayanak kambiyo senedindeki imzanın sahte olduğunu müvekkilinin böyle bir bono imzalamadığını belirterek borçlu olmadığının tespiti ile takibin durdurulmasına, %20'den az olmamak üzere tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkili aleyhine açılan yasal süresinde imza itirazında bulunulmadığından açılan davanın kötü niyetli olduğunu, takibe dayanak senedin araç kirası kapsamında teminat olarak davacıdan alındığını, davacının kazaya karışması neticesinde hasarın tazmini için işbu teminat senedinin icraya konulduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE: Dava hukuksal niteliği itibariyle, İİK'nın 72. maddesi gereğince kambiyo senedindeki imza sahteliği iddiasına dayalı menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekki istemlerine ilişkin olup, uyuşmazlığın davacının ipotekten doğan borcunun bulunup bulunmadığı, imzalı belgelerdeki imzanın davacıya ait olup olmadığı, dava dışı üçüncü kişi tarafından kullanılan kredi için kefil olma veya ipotek verme iradesi bulunup bulunmadığı veya fesada uğratılıp uğratılmadığı hususlarında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun (2004 sayılı Kanun) 72'nci maddesi. 3....
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre,davacının sahteliğinin tespitini talep ve dava etmiş olduğu 06/12/2001 tarihli belgedeki imzanın kendisine ait olduğunun ...Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki yapılan yargılama esnasında aldırılan Adli Tıp Kurumu... Dairesi'nin 04/08/2003 tarihli raporu ile belirlendiği, kaldı ki bu hususun dava dilekçesindeki açıklamalardan anlaşılacağı üzere davacının da kabulünde olup, davacı tarafından boşa atmış olduğu imzaların sonradan kağıtların üzerinin doldurulduğu yönündeki açıklamalarından da anlaşılmakta olduğu, dava dilekçesinde başkaca söz konusu belgenin hata, hile vs. hukuksal nedenlere dayalı olarak düzenlendiği hususunun da iddia edilmediğinin anlaşılması karşısında söz konusu 06/12/2001 tarihli taraflar arasındaki hisse devrine ilişkin sözleşmenin sahteliğinin tespiti davasının yerinde görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı , davacı vekili temyiz etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının davacıya ait bir belgeden temin ettiği imzanın üzerini sahte olarak doldurup, gerçek olmayan borç senedi oluşturarak davacı aleyhine icra takibine başladığını belirterek, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile icraya konu borç senedinin ve icra takibinin iptaline, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının davalıdan aldığı borç para karşılığı davaya konu belgeyi imzalayarak verdiğini bildirerek, davanın reddini istemiştir....
Davalı banka vekili süresinde sunduğu 20/12/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı bankanın davacı kadından, ipotek işlemine rıza gösterdiğini belgeleyen muvafakatname aldığını, kadının imzanın kendisine ait olmadığına yönelik iddiası yönünden imzanın geçerliliğini ispat yükünün tapu müdürlüğünde olduğunu, davaya konu taşınmazın ipotek tarihi itibariyle %81 seviyesinde kullanıldığını, konutun iskan / kullanım izninin bulunmadığını, bu nitelikteki bir taşınmaza elektrik, su, kanalizasyon hizmetlerinin verilemeyeceğini, bu haliyle taşınmazın aile konutu niteliğinde kabul edilemeyeceğini, ipotek tarihinden dava tarihine kadar üç yıllık bir geçtiğini ve ipotek lehdarı firmanın borçlarını ödeyemez hale gelmesi üzerine eldeki davanın açılmasının Türk Medeni Kanunu'nun 2. maddesine aykırı olduğunu, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu belirterek iş bölümü itirazında bulunmuş, davanın reddini savunmuş, Polatlı Tapu Müdürlüğüne ihbarda bulunulmasını talep etmiştir....
olan şirkete kayyım tayinine, genel kurul kararların yürürlüğünün durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada pay devri belgesinin, sahte imza ile oluşturulduğu ileri sürerek 27/03/2008 tarihli genel kurulun ve alınan kararların yoklukla malul olduğunun tespiti ve tesciline, 20/03/2008 tarihli sahte pay devrindeki imzanın davacıya ait olmadığının tespiti ile iptaline, davacının ortaklığının devam ettiğinin tespiti ve ticaret sicilinde tescili ve ilanına, şirket idaresinin kayyım heyetine tevdiine, tedbiren kayyım atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İlk Derece Mahkemesince, davacının 05/12/2014 tarihli 20377 yevmiye numaralı Tapu Müdürlüğünde resmi senet ile taşınmazını ipotek verdiği, resmi merci önünde hazırlanan ipotek senedindeki taahhüdünün kendisini bağlayıcı nitelikte olduğu, bu nedenle imza inceleme talebinin reddine karar vermek gerektiği, ayrıca dava konusu yerin tapu kaydında aile konutu olduğuna ilişkin herhangi bir belirtmenin olmadığı, resmi ipotek senedinin sözleşme şartlarına göre davacının dava dışı kredi borçlusu ...'nın davalı bankaya kredi borçlarını ödediği iddiasının ve davacının ipoteklerden borçlu olmadığının tespiti talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından istinaf edilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince, davacı 02/02/2011 tarihinde limit artırımı belgesini imzaladığı ve 1918 ada 1 parselde bulunan 4 ve 6 nolu bağımsız bölümleri üzerine asıl kredi borçlusu ...'...
Genel kredi sözleşmesinin tarafı olan borçlular yönünden hesap kat ihtarının tebliğ edilmiş sayılması açısından İİK’nun 150/ı ve 68/b maddelerindeki hükümlerin uygulanması gerekirken, ipotek veren taşınmaz malikleri açısından ise İİK’nun 148/a maddesi geçerlidir. Takip dosyası ve dayanak belgeler incelendiğinde; ipotek veren taşınmaz maliki Ali Alper Dikici’nin ipotek resmi senedindeki adresinin “Aziziye Mah. Şair Nefi Sok. 7/9 Çankaya/Ankara” olduğu, hesap kat ihtarının yine bu adrese tebliğe çıkartıldığı, ipotek veren taşınmaz malikinin tanınmaması nedeni ile tebligatın iade edildiği, ipotek veren taşınmaz maliki Aybike Dikici’nin ipotek resmi senedindeki adresinin “Aziziye Mah. Şair Nefi Sok. 7/9 Çankaya/Ankara” olduğu, hesap kat ihtarının yine bu adrese tebliğe çıkartıldığı, ipotek veren taşınmaz malikinin tanınmaması nedeni ile tebligatın iade edildiği, ipotek veren taşınmaz maliki T2’ın ipotek resmi senedindeki adresinin “Piri Reis Mah. Süleyman Çelebi Cad....