Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tahsili amacı ile kefil hakkında yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin kredi sözleşmesinde kefil olmadığını, taşınmazını davacı banka lehine ipotek verdiğini, ipotek akit senedinde kefalet iradesinin bulunmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 09/05/2012 tarih 2012/566 E. 2012/7768 K. sayılı kararı ile ; “..Hukuk Muhakemeleri Kanununun m.297/l-c hükmüne göre mahkeme kararının "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri" içermesi gerekir....

    Uyuşmazlık, davacının dava tarihi itibarıyla davalıya genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı, borcun bulunması halinde miktarı, davacı tarafından kredi borcunun ödenip ödenmediği hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, ilk derece yargılama aşamasında ve istinaf aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile davacının dava tarihi itibarıyla 18/05/2005 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarları tespit edilmiştir. Davacı yan aşamalarda genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini ileri sürmüş ve borcun ödendiğine ilişkin bir kısım banka dekontlarını dosyaya ibraz etmiş ise de sunulan belgelerdeki ödemelerin banka kayıtlarında yer aldığı, yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davalının davacıdan dava tarihi itibarıyla alacaklı olduğu, borcun ödenmediği alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir....

      Uyuşmazlık, davacının dava tarihi itibarıyla davalıya genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunup bulunmadığı, borcun bulunması halinde miktarı, davacı tarafından kredi borcunun ödenip ödenmediği hususlarından kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazları incelendiğinde, ilk derece yargılama aşamasında ve istinaf aşamasında alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile davacının dava tarihi itibarıyla 18/05/2005 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borç miktarları tespit edilmiştir. Davacı yan aşamalarda genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğini ileri sürmüş ve borcun ödendiğine ilişkin bir kısım banka dekontlarını dosyaya ibraz etmiş ise de sunulan belgelerdeki ödemelerin banka kayıtlarında yer aldığı, yapılan ödemeler mahsup edildiğinde davalının davacıdan dava tarihi itibarıyla alacaklı olduğu, borcun ödenmediği alınan bilirkişi raporları ile tespit edilmiştir....

      DELİLLER : Tapu kaydı, resmi senet, ipotek akit tablosu, genel nakti ve gayrinakdi kredi sözleşmesi ve ekleri, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava; genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Dava dilekçesi içeriği, tapu kaydı, satış vaadi sözleşmesi ve ekleri ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile dava dışı Nissa İnşaat ...AŞ. Arasında dava konusu taşınmaza ilişkin 20/03/2019 tarihinde satış vaadi sözleşmesi akdedildiği, taşınmazın 05/04/2019 tarihinde satış edinme sebebine istinaden davacı adına tapuya kayıt ve tescil edildiği, taşınmazın tapu kaydında davalı bankanın alacaklı olduğu 03/02/2011 tesis tarihli 90.000.000,00 TL bedelli ipotek şerhi olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın dava tarihinden önce 05/04/2019 tarihinde davacı adına tapuda tescil edildiği dosya içerisinde mevcut tapu kaydı ile sabittir....

      UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut olayda genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle banka tarafından yapılan ilamsız takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı vekili cevap dilekçesinde mahkemenin görev ve yetkisine itiraz ettiği ve dava konusu kredi sözleşmesinin genel işlem koşularına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunduğu, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı vekilince istinafa başvurulduğu anlaşılmıştır....

        UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut olayda genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacak nedeniyle banka tarafından yapılan ilamsız takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı vekili cevap dilekçesinde mahkemenin görev ve yetkisine itiraz ettiği ve dava konusu kredi sözleşmesinin genel işlem koşularına aykırı olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunduğu, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verildiği, davalı vekilince istinafa başvurulduğu anlaşılmıştır....

        İpotek; halen mevcut veya henüz doğmamış olmakla birlikte ilerde doğması kuvvetli kişisel bir alacağı teminat altına alma amacı güden fer'i nitelikte sınırlı bir ayni haktır. Bu haliyle ipotek, teminat altına alınan alacağa bağlı bir hak olarak kendini gösterir. Kural olarak da ipotek, sözleşmeyle kurulur. İpotek sözleşmeyle kurulmuşsa, ipotek akdinin kapsamını sözleşmenin içeriği tayin eder. Taraflarca sözleşmede kararlaştırılan hükümlere, istisnalar hariç hâkimin müdahale yetkisi yoktur. Ancak kanun bazı alacak türleri için alacaklıya, tescilsiz hüküm ve sonuç meydana getiren rehin hakkı tanımıştır (TMK. m.865-867). Bazen de kanun bazı alacaklar için alacaklıya, tescille kurulabilen rehin hakkı tanımıştır. Bunlar kanundan doğrudan kaynaklanan tescilsiz rehinden farklı olarak, alacaklının talep etmesi halinde tescille hüküm ve sonuç meydana getiren rehinlerdir. Bunlara da kanundan kaynaklanan rehin hakları denir....

          Somut olayda davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının incelenmesinde dava konusu bağımsız bölümün davacı adına konut niteliğinde kayıtlı olduğu, davacı ile davalı Garanti Koza A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği sabittir. Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının istemi hakkında karar verilecektir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşlarının alacaklı, davalı Garanti Koza ...A.Ş.'nin borçlu olduğu ipotek şerhleri ile diğer davalıların alacaklı olduğu haciz şerhleri bulunduğu, ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusu ve haciz alacaklılarının davada davalı olarak taraf olduğu anlaşılmaktadır....

          DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 19/08/2021 KARAR TARİHİ : 30/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 26/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davaya konu mesken üzerinde ...’nın davalı bankanın Trabzon şubesi nezdinde kullanacağı nakdi ve gayrinakdi kredilere teminat teşkil etmek üzere 11/01/2017 tarihinde 350.000 tl ipotek tesis edildiğini, kredi lehtarının borçlarının diğer ipotek malikleri tarafından kendi ipotek bedelleri ile sınırlı olmak üzere ödendiğini, kalan bakiye nakdi ve gayrinakdi borcun diğer ipotek maliki .... nin gayrimenkul devri yaparak takas ile borcun tamamının ödendiğini, kredi lehtarının borcunun kalmadığını, 27/07/2021 tarihinde ipoteğin kaldırılması için ihtar çekilmiş ise de cevap verilmediği gibi ipoteğin de kaldırılmadığını, Davalı bankanın kredi lehtarına ait borcun...

            Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; dava konusu kredi sözleşmesinden dolayı bankaya ipotek gösterildiği, İİK'nın 45. maddesi gereğince rehinle teminat altına alınan alacak için genel haciz yoluyla takip yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin davalı şirkete yönelik temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, bankacılık sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin itirazın iptali istemidir. Davalı kefiller aleyhine TBK'nın 586. maddesi uyarınca borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehnini paraya çevirmeden takip yapılabilir....

              UYAP Entegrasyonu