Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İpotek fek harcı ve haciz kaldırma masrafları feragat harcı ipotek borçlusu davacı Ali T1 tarafından ödenecektir." hükmüne rağmen üzerine düşen edimi yerine getirmediğinden dolayı ipotek fek işleminin yapılmadığını, davanın açılmasına müvekkillerinin miras bırakanı ipotek alacaklısının sebep olmadığını, davacı tarafından fek harcı, feragat harcı/haricen tahsil harcı icra dosyasına ödemediğinden dolayı ipoteğin fek edilememiş olduğunu, huzurda açılan davanın davalılarından müvekkillerim, babaları ile yapılan sözleşme ve ödemeler nedeni ile bugüne kadar davacının gerekli işlemleri yerine getirmemesi nedeni ile fek edilemeyen ipotek bedelinin fekki ile ilgili huzurunuzda açılan davayı kendilerine bir kusur atfedilmemesi şartı ile kabul ettiklerini beyan etmiştir....

, kaldı ki ipotek bedelinin ödenmiş olduğu anlaşılmaktadır....

Somut olayda; tapu kaydında kayıtlı ipotek karz ipoteğine ilişkin olduğundan ipotek bedelinin güncel TL değerine çevrilerek depo ettirilmesi ile yetinilmesi gerekirken denkleştirici adalet ilkesi uygulanarak ipotek bedelinin ulaştığı rakamın depo ettirilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 18.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir.” düzenlemesi mevcuttur. İpotek alacaklısı, ipoteğin fekki talebi üzerine ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep İİK'nun 153. maddesinde yazılı "makul" sebep niteliğindedir. Somut olayda; ipotek lehtarının mirasçılarına icra müdürlüğünce İİK'nun 153. maddesine göre muhtıra çıkarıldığı, mirasçıların muhtıra tebliğlerinin usulsüz olduğunu ve ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanmadığını bildirmiş olmaları karşısında ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunla hale getirdiğinden ipoteğin fekki anılan madde kapsamında talep edilemez....

      İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir.Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....

        Somut olayda; uyuşmazlık 05.11.1979 tarihinde konulan ve ödendiği ispatlanamayan 85.000,00 ETL ipotek bedelinin hangi miktarda ödetilmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır. Dava konusu taşınmaz üzerine davalıların murisi lehine 05.11.1979 tarihinde 85.000,00 ETL bedelli, birinci derecede, faizsiz ve 28.08.1980 tarihine kadar süreli olmak üzere ipotek tesis edilmiştir. Davacılar borcun ödendiğini ispatlayamamış ve mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılarak güncellenen 696.367,89 TL ipotek bedelini de depo etmemiştir....

          Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir... " şeklinde düzenleme yapılmıştır. Somut olayda; ipotek alacaklısının mirasçıları tarafından verilen temyiz dilekçesinde, ipotek bedelinin gerçek alacak miktarını yansıtmadığı ve bununla ilgili olarak dava açtıklarını, açılan davanın ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/197 Esasına kayıtlı olarak halen devam ettiğini belirttikleri görülmektedir. Keza ipotek alacaklısının mirasçıları ipotek bedelindeki uyuşmazlığı gerekçe göstererek parayı almaktan imtina etmiştir....

            Davalı T4 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Murisin psikiyatr hekim olduğunu, ekonomik durumunun iyi olduğunu, 1977 yılında vefat ettiğini, davacı ile murisin satış tarihinde arkadaş olduklarını, davacının o tarihte ekonomik gücü bulunmadığından ısrarlı talebi sonucu murisi ikna ederek gayrimenkul bedelinin tamamı üzerinden ipotek konularak davacıya satış yapıldığını, davacının murisin vefat ettiğini bildiği halde 40 yıl binada oturduğunu, kentsel dönüşüm nedeni ile binanın yenilenmesi sonucu ipoteğin fekki talebinde bulunulduğunu, ipotek değerinin tespitinde hata yapıldığını, ipotek bedelinin güncel koşullara uyarlanması gerektiğini belirterek gayrimenkul bedelinin tamamının ipotekle teminat altına alınmış olduğundan ipoteğin karz ipoteği olmadığından günün ekonomik koşullarının ya da denkleştirici adalet ilkesi ölçüsünün dikkate alınması gerektiğini belirterek İDM kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın ipoteğin kaldırılması istemine ilişkin olduğu, tapu kaydından İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Veliefendi Mah., 2093 ada, 32 parsel sayılı taşınmazın tam hisse ile davacı T1 adına kayıtlı olduğu, hisse üzerine 08/09/1969 tarihli, 1801 yevmiye numaralı, 3100.00- ETL bedel ile davalı lehine ipotek tesis edildiğinin görüldüğü, davacı tarafça ipotek bedelinin davalıya ödendiğine dair herhargi bir belge ibraz edilmemiş olduğu, yargılama aşamasında alınan 09/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; ipotek bedelinin 13.397,50- TL olarak hesap edildiği, alınan bilirkişi raporunun ve hesaplamanın hüküm vermeye elverişli olduğu, 13.397,50- TL ipotek bedelinin davacı tarafça depo edildiği anlaşılmakla; Davacının davasının kabulü ile, dava konusu İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Veliefendi Mah., 2093 ada, 32 parsel üzerine T3si lehine tesis edilen 08/09/1969 tarihli, 1801 yevmiye numaralı ipoteğin...

            Taşınmaz malikleri davalılar...Asliye Hukuk Mahkemesinde ipotek alacaklısının mirasçılarına karşı ipoteğin fekki davası açmış ve dava derdest iken alacaklı mirasçısı davalılar eldeki ipotek bedelinin uyarlanması davasını açmışlardır. Her ne kadar bu davada savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün ve usul ekonomisine uygun ise de davacılar tarafından bu yapılmayarak ipoteğin uyarlanmasını ayrı bir dava ile istemelerinde bir engel olmadığı gibi hukuki yararı da bulunmaktadır. Bu nedenle ihtilafın çözümü için eldeki dava ipoteğin fekki davası ile birleştirilmeli, yapılacak yargılamada ipotek bedelinin ödenip ödenmediği, ödenmediği tespit edilir ise ödenmesi gerekli bedel tespit edilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....

              UYAP Entegrasyonu