Dava konusu taşınmaz üzerine davalıların murisi lehine 14.03.1969 tarihinde 10.000,00 ETL bedelli, birinci derecede, faizsiz ve 31.05.1969 tarihine kadar süreli olmak üzere ipotek tesis edilmiştir. Davacılar borcun ödendiğini ispatlayamamış ve ipotek bedeli olarak 92.116,87 TL yi depo etmişlerdir. Mahkemece, 10.000,00 ETL ipotek bedelinin, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ve Türk Lirasından altı sıfır atıldığı da gözetilerek ipotek akit tablosunda ödeme tarihi olarak belirtilen 31.05.1969 tarihinden itibaren dava tarihine kadar yasal faizi ile birlikte ulaşacağı değerin depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekir ise de davacılar vekilinin temyiz dilekçesinde, güncellenmiş değerin belirlendiği 09.05.2013 tarihli raporda tespit edilen 6.131,53 TL üzerinden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi talebi dikkate alınarak bu bedel üzerinden ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir....
Mahallesi 3280 ada 42 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece; dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipotek bedelinin, hüküm altına alınan kamulaştırma bedeline yansıtılması ile yetinilmesi gerekirken, infazda da tereddüt yaratacak şekilde ipotek hakkı sahibinin taraf olmadığı davada ipotek bedelinin kamulaştırma bedelinden düşüldükten sonra kalan bedel ile dava konusa taşınmazın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
KANITLAR, DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki değerlendirmeler yapılmıştır: Dava, ipotek bedelinin artırılması isteğine ilişkindir. Davacı taraf "İzmir İli, Karşıyaka İlçesi, Tepekule Mahallesi, 31560 ada 2 parsel de kayıtlı 62 m2 üzerindeki 6,200 TL ipotek bedelinin artırılarak 18.600 TL'ye yükseltilmesini" istemiştir. Davalı taraf ise "davanın reddini" savunmuştur. İlk derece mahkemesince "davanın ıslah edilmiş şekline göre kabulü ile, ipotek bedelinin 36.890 TL olarak tespitine ve bedelin ödenmesi halinde ipoteğin terkinine" karar verilmiş ve bu karar davalılar vekili tarafından istinaf kanun yoluna taşınmıştır....
Hükmü, davalılardan ... temyiz etmiştir. 9327 ada 3 sayılı parselin tapu kaydına konulan 01.07.2002 tarihli ipotek imar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş, davalılardan ... için 108 TL., diğer davalı ... için 216 TL. bedel takdir edilmiştir. Davalı ..., ipoteğin tesisine neden olan imar uygulamasının idari yargı yerinde iptal edildiğini savunduğundan mahkemece öncelikle bu hususun açığa kavuşturulması, gerekirse mahallinde keşif yapılması ve bilirkişi incelemesi yaptırılması zorunludur. Çünkü, imar uygulaması iptal edilmişse mevcut ipotek nedensiz kalacaktır. İmar uygulamasının iptal edilmediği saptanırsa ve ipoteğin imar uygulaması nedeniyle tesis edildiği anlaşılırsa bu takdirde ipotek bedelinin dava tarihindeki rayicinin ne olduğu saptanmalı, davalılardan ... yönünden bu alacak depo ettirilmelidir. Bu yönler üzerinde durulmaksızın istek yazılı olduğu şekilde kabul edildiğinden karar bozulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Rehnin kaldırılması talebi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R İpotek borçlusu tarafından kendi taşınmazı üzerine konulan ipotek bedelinin icra dosyasına yatırdığını, konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ipotek bedelinin yatırıldığında alacaklı namına hıfsına, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek, tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru gibi, ödeme iddiasında bulunulmuş ise de; getirtilen belgelerde ödemenin varlığı ispatlanamadığı, dava konusu taşınmaz davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığından husumetin davalı idareye yöneltilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı, ipotek bedel artırım davalarında uzlaşmanın dava şartı olmadığı ve hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin uygulanamayacağı, böylece mahkeme kararında usul ve esas yönünden hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf...
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, raporda davacılara ödenen ipotek bedeli dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, ipotek bedel artırım davalarında zamanaşımı süresinin bulunmadığı, imar uygulanmasından kaynaklanan bedele ilişkin uyuşmazlıkların 3194 sayılı İmar Kanununun 17/son maddesi gereğince 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 37. maddesine tabi olup adli yargının görevli olduğundan, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....
sonucu dava konusu taşınmazın ipotekle yükümlü olarak mirasçılar T7, T1 Sevim Mutlu, T5 T2 ve T3 intikal ettiğini, davalılar hakkında ipoteğin uyarlanması talebiyle İzmir 11.Asliye Hukuk Mahkemesi 2012/405 Esas sayılı dosyada açtıkları davada yapılan yargılama neticesinde bilirkişi incelemesi yapıldığını ve düzenlenen raporda ipotek bedelinin 83.100,00 TL olduğunu, davalıların 4 taksiti ödemeleri neticesinde 27.700,00 TL ipotek bedelinden düşülerek kalan ipotek bedelinin 55.400,00 TL olduğunun tespit edildiğini, kararın taraflarca temyiz edilmediğinden 21/05/2013 tarihinde kesinleştiğini belirterek davanın kabulü ile ipotek bedelinin 55.400,00 TL arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Yargıtay 5. hukuk Dairesinin ekte sunulu 2016/3433Esas ve 2017/8945 K sayılı ilamı “..Dosya içindeki delil ve belgelere göre, dava açıldığı tarihte tapu kaydında davacı taraf lehine ipotek bulunduğu anlaşılmış olup, tapu kaydındaki ipoteğin iptal edilinceye kadar geçerli olduğu dikkate alındığında, dava açıldığı tarihte davacının ipotek bedelinin artırılması talebinde bulunma hakkı olduğuna göre”,.. şeklinde olup ipotek bedelinin arttırılması günümüz koşullarına uyarlanması- talebinde hukuki yarar kabul edilmiştir. Yine aynı dairenin 2018/ 10075 Karar: 2019 / 4575 sayılı ilamı “Mahkemece bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır. Alınan raporlar yasa hükümlerine uygundur....
İleri Sürülen İstinaf Sebepleri: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkeme kararında 1.680,50 TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verildiğini, halbuki kararın gerekçe bölümünde 1.680,50 TL' nin T4 tarafından arttırılması gereken ipotek bedeli olduğunun açıkça yazıldığını, üstelik aynı kararda ipotek şerhinin fekkine karar verilmiş olduğundan ipotek bedeli tümüyle ortadan kaldırılmış ve sadece farkı için hüküm kurulduğunu, halbuki tapuda belirtilen ipotek bedeline 1.680,50 TL' nin ipoteğin tesis tarihinden itibaren işleyen yasal faizi eklenerek tahsiline karar verilmesi gerekirken sadece fark kısmı belirtilmiş olduğundan artık esas ipotek bedelinin tahsiline olanak kalmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....