Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra mahkemesince, şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihinin 09.01.2015 tarihi olduğu, bedeli paylaşıma konu taşınmazların tapu kaydına 12.01.2015 tarihinde ihtiyati haciz uygulandığı, takibinin ise 20.01.2015 tarihinde kesinleştiği, şikayetçi lehine 14.01.2015 tarihinde ipotek tesis edildiği ve 07.05.2015 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiği, sıra cetvelini düzenleme yetkisi ilk haczi uygulayan icra müdürlüğüne ait olduğundan, şikayetçinin asıl dosyadaki talebinin yerinde olmadığı, borçlunun tasarruf yetkisinin kısıtlanması bakımından ihtiyati haciz ile kesin haciz arasında fark bulunmadığı, şikayetçinin ipotek tarihi, şikayet olunanın ihtiyati haciz tarihinden sonra olduğu, tapu kaydında ihtiyati haciz varken ipotek tesis edildiği, ipotek hakkı sahibi şikayetçinin, taşınmazın bedelinin kendisinden önce ihtiyati haciz sahibi alacaklının alacağı için teminat teşkil ettiğini bilebilecek durumda olduğu, bu itibarla, ihtiyati haczin, kesinleşmiş olmak kaydıyla...

    Mahkemece, borçlunun ipotek resmi senedinde ipotek değeri kadar borçtan müteselsil kefil olmayı kabul ettiği, ancak 15.12.1998 tarihli resmi senedin 1 no.lu bendinde ipoteğin kefaletin teminatı olarak da düzenlenmiş olduğu belirtilerek itirazın kabulüyle ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, ihtiyati haciz isteyen vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 12.05.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenici temlikine dayalı tapu iptal ve tescil, taşınmaz üzerindeki takyidatların kaldırılması terditli olarak rayiç bedel istemine ilişkindir....

      Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere asıl borçlu şirket ile ipotek veren ...’nin bankaya karşı doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet borçlarının teminatı olarak 363.000 TL için ipotek, 187.700 TL için araç rehni bulunduğundan teminat altına alınan toplam 550.700 TL için ihtiyati haciz istenemez ise de bu miktarı aşan kısım için ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ipotek ve rehinle temin edilmeyen aşan kısım için dahi yazılı gerekçeyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtiyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün ihtiyati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden ihtiyati haciz isteyene iadesine, 13/11/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İhtiyati haciz kararına itiraz, resmi ipotek senedine dayalı olarak verilen ihtiyati haciz kararına, ipoteğin iptal ve terkin edilmesi nedeniyle itiraza ilişkin olup, mahkemece, iptal edilen hususun ipoteğin tesisine ilişkin işlemle ilgili olduğu, borçlunun asıl borcun kefili olarak sorumluluğunun devam ettiği gerekçesiyle itirazın reddine karar verilmiştir....

          İş sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi ihtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: İhtiyati haciz talep eden vekili, kredi sözleşmelerinin asıl borçlusu ve müşterek borçlu müteselsil kefiller ile ipotek veren müteselsil kefilin kredi hesabının kat edilmesine rağmen nakit ve gayri nakit borçları ödemediklerini, alacağın asıl kredi borçlusu şirket yönünden 5.200.000,00 TL ve 750.000,00 TL bedelli ipoteklerle teminat altına alındığını, kefillerin borcun tamamından sorumlu olduklarını, TBK'nın 586/1. maddesi uyarınca taşınmaz rehni paraya çevrilmeden kefilin takip edilebileceğini, ipotek verenin ipotek resmi senedinin 2. maddesi uyarınca 750.000 TL ipotek miktarınca müteselsil kefil olarak sorumlu olduğunu, asıl borçlu şirketin borcundan ipotek miktarının düşüldüğünü...

            İhtiyati haciz kararına itiraz eden borçlular vekili itiraz 09/08/2021 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin yokluğunda verilmiş ihtiyati haciz kararı, icra dosyasınca taranmadan ve müvekkillerine tebliğ edilmeden İzmir 27. İcra Müdürlüğünün 2019/14670 sayılı dosyasından infaz edildiğini, ihtiyati haciz olduğu anlaşılamamış ve müvekkillerinin itiraz haklarını kullanamadıklarını, ihtiyati hacizden zarar gören üçüncü kişinin İzmir 7. ATM'nin 04/11/2019 tarih ve 2019/137 D.İş....

              İcra (Hukuk) Mahkemesinin 17.07.2018 tarihli ve 2018/213 E., 2018/332 K. sayılı kararı ile; önceki gerekçenin yanında, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte alacaklının ..., borçlunun ... olduğu, borçlu adına kayıtlı taşınmaza 04.06.2014 tarihinde haciz konulduğu, ayrıca bu taşınmaz üzerinde T. İş Bankasının 13.12.2011 tarihli ipoteğinin bulunduğu, Özel Daire kararında belirtildiği gibi ipoteğin mahiyeti ve konulma nedeni ile zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği araştırılarak ipoteğin meskeniyet şikâyetine engel olup olmadığının belirlenmesinin dosyanın tarafları ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığı, takibi başlatan ipotek alacaklısı T....

                Tüm bu anlatılanlar ışığında kararı istinaf eden davacı idare vekilinin bir kısım istinaf sebeplerinin yerinde olduğu görülmekle HMK 353/1- b-2.madde hükmü gereği yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, belirtilen hata ve eksiklikler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hata ve eksiklikleri giderici şekilde Dairemizce yeniden hüküm vekmek vermek gerekmiştir. HÜKÜM/: Gerekçesi Açıklandığı Üzere; 1- Davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1- b-2 maddesi gereğince Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2019 tarih ve 2018/38 Esas 2019/334 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Davanın KABULÜ ile, Hatay İli Antakya ilçesi Bohşin mahallesinde kain 29 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde B ve B2 harfiyle gösterilen 17.247,75 m2 lik kısmının toplam kamulaştırma bedelinin 338.400,90- TL olarak TESPİTİNE, Tapu kaydındaki haciz, ipotek,v.s....

                Tüm bu anlatılanlar ışığında kararı istinaf eden davacı idare vekilinin bir kısım istinaf sebeplerinin yerinde olduğu görülmekle HMK 353/1- b-2.madde hükmü gereği yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, belirtilen hata ve eksiklikler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hata ve eksiklikleri giderici şekilde Dairemizce yeniden hüküm vekmek vermek gerekmiştir. HÜKÜM/: Gerekçesi Açıklandığı Üzere; 1- Davacı idare vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nın 353/1- b-2 maddesi gereğince Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/12/2019 tarih ve 2018/33 Esas 2019/330 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, 2- Davanın KABULÜ ile, Hatay İli Antakya ilçesi Bohşin mahallesinde kain 256 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi rapor ve krokisinde B harfiyle gösterilen 2447,74 m2 lik kısmının toplam kamulaştırma bedelinin 48.554,40- TL olarak TESPİTİNE, Tapu kaydındaki haciz, ipotek,v.s....

                UYAP Entegrasyonu