Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın kredi sözleşmesine kefil olmasının yanı sıra kredi sözleşmesi nedeniyle dükkanı üzerinde banka lehine ipotek tesis etmiş olması nedeniyle kefil olarak kredi sözleşmesini imzaladığını, ipotekli gayrimenkulün paraya çevrilerek borcun kapatılması gerektiğinin kredi kullanılan bankanın keşide ettiği ihtarnameye cevaben bildirildiğini, davacının asıl borçluya dava açmamış olmasının hukuka aykırı olduğunu, kefil olunan borç miktarı 20.000,00 TL iken ve ipotekli taşınmazın sattırılarak borcun ödenmesi mümkün iken 50.000,00 TL değerinde işbu rücuen alacak davasının açılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Davalı ... vekili, davalının kredi sözleşmesini kefil olarak imzaladığını, dava konusu miktarın tamamının davacı tarafından ödenmediğini, kredi artırım sözleşmesinde davalının kefil olarak imzasının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....

    Turizm İnşaat ve Ticaret AŞ 'ye ait olması sebebiyle yapı malikinin sorumluluğu kapsamında davalının sorumluluğu bulunduğunu, bu nedenle davalı ... Turizm İnşaat ve Ticaret AŞ aleyhine, ödenen 104.160,00 TL'nin ödeme tarihi olan 26/11/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan rücuen tahsiline ilişkin dava açtığı, davalı vekilinin 09/10/2022 tarihinde davaya cevap vererek davanın PTT İzmir Başmüdürlüğüne ihbar edilmesini talep ettiği, ön inceleme duruşmasının 15/12/2022 tarihinde yapıldığı ve davanın Posta ve Telgraf Teşkilatı AŞ'ne ihbarına karar verildiği, davanın derdest olduğu görülmüştür. Davacı tarafından 30.10.2020 tarihinde meydana gelen kaza nedeniyle İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas sayılı dosyasında ve Mahkememizin iş bu dosyasında dava açıldığı, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ......

      Ancak davacı rücuen dava konusu yaptığı ödemeyi ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla aleyhine yapılan takip nedeniyle gerçekleştirmiştir. Bu nedenle, ipotek veren sıfatıyla ödeme yapan davacının yapmış olduğu bu ödemeyi genel kredi sözleşmesinde kefil olan davalılar ... ve ...'den rücuen tahsilini talep etmesi mümkün değildir. Bu itibarla bu davalıların borçtan sorumlu tutularak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bent uyarınca davalı ...'ın tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bent uyarınca hükmün davalılar ... ve ... yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 02.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu nedenle, ipotek tesisi alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Dolayısıyla, alacağın varlığı tescil veya ipotek belgesi dışında kalan delillerle kanıtlanlalıdır....

          Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazların dava dilekçesinde yazılı önceki maliklerinin davalı bankadan kullandığı ve kullanacakları krediden doğmuş ve doğacak her türlü borçlarının teminatı olarak 1. derecede ve % 306 akdi - değişken faizli ipotek tesis edildiği, davacının sonradan açtığı şufa davaları neticesinde dava dilekçesinde yazılı kişilere ait payların ipotekle yükümlü olarak davacı adına tescil edildiği anlaşılmıştır. ... Medeni Kanununun 881. maddesi uyarınca, halen mevcut olan veya henüz doğmamış olmakla beraber doğması kesin veya olası bulunan her hangi bir alacak, ipotekle güvence altına alınabilir. İpotek bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı ayni bir hak ve gayrimenkul mükellefiyetidir. ......

            İlgili madde hükümleri gereğince; ipotek borçlusuna icra emri gönderilebilmesi için tapu müdürlüğüne bildirmiş olduğu adresine alacaklı tarafından noter aracılığı ile hesap kat ihtarının gönderilmesi gerekli olup, hesap kat ihtarının ipotek borçlusuna ilgili madde hükümlerine uygun olarak tebliğ edilmemesi durumunda muacceliyet koşullarının oluşmayacak olması nedeniyle ipotek borçlusu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı takip yapılamayacaktır....

            Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, davacı vekilinin dava dilekçesinde davaya konu kanuni rehin hakkını ...’nın 877. maddesine dayandırdığı, ancak anılan madde hükmünde kanuni rehin hakkından değil kanuni ipotek tesisinden bahsedildiği, kanuni ipotek alacağının borçlusunun geminin malikinin olması gerektiği, oysa davaya konu geminin malikinin ...Firansal Kiralama A.Ş. olduğu, davalının ise geminin kiracısı olduğu, ...’nın 946/.... maddesine göre kiracının donatan olarak sayılması halinin kanuni ipotek hakkı isteminde değil de, ...’nın 1235. maddesinde yazılı gemi alacaklısı hakkı veren alacaklara ilişkin davalarda geçerli olduğu, yine dosyaya sunulan faturaların tebliğ edildiğinin ispat edilmediği gibi tamir ve onarımın davaya konu gemiye yapıldığına dair de ortada bir sözleşme veya belgelerin de kaptana teslim edildiğine dair gemi mührü bulunmadığından davaya konu kanuni ipotek hakkından söz edilemeyeceği, her ne kadar ...’nın 877. maddesine dayandırılan kanuni rehin hakkının...

              Kuşkusuz kurulan ipoteğin temelini ipotek akit tablosu teşkil eder. İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 28.04.2010 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, “…...’ın, ...’ten aldığı 200.000 TL bedel mukabilinde borca karşılık için …” tesis edildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Burada, malik/borçlunun bir borç ikrarında bulunduğu kabul edilir. Bu borç ikrarında, akit tablosu ipoteğin hukuki dayanağını oluşturur. Artık üst sınır ipoteğinde olduğu gibi mahkemece alacağın doğup doğmadığının, başka bir deyişle rehinli taşınmaz malikinin gerçek bir alacağı olup olmadığının ayrıca araştırılması gerekmez. Öte yandan; ipotek akit tablosuna karşı ileri sürülen iddia, resmi senede karşı yapılmış bir iddiadır. Davacı tanıklarının hile iddiasına ilişkin beyanları da görgüye dayalı olmadığı gibi senede karşı iddianın aksinin, aynı güçte yazılı delille kanıtlanması gerekir....

                Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, muvakkat rehin açığı belgesi ve rehin açığı belgesinin İİK'nun 150 f ve 152. maddelerinde düzenlendiği, bu maddelere göre alacaklının bu belgeye dayanarak borçlunun diğer mallarının haczini icra memurluğundan takip edebileceği, bu belgeye dayanarak ancak borçlu aleyhine takip yapabileceği, ipotek veren 3.şahsın kalan borçtan sorumlu olduğuna dair bir düzenlemenin olmadığı, ipotek veren taşınmaz malikinin sorumluluğunun ipotek edilen taşınmazla sınırlı olduğu ve davacının ipotek verdiği taşınmazının satılması sonucunda ipotek malikinin sorumluluğunun biteceği, başka bir ifade ile dava dışı asıl borçlu ... lehine ipotek veren davacının sadece ipotekli taşınmaz ile sorumlu olduğundan ve ipotekli taşınmazın davalı tarafından icra kanalıyla satılması neticesinde davacının davalı şirkete başkaca herhangi bir borcunun kalmayacağı, davacı lehine kötü niyet tazminat koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne İstanbul 11....

                  Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; davacının sahip olduğu taşınmaz üzerinde, müflis şirketin kredi borcunun teminatı olmak üzere dava dışı Finansbank A.Ş. lehine ipotek tesis edildiği, asıl alacaklı Finansbank A.Ş.'nin başvurusu üzerine alacağının 1.033.683,80 TL'lik kısmı iflas sıra cetveline kaydedildiği, iflasın açılması ile birlikte iflas masasına giren alacaklar için faiz işlemeye devam edecek ise de davacının ipotek limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğu, henüz ipotek paraya çevrilmediğinden, alacağın İİK'nın 197. maddesi uyarınca iflas masasına taliki şarta bağlı olarak kaydı gerektiği belirtilerek, davanın kabulü ile 1.200.000,00 TL alacağın taliki şarta bağlı alacak olarak iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmiştir. Kararı, müflis davalı şirket iflas idaresi vekili temyiz etmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu