Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge Adliye Mahkemesince, davacı banka ile dava dışı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde davalıların her hangi bir sıfatla imzalarının yer almadığı, davalıların ipotekli taşınmazı ipotek yükü ile birlikte dava dışı asıl borçludan satın almakla davacı bankanın ipoteğe ilişkin ayni hakkından sorumlu oldukları, dolayısıyla davalıların iyiniyetli üçüncü kişi oldukları ve ipotek senedinin tarafı olmadıkları itirazlarının isabetsiz olduğu, ipoteğin davacı bankanın tüm şubelerinin asıl borçlu şirketten olan alacağını teminat altına aldığı, ipotek senedinin 1. maddesine göre, herhangi bir kişi tarafından bankaya verilecek olan dava dışı asıl borçlunun borçlusu olduğu senetlerden doğan borcun da ipotek kapsamında olduğu, davacı bankanın dava konusu icra takip tarihi itibarıyla dava dışı asıl borçludan kredi sözleşmesinden kaynaklanan 2.240,00 TL nakit, talep gözetilerek 37.840,00 TL gayrı nakit alacağı ile keşideci olduğu çeklerden kaynaklanan 544.000,00 TL alacağı bulunduğu, tüm...

    Dava, davacı eski malikin ipotek tarihlerinden önceki doğmuş borçlar için ipotek ettirdiği gayrimenkulünün, ipotek tarihlerinden sonra doğmuş borçlar ve imzalanmış sözleşmeler için iradesinin hileyle fesada uğratılarak temlik edildiği iddiasıyla tazminat istemine ilişkindir. Davalı banka ile davalı......

      ın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı ve imzalayacağı kredi sözleşmelerinden kaynaklanacak tüm doğmuş ve doğacak borçlarını da kapsadığını, Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğunu, bu kararlardan da anlaşılacağı üzere ipoteğin kefaleti de kapsar ve ipotek sorumluluğu kefalet borcu ödenene kadar devam edeceğini, TBK 21. maddesinin İpotek Resmi Senetlerinde uygulanmasının hukuken mümkün olmadığını, ... tarafından söz konusu ipotek belgeleri imzalanırken iradesinin sakatlanmasının da söz konusu olmadığını, müvekkili Bankanın ipoteğinden sonra gelmek üzere yine gayrimenkulü üzerinde 2. derecede ayrı bir ipotek daha tesis ettirdiğini, bu nedenlerle genel işlem şartlarının varlığının kabulünün hukuken mümkün olmadığını, ...'...

        ASliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/222 Esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığı yargılama neticesinde 2015/145 Karar sayılı kararlar ile dava dışı alıcı Murat Çerkezgil adına olan tapu kaydıınn iptali ile cebri ihale öncesindeki gibi davalı T4 ve T3 adlarına tesciline karar verildiği bu kararın kesinleştiğini belirterek davanın kabulü ile fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile davaya konu taşınmazda davalılar hisseleri üzerindeki davacı lehdarı bulunduğu ipotek haklarının tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı T4 vekili cevap dilekçesinde; haksız ve kötüniyetli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı T4 vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dava, alacağın temliki suretiyle dava dışı bankadan temlik alınan ve davalılar ile dava dışı banka arasında yapılan genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipotek hakkının tescili isteğine ilişkindir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin izmir ili Narlıdere ilçesinde bulunan bir meskeni satın aldığını, müvekkilinin iş bu gayrimenkulü satın aldığında taşınmazın tapu kaydı üzerine davalı bankanın satıcı ile arasındaki kredi sözleşmesinden kaynaklanan ipotek şerhinin mevcut olduğunu, bu ipoteğin kaldırılması için müvekkilinin satıcı ile anlaşma yaptığını, satıcının bu anlaşmaya istinaden bankaya olan borcu ödediğini, ancak davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını, davalı bankanın bir alacağı varsa da bunu ödeyeceklerini belirterek tapu kaydındaki ipotek şerhinin ipotek borcunun ödenmesi sebebiyle kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu taşınmazın satışıyla ilgili müvekkiline bilgi verilmediğini, asıl borçlu şirket yetkilisinin taşınmazı 3. kişi ...'...

          Mahkemece, İİK'nın 257. maddesine göre ihtiyati haciz talebinde bulunulması için rehinle temin edilmemiş muaccel bir alacağın olması gerektiği, ihtiyati haciz isteyen bankanın asıl borçluya ait 6 adet taşınmaz üzerinde ipotek hakkının mevcut olduğu gerekçesiyle; ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı, ihtiyati haciz isteyen vekili temyiz etmiştir. Talep, tarımsal kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkin olup, mahkemece, alacağın ipotekle temin edildiği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava,konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile her türlü takyidattan (ipotek, haciz, şerh vs.) ari tescil, bu talebin kabul edilmemesi halinde sözleşmenin iptali ile taşınmazın güncel değerinin ve taşınmaza müvekkili tarafından yapılan masrafların tahsili, geç teslim nedeniyle kira kaybı alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda; davacı ile davalı T8 Koza ...AŞ.arasında dava konusu 409 bağımsız bölüm nolu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, taşınmazın davalı T8 Koza ..A.Ş.adına konut niteliği ile tapuda kayıtlı bulunduğu, taşınmazın tapu kaydında davalılar T6.ile T3'nin alacaklı, davalı T8 Koza A.Ş.nin borçlu olduğu, ipotek şerhleri ile dava dışı kişilerin alacaklı olduğu haciz şerhleri bulunduğu ipotek alacaklıları T6.ile T3nin davada davalı olarak taraf bulunduğu, haciz alacaklılarının davada taraf olmadığı anlaşılmaktadır....

            Dosya kapsamında genel kredi sözleşmesine ve dava konusu taşınmaz ipotek akit senetlerine rastlanılmamış ise de, davacı T1’e ait taşınmaz yönünden, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcunun kapatıldığından ipoteğin işlevsiz kaldığı ve aynı zamanda eşin rızası dışında aile konutu üzerine ipotek konulduğu, bu durumun TMK'nun 194.maddesine aykırı olduğu iddia edilerek bu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istenmiş olmasına göre, 4787 sayılı Kanunun 4.maddesi 4721 sayılı TMK'nun 2.kitabından 3.kısım hariç olmak üzere (TMK md. 118- 395) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağı hükme bağlandığından bu davacı hakkındaki davanın tefrik edilerek Aile Mahkemesi sıfatıyla görülmesi; diğer davacılar yönünden ise, dava konusu ipoteğin genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borcun teminatı olarak verildiğinin ileri sürülmüş olması karşısında, ipotekle teminat altına alınan borcun ticari nitelikteki kredi sözleşmesinden doğmuş olmasına göre, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi...

            Ltd. arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını,... ve ... tarafından kefil sıfatı ile sözleşmenin imzalandığını, davacının ise kredi teminatı olarak gayrimenkulü üzerinde banka lehine ipotek koyduğunu, krediden kaynaklanan borcun katı için ihtarname çekilerek tüm borçlulara ihtarname tebliğ edildiğini, ödenmeme üzerine hem ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tahsil için davacıya hem de asıl borçlu ile davacının daralarında bulunduğu kefillere ilamsız takip yoluna gidildiğini, davacının iddialarının yasal dayanaktan yoksun ve reddi gerektiğini çünkü davacının imzalamış olduğu resmi ipotek senedinin 5.maddesinde ipotek limiti miktarınca borçtan müşterek müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu kabul ettiğini, BK m. 484 uyarınca da ipotek limiti olan 120.000.000 TL ile sınırlı olmak üzere sorumluluğunun olduğunu, davacının ipotek senedi 5.maddesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil olması sebebi ile borçtan sorumlu olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini...

              Davacı ise ipotek verendir. Davacı ile davalı banka arasında imzalanan ipotek sözleşmesinde davacıya ait Kocaeli, İzmit, Akmeşe Köy İçi Mevkiindeki 2295 numaralı Parsel 120.000,00- TL bedel ile ipotek verilmiştir. İpotek senedinin 5. maddesinde ipotek limiti miktarınca borçtan müşterek ve müteselsil borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu kabul etmiştir. Buna göre davacı kefilin sorumluluğu ipotek limiti ile sınırlıdır. Davacı 18/07/2008 tarihinde 25.000,00- TL ödeme yaptığını beyan etmiş, bilirkişiden alınan raporda da bu ödemenin ana paradan düşülerek davacının lehine olan bu tahsilat sistemi dikkate alınarak takip tarihi itibariyle hesaplama yapılmıştır. Bu hesaplamada asıl alacak miktarı olarak ipotek limiti esas alınmış, noterden gönderilen ihtarname davacıya 30/04/2017 tarihinde tebliğ edildiğinden bu tarihte temerrüt gerçekleşmiştir....

              UYAP Entegrasyonu