Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün, 765 sayılı Kanun'un 260, 59, 72, 647 sayılı Kanun'un 4/1. maddeleri gereğince 33.218.640 Türk Lirası ağır para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Şefaatli Asliye Ceza Mahkemesinin 13/02/2002 tarihli ve 2002/1-6 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün yaptığı arşiv kaydının silinmesi talebi üzerine, söz konusu ilâmların adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesine ilişkin anılan Mahkemenin 10/01/2011 tarihli ve 2011/1 değişik iş sayılı kararına karsı yapılan itirazın kabulü ile arşiv kaydının silinmesi şeklindeki hükmün kaldırılmasına dair Yozgat Ağır Ceza Mahkemesinin 07/07/2011 tarihli ve 2011/259 değişik iş sayılı kararının Adalet Bakanlığınca 23.01.2012 gün ve 2011/952/3898 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.02.2012 gün ve 2012/39563 sayılı istem yazısıyla dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi: İstem yazısında “ 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu'nun geçici 2. maddesi 2. fıkrasında "Birinci fıkra gereğince...

    Hükümlü ...’ün 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 492/2, 522/1 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 6. maddeleri uyarınca erteli hapis cezasına ilişkin arşiv kaydının silinmesi talebinde bulunduğu, sanığın üzerine atılı eylemin 6352 sayılı yasa ile yapılan değişiklik ile TCK 163/3. maddesi kapsamında karşılıksız yararlanma suçuna dönüşen ve uyarlama yapılması gereken suçu oluşturduğu, arşiv kaydının silinmesine ilişkin değerlendirmenin, Adli Sicil ve İstatistik Müdürlüğü’nce yerine getirileceği gözetilmeksizin, arşiv kaydının silinmesine karar verilmesi hukuka aykırıdır. SONUÇ VE KARAR: Kanun yararına bozma istemine dayanan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın ihbar yazısı incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden kabulü ile; 1-Reyhanlı 1....

      ın, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 492/2, 522, 523, 59/2 ve 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun'un 4.maddeleri gereğince 264,00 Yeni Türk Lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Nizip Asliye Ceza Mahkemesinin 28/04/2006 tarihli ve 2006/214 esas, 2006/496 sayılı kararının infazını müteakip, hükümlünün sabıka kaydının silinmesi talebi üzerine, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun geçici 2/2. ve 3682 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 8/1-c-son maddeleri uyarınca adli sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin (NİZİP) 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/10/2011 tarihli ve 2011/219 değişik iş sayılı karar aleyhine ... Bakanlığınca verilen 25/09/2012 gün ve 2012/15046/54459 sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 09.10.2012 gün ve 257502 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydında davacının baba bir kardeşi olarak görünen ... kaydının silinmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkemece kaydının silinmesine karar verilen ... ve ... oğlu 01.01.1938 doğumlu ...'un nüfusa tesciline dair belgede (evli bir erkeğin başka kadınla birleşmesine dair ilmühaber) baba olarak görünen ...'un sözkonusu belgedeki nüfus kayıt bilgilerine göre tescil tarihinden itibaren (...'un, ... İlçesi ... Köyü Ev No:41, Cilt No:10, Sayfa No:89 daki kaydını da gösterir biçimde) nüfus kaydının ve oğlu ...'...

          Köyü ... parsel sayılı 10850 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu ve taşınmaz üzerinde vakıf şerhi bulunduğunu, yörede 2007 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili, davalıların müdahalelerinin önlenmesi ve taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhlerinin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, müdahalenin önlenmesi talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil, müdahalenin önlenmesi ve taşınmazın beyanlar hanesindeki şerhlerinin silinmesi istemine ilişkindir....

            Somut olayda; ipotek borçlusu yeni malike ait 1/4 hisse üzerinde, ipotek alacaklısı lehine 300.000,00 TL değerinde 1. dereceden ipotek tesis edilmiş olduğu, ipotek borçlusunun icra müdürlüğüne başvurusunda, kendisinden önceki malik olan ipotek borçlusu tarafından ipotek bedelinin 268.000,00 TL olan kısmının banka dekontları ile yatırıldığını ileri sürerek dekontları ibraz ettiği ve bakiye kalan 32.000,00 TL'nin depo edilerek ipoteğin kaldırılmasını talep ettiği, icra müdürlüğünce muhtıra düzenlendiği, muhtıranın ipotek alacaklısına 11/08/2015 tarihinde tebliği üzerine, alacaklı tarafından 14/08/2015 tarihinde icra dairesine verilen dilekçe ile ipotek bedeline ilişkin ödeme yapılmadığı, 300.000,00 TL ipotek alacağının devam ettiği ileri sürülerek itiraz edildiği görülmüştür....

              Asliye Ticaret Mahkemesi KARAR Dava, oda kaydının silinmesi isteğinden kaynaklı olup, böylece dava haksız eylemden doğduğundan kararın temyizen incelenmesi görevi 2797 sayılı Yargıtay Kanunun 14. maddesi uyarınca 4.Hukuk Dairesindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Adli sicil kaydının silinmesi talebinin reddi Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Sanık hakkında kurulan hüküm infaza ilişkin olup 5275 sayılı Kanunun 98 ve 101. maddeleri uyarınca itiraza tabi olduğundan, itiraz merciince incelenmek üzere mahalline iadesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  6352 sayılı Yasa uyarınca uyarlama istemi olarak değerlendirilebileceğinden ve herhangi bir uyarlama kararı da olmaksızın adli sicil kaydının bu haliyle silinmesi mümkün olmadığından, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmekle, (...)...

                    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalı bankanın temliki sonucu yabancı para ipoteği ile ilişkisinin sona erip, tapu kaydının hükümsüz kaldığı, ancak gerekli başvurulara rağmen ipotek kaydının terkin edilmediği, bu nedenle davalının husumet itirazının yerinde olmadığı, ipotek terkininin ancak mahkeme kararı ile olabileceği, banka tarafından da ipotek ilişkisinin sona erdiğinin kabulü karşısında davanın kabulüne, davaya konu taşınmaz tapu kaydında yer alan yabancı para ipoteğinin alacaklısını davalı banka olarak gösteren ipoteğe ilişkin tapu kaydının terkinine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 17.2.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu